Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gün bir olma, birlik olma, hep beraber Türkiye olma günüdür. Gün, ezeli ve ebedi kardeşliğimizi güçlendirme günüdür" dedi.
Haber Giriş Tarihi: 18.10.2024 17:49
Haber Güncellenme Tarihi: 18.10.2024 17:51
Kaynak:
AA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MESS 51. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Genel Kurul'un sendika, iş dünyası ve Türkiye için hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.
‘Birlikte çalışmaya devam edeceğiz’
Erdoğan, MESS Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol'un sendika aracılığıyla metal sanayicilerine önemli hizmetleri olduğunu ifade ederek, Akkol'u ve yönetimini tebrik etti.
Sendikanın 14 Ekim'de 65. kuruluş yıl dönümünü geride bıraktığını aktaran Erdoğan, "O günden bugüne metal iş kolunda faaliyet gösteren işverenlerimiz Türkiye'nin sanayi atılımlarında her zaman öncü roller üstlendi. Sanayi ihracatımızın yüzde 40'ını gerçekleştiren otomotiv sanayisi, demir-çelik, dayanıklı tüketim gibi sektörlerle üretimin lokomotifi olan 264 üye şirket sendikamızın çatısı altında yer alıyor. Üyeleri ve oluşturduğu ekosistemle MESS 1 milyon kişiye istihdam imkânı sağlıyor. Sadece üretim, istihdam ve ihracat boyutuyla değil, MESS üyelerimiz burs programıyla da nitelikli insan kaynağımızın yetişmesine katkı sağlıyor" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesleki eğitim alanında 50 bin bursiyere ulaşıp eğitime destek veren sendikayı bu sosyal sorumluluk projelerinden dolayı kutladı.
İnsana yapılan yatırımın bir ülkenin geleceğine yapılmış en büyük ve en kalıcı yatırım olduğuna dikkati çeken Erdoğan, Türkiye'yi daha müreffeh yarınlara taşıyacak olanın insan kaynağının niteliğini artırmaya dönük "MESS Yarınım" tarzı projeler olduğunu dile getirdi.
Erdoğan, Türkiye'nin gelişmesine, kalkınmasına, büyümesine yaptıkları katkılar için kuruluşundan bugüne MESS bünyesinde gayret gösterenlere ve tüm metal sanayicilerine ülke ve millet adına teşekkür ederek, şunları kaydetti: Burada şu hakikati tekrar vurgulamak istiyorum: Son 22 yılda milli gelirimizin 236 milyar dolardan 1,1 trilyon doları aşmasında, ekonomimizin her yıl ortalama yüzde 5,5 oranında büyümesinde, satın alma gücüne göre dünyanın en büyük 11. ekonomisi olmamızda, iş gücü sayısındaki artışa rağmen istihdamımızın 33 milyon sınırına yaklaşmasında, ihracatımızın 36 milyar dolardan 261 milyar dolara yükselmesinde, hasılı Türkiye ekonomisinin son 22 yılda her alanda gerçekleştirdiği atılımlarda sizlerin katkısı asla yadsınamaz. Birlikte elde ettiğimiz tüm bu başarılara yenilerini eklemek için yine birlikte çalışmaya devam edeceğiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonominin son 5 yıldır içinde bulunduğu sancılı ve fırtınalı sürecin bilindiğini söyledi.
Koronavirüs salgını ve jeopolitik gerilimlerin, tedarik zincirlerinde kırılmalara yol açtığını, enerji ve gıda fiyatlarında keskin artışlara sebep olduğunu anlatan Erdoğan, "Küresel büyüme bu tür şoklara görece dayanıklı olsa da bazı bölgelerde büyüme oldukça zayıf bir performans gösterdi. Bölgemizdeki krizlerin de bu belirsizlik iklimini derinleştirdiğini görüyoruz. Bölgesinin istikrar adası ve yükselen yıldızı olan Türkiye, etrafındaki ateş çemberine rağmen üretim kabiliyetleri, güçlü altyapısı, nitelikli insan kaynağı, küresel entegrasyonuyla adından daha fazla söz ettirdi" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, 6 Şubat depremlerinin yol açtığı ilave 104 milyar dolarlık faturaya rağmen, vatandaşların refahını kalıcı olarak artırma hedefiyle uyguladıkları ekonomi programının olumlu etkilerini görmeye başladıklarını dile getirdi.
Son 1,5 yıldır makro dengesizlikleri gidermek adına büyük bir mesafe katettiklerini ve başarılı olduklarını söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: Ağustos'ta 4,3 milyar dolar ile 5 yılın aylık en yüksek cari fazlasını verdik ve yıllık cari açığımız 11 milyar dolara geriledi. Böylece 2023 Mayıs ayına göre yıllık cari açıktaki düşüş 44 milyar doların üzerinde gerçekleşti. Rezervlerimiz artmaya devam ediyor. Merkez Bankası brüt rezervleri 156 milyar dolarla rekor seviyeye ulaştı. Eylül itibarıyla yıllık ihracatımız 260 milyar doların üzerine çıktı. İş gücü piyasası sizlerin de desteğiyle oldukça iyi gidiyor. Bu yılın ilk 8 ayında istihdam artışı 654 bin kişi oldu ve işsizlik oranı yüzde 8,5 olarak gerçekleşti. İstihdam sayımız aynı dönemde 78 bin kişi artarak 32 milyon 776 bin kişi, istihdam oranı ise 0,1 puan artarak yüzde 49,7 oldu. Yılbaşından bugüne geçen 8 aylık süreçte 650 binin üzerinde bir istihdam artışı sağladık. 2005 yılından bugüne 13,5 milyon kişiye istihdam oluşturduk.
Erdoğan, gençler ve kadınların çalışma hayatındaki konumlarını güçlendirmeye öncelik verdiklerini, gerçekleştirdikleri program ile 600 binden fazla kadın vatandaşı çalışma hayatına kazandırdıklarını anlattı.
Yakın zamanda devreye aldıkları "İşgücü Uyum Programı" sayesinde özellikle kadınlar, engelliler, üniversite öğrencilerinin iş gücü piyasasına geçişini kolaylaştırmayı hedeflediklerini vurgulayan Erdoğan, son yıllarda esnaf, tüccar, sanayici dahil, işverenlerin en çok şikayet ettiği hususların başında çalıştıracak personel bulamamak geldiğini belirtti.
Erdoğan, emeğin yoğun olduğu iş kollarında ara eleman sıkıntısı yaşandığını, iş gücü arzının yeterli olmadığı durumlarda tüm dünya gibi uluslararası iş gücünün tamamlayıcı rolünden istifade ettiklerini kaydetti.
Çalışanın, üretenin, ihracat yapanın özellikle yanında olmaya devam edeceklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: İşsizliği azaltmayı, istihdamı artırmayı, iş gücü piyasasında kayıt dışılığı önlemeyi amaçlayan istihdamı destekleyici politikalarımız sürecektir. Aynı şekilde iş sağlığı ve iş güvenliği başta olmak üzere üretimimizin sürekli ve sürdürülebilir olmasını sağlayacak adımları da hızla atmalıyız. Ekonomi programımızın önceliği olan enflasyonla mücadelede hamdolsun kayda değer mesafe aldık.
Ekmeğimize, soframıza, alın terimize, dişimizden tırnağımızdan ayırarak bir tarafa koyduğumuz birikimimize musallat olan enflasyon, yavaş yavaş dizginlenmeye başladı. Yıllık enflasyon son 4 ayda 26,1 puan geriledi. Yeterli mi? Değil. Yeterli olmadığının biz de farkındayız. İnşallah biraz daha sabredecek ve çok daha güzel neticeleri göreceğiz. etin mücadeleler neticesinde tesis ettikleri güven ve istikrar ortamının bozulmasına kesinlikle müsaade etmeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
22 yıldır yürüdüğümüz uzun ince bu yolda ülkemizi demokrasiyle, hukukla, adaletle ve kardeşlikle büyütmeye devam edeceğiz. Siyasetten topluma sirayet edecek yumuşama ikliminin kökleşmesinde işçi ve işveren fark etmeksizin tüm sendikalarımızın desteği çok ama çok önemlidir. Bölgemizde gerilimin had safhaya tırmandığı bu dönemde toplumumuzun tüm kesimleri arasındaki diyalog zeminini genişletmemiz gerekiyor. İsrail'in koçbaşı olarak kullanıldığı kirli planın hedefine ulaşamaması her şeyden önce 85 milyonun Türkiye ortak paydasında buluşma iradesi göstermesine ve bu doğrultuda adım atmasına bağlıdır.
Türkiye üzerinde birleştiğimizde ne kadar büyük olursa olsun evelallah her badireyi atlatırız, her meselenin üstesinden geliriz. Her türlü sıkıntıyı çözeriz ama iç kalemizde bir gedik açılırsa, Allah korusun dışarıda verdiğimiz mücadelenin de bir anlamı kalmaz. Gün bir olma, birlik olma, hep beraber Türkiye olma günüdür.
Gün, ezeli ve ebedi kardeşliğimizi güçlendirme günüdür. Tüm siyasi partilerin, tüm sendikalarımızın hangi görüşe mensup olursa olsun tüm sivil toplum kuruluşlarımızın kardeşlik seferberliğimize samimi destek vermesini bekliyoruz. 'İşçi olmadan işveren olmaz. İşveren olmadan işçi olmaz. Devlet olmadan hiçbiri olmaz.' yaklaşımıyla hareket eden Türkiye Metal Sanayicileri Sendikasının diğer sendikalarımıza da örnek olmasını temenni ediyorum.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
GÜN KARDEŞLİĞİMİZİ GÜÇLENDİRME GÜNÜ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gün bir olma, birlik olma, hep beraber Türkiye olma günüdür. Gün, ezeli ve ebedi kardeşliğimizi güçlendirme günüdür" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MESS 51. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Genel Kurul'un sendika, iş dünyası ve Türkiye için hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.
‘Birlikte çalışmaya devam edeceğiz’
Erdoğan, MESS Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol'un sendika aracılığıyla metal sanayicilerine önemli hizmetleri olduğunu ifade ederek, Akkol'u ve yönetimini tebrik etti.
Sendikanın 14 Ekim'de 65. kuruluş yıl dönümünü geride bıraktığını aktaran Erdoğan, "O günden bugüne metal iş kolunda faaliyet gösteren işverenlerimiz Türkiye'nin sanayi atılımlarında her zaman öncü roller üstlendi. Sanayi ihracatımızın yüzde 40'ını gerçekleştiren otomotiv sanayisi, demir-çelik, dayanıklı tüketim gibi sektörlerle üretimin lokomotifi olan 264 üye şirket sendikamızın çatısı altında yer alıyor. Üyeleri ve oluşturduğu ekosistemle MESS 1 milyon kişiye istihdam imkânı sağlıyor. Sadece üretim, istihdam ve ihracat boyutuyla değil, MESS üyelerimiz burs programıyla da nitelikli insan kaynağımızın yetişmesine katkı sağlıyor" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesleki eğitim alanında 50 bin bursiyere ulaşıp eğitime destek veren sendikayı bu sosyal sorumluluk projelerinden dolayı kutladı.
İnsana yapılan yatırımın bir ülkenin geleceğine yapılmış en büyük ve en kalıcı yatırım olduğuna dikkati çeken Erdoğan, Türkiye'yi daha müreffeh yarınlara taşıyacak olanın insan kaynağının niteliğini artırmaya dönük "MESS Yarınım" tarzı projeler olduğunu dile getirdi.
Erdoğan, Türkiye'nin gelişmesine, kalkınmasına, büyümesine yaptıkları katkılar için kuruluşundan bugüne MESS bünyesinde gayret gösterenlere ve tüm metal sanayicilerine ülke ve millet adına teşekkür ederek, şunları kaydetti: Burada şu hakikati tekrar vurgulamak istiyorum: Son 22 yılda milli gelirimizin 236 milyar dolardan 1,1 trilyon doları aşmasında, ekonomimizin her yıl ortalama yüzde 5,5 oranında büyümesinde, satın alma gücüne göre dünyanın en büyük 11. ekonomisi olmamızda, iş gücü sayısındaki artışa rağmen istihdamımızın 33 milyon sınırına yaklaşmasında, ihracatımızın 36 milyar dolardan 261 milyar dolara yükselmesinde, hasılı Türkiye ekonomisinin son 22 yılda her alanda gerçekleştirdiği atılımlarda sizlerin katkısı asla yadsınamaz. Birlikte elde ettiğimiz tüm bu başarılara yenilerini eklemek için yine birlikte çalışmaya devam edeceğiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonominin son 5 yıldır içinde bulunduğu sancılı ve fırtınalı sürecin bilindiğini söyledi.
Koronavirüs salgını ve jeopolitik gerilimlerin, tedarik zincirlerinde kırılmalara yol açtığını, enerji ve gıda fiyatlarında keskin artışlara sebep olduğunu anlatan Erdoğan, "Küresel büyüme bu tür şoklara görece dayanıklı olsa da bazı bölgelerde büyüme oldukça zayıf bir performans gösterdi. Bölgemizdeki krizlerin de bu belirsizlik iklimini derinleştirdiğini görüyoruz. Bölgesinin istikrar adası ve yükselen yıldızı olan Türkiye, etrafındaki ateş çemberine rağmen üretim kabiliyetleri, güçlü altyapısı, nitelikli insan kaynağı, küresel entegrasyonuyla adından daha fazla söz ettirdi" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, 6 Şubat depremlerinin yol açtığı ilave 104 milyar dolarlık faturaya rağmen, vatandaşların refahını kalıcı olarak artırma hedefiyle uyguladıkları ekonomi programının olumlu etkilerini görmeye başladıklarını dile getirdi.
Son 1,5 yıldır makro dengesizlikleri gidermek adına büyük bir mesafe katettiklerini ve başarılı olduklarını söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: Ağustos'ta 4,3 milyar dolar ile 5 yılın aylık en yüksek cari fazlasını verdik ve yıllık cari açığımız 11 milyar dolara geriledi. Böylece 2023 Mayıs ayına göre yıllık cari açıktaki düşüş 44 milyar doların üzerinde gerçekleşti. Rezervlerimiz artmaya devam ediyor. Merkez Bankası brüt rezervleri 156 milyar dolarla rekor seviyeye ulaştı. Eylül itibarıyla yıllık ihracatımız 260 milyar doların üzerine çıktı. İş gücü piyasası sizlerin de desteğiyle oldukça iyi gidiyor. Bu yılın ilk 8 ayında istihdam artışı 654 bin kişi oldu ve işsizlik oranı yüzde 8,5 olarak gerçekleşti. İstihdam sayımız aynı dönemde 78 bin kişi artarak 32 milyon 776 bin kişi, istihdam oranı ise 0,1 puan artarak yüzde 49,7 oldu. Yılbaşından bugüne geçen 8 aylık süreçte 650 binin üzerinde bir istihdam artışı sağladık. 2005 yılından bugüne 13,5 milyon kişiye istihdam oluşturduk.
Erdoğan, gençler ve kadınların çalışma hayatındaki konumlarını güçlendirmeye öncelik verdiklerini, gerçekleştirdikleri program ile 600 binden fazla kadın vatandaşı çalışma hayatına kazandırdıklarını anlattı.
Yakın zamanda devreye aldıkları "İşgücü Uyum Programı" sayesinde özellikle kadınlar, engelliler, üniversite öğrencilerinin iş gücü piyasasına geçişini kolaylaştırmayı hedeflediklerini vurgulayan Erdoğan, son yıllarda esnaf, tüccar, sanayici dahil, işverenlerin en çok şikayet ettiği hususların başında çalıştıracak personel bulamamak geldiğini belirtti.
Erdoğan, emeğin yoğun olduğu iş kollarında ara eleman sıkıntısı yaşandığını, iş gücü arzının yeterli olmadığı durumlarda tüm dünya gibi uluslararası iş gücünün tamamlayıcı rolünden istifade ettiklerini kaydetti.
Çalışanın, üretenin, ihracat yapanın özellikle yanında olmaya devam edeceklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: İşsizliği azaltmayı, istihdamı artırmayı, iş gücü piyasasında kayıt dışılığı önlemeyi amaçlayan istihdamı destekleyici politikalarımız sürecektir. Aynı şekilde iş sağlığı ve iş güvenliği başta olmak üzere üretimimizin sürekli ve sürdürülebilir olmasını sağlayacak adımları da hızla atmalıyız. Ekonomi programımızın önceliği olan enflasyonla mücadelede hamdolsun kayda değer mesafe aldık.
Ekmeğimize, soframıza, alın terimize, dişimizden tırnağımızdan ayırarak bir tarafa koyduğumuz birikimimize musallat olan enflasyon, yavaş yavaş dizginlenmeye başladı. Yıllık enflasyon son 4 ayda 26,1 puan geriledi. Yeterli mi? Değil. Yeterli olmadığının biz de farkındayız. İnşallah biraz daha sabredecek ve çok daha güzel neticeleri göreceğiz. etin mücadeleler neticesinde tesis ettikleri güven ve istikrar ortamının bozulmasına kesinlikle müsaade etmeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
22 yıldır yürüdüğümüz uzun ince bu yolda ülkemizi demokrasiyle, hukukla, adaletle ve kardeşlikle büyütmeye devam edeceğiz. Siyasetten topluma sirayet edecek yumuşama ikliminin kökleşmesinde işçi ve işveren fark etmeksizin tüm sendikalarımızın desteği çok ama çok önemlidir. Bölgemizde gerilimin had safhaya tırmandığı bu dönemde toplumumuzun tüm kesimleri arasındaki diyalog zeminini genişletmemiz gerekiyor. İsrail'in koçbaşı olarak kullanıldığı kirli planın hedefine ulaşamaması her şeyden önce 85 milyonun Türkiye ortak paydasında buluşma iradesi göstermesine ve bu doğrultuda adım atmasına bağlıdır.
Türkiye üzerinde birleştiğimizde ne kadar büyük olursa olsun evelallah her badireyi atlatırız, her meselenin üstesinden geliriz. Her türlü sıkıntıyı çözeriz ama iç kalemizde bir gedik açılırsa, Allah korusun dışarıda verdiğimiz mücadelenin de bir anlamı kalmaz. Gün bir olma, birlik olma, hep beraber Türkiye olma günüdür.
Gün, ezeli ve ebedi kardeşliğimizi güçlendirme günüdür. Tüm siyasi partilerin, tüm sendikalarımızın hangi görüşe mensup olursa olsun tüm sivil toplum kuruluşlarımızın kardeşlik seferberliğimize samimi destek vermesini bekliyoruz. 'İşçi olmadan işveren olmaz. İşveren olmadan işçi olmaz. Devlet olmadan hiçbiri olmaz.' yaklaşımıyla hareket eden Türkiye Metal Sanayicileri Sendikasının diğer sendikalarımıza da örnek olmasını temenni ediyorum.
Kaynak: AA
En Çok Okunan Haberler