Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Almanya

haberingundemi.com.tr - Almanya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Almanya haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Almanya'nın yeni başbakanı F. Merz Haber

Almanya'nın yeni başbakanı F. Merz

Federal Meclis Başkanı Julia Klöckner başkanlığında toplanan genel kurulda yapılan gizli oylamada Merz, ikinci tur oylamaya katılan 618 milletvekilinden 325'inin oyunu aldı. ‘Atama’ belgesini aldı Oylamada 289 milletvekili "hayır" oyu kullanılırken, 1 milletvekili çekimser kaldı, 3 oy da geçersiz sayıldı. Merz, böylece İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde Almanya’nın 10. Başbakanı oldu. Friedrich Merz, bugün ilk tur oylamada 310 milletvekilinin desteğini alsa da başbakan seçilmesi için gereken 316 oya ulaşmamıştı. Merz'in eşi Charlotte Merz ile kızları Constanze ve Carola oylamayı tribünden izledi. Eski Başkan Angela Merkel ilk tur oylamada tribünde yer alırken, ikinci tura gelmedi. Başbakan seçilen Friedrich Merz, oylama sonucu açıklandıktan sonra Cumhurbaşkanlığı Sarayı olan Bellevue Sarayı’na gitti. Sarayda düzenlenen törende Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Merz’e "başbakanlığa atama" belgesini verdi. Steinmeier, Merz'i tebrik ederek başarılar diledi. 69 yaşındaki Merz, törenin ardından yemin etmek için Meclis'e döndü. Burada Federal Meclis Başkanı Julia Klöckner’in elinde tuttuğu yemin metnini okuyan Merz, yemin ettikten sonra genel kurulda başbakanlar için ayrılan koltuğa oturdu. - Bakanlar, atama belgelerini aldı Başbakan Merz, daha sonra yeni kabine üyeleriyle Bellevue Sarayı’na gitti. Bakanlar burada Cumhurbaşkanı Steinmeier'den atama belgelerini aldı. Steinmeier yeni kabine üyelerine yönelik yaptığı konuşmada, yeni hükümetin zor dönemde Almanya ve ülkede yaşayanlar için büyük sorumluluk üstlendiğini söyledi. Bu dönemde barışın, özgürlüğün ve demokrasinin çeşitli taraflardan aynı zamanda saldırıya uğradığını aktaran Steinmeier, ekonomik canlanmaya, demokrasiye güvenmeye, ülkenin savunmasına ve diplomatik çabalara ihtiyaç duyulduğunu anlattı. Steinmeier, "Başarılı olmanız ülkemizin çıkarınadır" ifadesini kullandı. Alman halkına da çağrıda bulunan Steinmeier, “Eksikliklerimizden daha az şikayet etsek ve iyi olduğumuz konular hakkında daha fazla konuşsak ülkemiz için daha iyi olur.” şeklinde konuştu. Bu zor dönemde sorumluluk almanın cesaret gerektiğini vurgulayan Steinmeier, yeni kabine üyelerine başarılar diledi. Bakanlar daha sonra Federal Meclis'e dönerek yemin etti ve göreve başladı. Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) ve Sosyal Demokrat Parti (SPD), 23 Şubat’ta düzenlenen erken genel seçimden 45 gün sonra 9 Nisan’da hükümeti kurmak için koalisyon protokolü üzerinde anlaşmıştı. Ardından CDU, CSU ve SPD ilgili kurullarda koalisyon protokolüne onay verdikten sonra dün koalisyon protokolü söz konusu partilerin lideri tarafından imzalanmıştı. 23 Şubat'ta yapılan erken genel seçimden sonra hükümeti kurmak için anlaşan CDU/CSU partileri ve SPD'nin mecliste toplam 328 sandalyesi bulunuyor.

Yapay zeka 100 kat daha hızlı öğrenebilecek Haber

Yapay zeka 100 kat daha hızlı öğrenebilecek

Büyük dil modelleri (LLM’ler) gibi yapay zeka teknolojileri günlük hayatın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Ancak bu teknolojileri destekleyen veri merkezleri, büyük miktarda enerji harcıyor. Sadece Almanya’da, veri merkezleri 2020 yılında yaklaşık 16 milyar kilovat saat (kWh) elektrik tüketti ve bu miktarın 2025 yılına kadar 22 milyar kWh’ye ulaşması bekleniyor. Yapay zeka uygulamalarının giderek karmaşıklaşmasıyla birlikte, bu enerji talebi daha da artacak. 100 kat daha hızlı, aynı doğruluk oranı Yapay zeka modellerinin eğitimi, özellikle sinir ağları için büyük miktarda hesaplama gücü gerektiriyor. Bu sorunu çözmek için geliştirilen yeni yöntem, geleneksel yaklaşımlara kıyasla 100 kat daha hızlı çalışıyor ve aynı doğruluk seviyesini koruyor. Bu buluş, yapay zeka eğitimi için gerekli enerji miktarını önemli ölçüde azaltma potansiyeline sahip. Sinir ağları, insan beyninden ilham alınarak tasarlanmış bir sistemdir. Yapay sinir hücrelerinden oluşan bu ağlar, girdilere belirli ağırlıklar atayarak bilgiyi işler. Yeterli bir eşik değeri aşıldığında, sinyal bir sonraki katmana iletilir. Bu ağların eğitimi ise büyük miktarda hesaplama gerektirir. Başlangıçta, ağ içindeki parametreler rastgele belirlenir ve ardından birçok iterasyon boyunca ayarlanarak modelin doğruluğu artırılır. Ancak bu süreç, büyük enerji harcamalarına yol açmaktadır. Olasılık temelli yeni eğitim yöntemi Fizik Tabanlı Makine Öğrenimi profesörü Felix Dietrich ve ekibi, yapay zeka eğitiminde devrim yaratabilecek yeni bir yöntem geliştirdi. Geleneksel yöntemlerden farklı olarak, bu yeni yaklaşım iterasyonlarla parametreleri belirlemek yerine, olasılıkları kullanıyor. Bu yöntem, eğitim verilerinde büyük ve hızlı değişimlerin meydana geldiği kritik noktalarda değerleri hedefleyerek çalışıyor. Araştırmacılar, bu yaklaşımı kullanarak enerji tasarrufu sağlayan dinamik sistemler elde etmeyi hedefliyor. Bu tür sistemler, zaman içinde belirli kurallara göre değişerek iklim modelleri ve finans piyasaları gibi alanlarda kullanılıyor. Daha az enerjiyle yüksek verimlilik “Yöntemimiz, gerekli parametreleri minimum hesaplama gücüyle belirlemeyi mümkün kılıyor. Böylece sinir ağlarının eğitimi çok daha hızlı ve enerji açısından verimli hale geliyor,” diyen Felix Dietrich, aynı zamanda bu yöntemin doğruluğunun iteratif olarak eğitilmiş ağlarla kıyaslanabilir seviyede olduğunu vurguladı. Bu yeni yaklaşım, yapay zekanın çevresel etkisini azaltarak sürdürülebilir bir teknolojiye dönüşmesine yardımcı olabilir. Uzmanlar, bu buluşun gelecekte daha geniş kapsamlı yapay zeka uygulamalarında kullanılabileceğini belirtiyor.

Frankfurt Havalimanı, Kovid-19 öncesi seviyelerin oldukça altında Haber

Frankfurt Havalimanı, Kovid-19 öncesi seviyelerin oldukça altında

Frankfurt Havalimanı'nı işleten Fraport firması, 2024'e ilişkin ziyaretçi rakamlarını internet sitesinde açıkladı. Buna göre, havalimanının geçen yıl ağırladığı yolcu sayısı 2023'e göre yüzde 3,7 artarak 61,6 milyona ulaştı. Bu rakamın Kovid-19 salgını öncesi 2019'a kıyasla yüzde 12,7 daha az olması dikkati çekti. Havalimanı yöneltimi geçen yılın başında 65 milyon yolcu hedefliyordu. Frankfurt Havalimanı, 2019'da ağırladığı 70 milyonu aşkın yolcuyla rekor kırmıştı. Analistler, Frankfurt Havalimanı'nın, 2020'de seyahatlerin zaman zaman tamamen iptal edilmesine neden olan Kovid-19 salgınının etkisinden hala kurtulamadığını belirtti. Geçen yıl orta mesafeli rotalarda Yunanistan, İspanya, Portekiz ve İtalya gibi destinasyonlar fazla rağbet görürken, uzun mesafeli rotalarda Kuzey Amerika popülerliğini korudu, Uzak Doğu ve Güney Amerika'ya olan ilgi de arttı. Havalimanın kargo hacmi yüzde 6,2 artarak 2,1 milyon tona ulaştı. Bu arada, havalimanının aralık ayında ağırladığı yolcu sayısı ise 2023'ün aynı dönemine göre yüzde 1,1 azalarak 4,5 milyona geriledi. Kargo hacmi ise yüzde 1,2 düştü. Fraport'un uluslararası portföyündeki Antalya Havalimanı ise geçen yıl yüzde 6,5 artışla 38 milyon yolcu ağırladı. Alman devletinin yüksek vergilerini eleştirdi Fraport Üst Yöneticisi (CEO) Stefan Schulte, konuya ilişkin değerlendirmesinde, çok sayıda uçuş bağlantısıyla Frankfurt Havalimanı'nın Alman ekonomisi için önemini belirterek, Almanya'daki hava trafiği üzerindeki yüksek vergileri eleştirdi. Devlet kaynaklı yer maliyetlerinde keskin artış yaşandığını ve bunun olumsuz sonuçları olacağını ifade eden Schulte, "Havayolları, devlet tarafından uygulanan ücretlerin daha düşük olduğu yerlere yatırım yapıyor ve biz de Frankfurt'ta bu etkiyi hissediyoruz. Almanya dışındaki Grup havalimanlarımız çok daha iyi durumda. Çoğu Frankfurt'tan daha hızlı büyüyor ve hatta birçoğu yeni yolcu rekorları kırıyor.” ifadelerini kullandı.

Alman ekonomisi 2024’te yüzde 0,2 ile art arda ikinci yıl küçüldü Haber

Alman ekonomisi 2024’te yüzde 0,2 ile art arda ikinci yıl küçüldü

Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis), Alman ekonomisine ilişkin 2024’ü kapsayan öncü büyüme verilerini açıkladı. Buna göre, Almanya'da mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH), geçen yılın son çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,1 daralırken, 2024 yılının tamamında ise bir önceki yıla göre yüzde 0,2 geriledi. Böylece dünyanın 3. ekonomisi olan Almanya ekonomisinde 2023’teki yüzde 0,3'lük düşüşün ardından 2024’te de daralma görüldü. Alman ekonomisi, en son 2002-2003 döneminde iki yıl art arda küçülmüştü. Piyasalarda Avrupa'nın en büyük ekonomisinin geçen yıl yüzde 0,2 küçülmesi bekleniyordu. Destatis Başkanı Ruth Brand, basın toplantısında, “Konjonktürel ve yapısal baskılar 2024'te daha iyi bir ekonomik kalkınmaya engel oldu. Bunlar arasında önemli satış pazarlarında Alman ihracat endüstrisi için artan rekabet, yüksek enerji maliyetleri, hala yüksek düzeyde olan faiz oranı seviyesi ve aynı zamanda belirsiz ekonomik beklentiler yer alıyor. Bu çerçevede, Alman ekonomisi 2024’te bir kez daha daraldı.” ifadelerini kullandı. "2024, konjonktürel ve yapısal rüzgarların fırtınaya dönüştüğü yıl oldu" ING Küresel Makro Araştırma Başkanı ve Almanya Başekonomisti Carsten Brzeski de konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Alman ekonomisi 2024 yılını bir başka hayal kırıklığıyla kapattı. 2024, konjonktürel ve yapısal rüzgarların fırtınaya dönüştüğü yıl oldu." ifadelerini kullandı. Brzeski, Alman ekonomisinin 2000'li yılların başından beri ilk kez iki yıl art arda daraldığını belirterek, şunları kaydetti: “2000'li yılların başları Almanya'nın ‘Avrupa'nın hasta adamı’ unvanını aldığı son dönemdi. Tarih tekerrür etmez ama kafiye tutar. Destatis, Alman ekonomisinin geçen yılın son çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,1 küçüldüğünü açıkladı. Bu tahminin aralık ayına ilişkin somut veriler olmadan hesaplandığını unutmayın. Sanayi şirketlerinin artan enerji fiyatları nedeniyle aralık ayında üretime ara verdiğine dair haberler göz önüne alındığında, dördüncü çeyrek GSYH verilerinin aşağı yönlü revize edilmesi riski bulunuyor.” Alman sanayisinin son birkaç yıldır tüm ekonominin yaşadığı sorunların en iyi örneği olduğunu belirten Brzeski, "Alman sanayisi konjonktürel ve yapısal rüzgarlar arasında sıkışıp kalmış ve nihayet ucuz enerji ve kolay erişilebilir büyük ihracat pazarlarından oluşan eski makro iş modelinin artık işe yaramadığını fark etmiştir. 10 yıllık yetersiz yatırım, kötüleşen rekabet gücü ve Çin'in ihracat destinasyonundan şiddetli endüstriyel rakibe dönüşmesi Alman ekonomisine zarar verdi ve vermeye devam edecek.” ifadelerini kullandı. Brzeski, Alman sanayisinde önemli bir toparlanmanın henüz görünmediğine işaret ederek, "yaklaşan gümrük vergileri ve ABD'nin yeni yönetiminden beklenen 'komşunu dilendir' politikalarının modern versiyonu eklenince, Alman sanayisi için görünümün hiç de iç açıcı olmadığını" vurguladı. Ülke, 2025'in ilk çeyreğinde de daralırsa teknik resesyona girecek Bu arada geçen yılın son çeyreğinde yüzde 0,1 küçülen Almanya ekonomisi, 2025'in ilk çeyreğinde de daralması halinde, iki çeyrek art arda daralma olarak tanımlanan teknik resesyona girecek. 2023'te alışılmışın dışında yüksek düzeydeki enflasyonun satın alma gücünü etkilemesi, yüksek enerji fiyatları, düşen yatırımlar, zayıf dış talep ve faiz oranlarının yüksekliği gibi nedenlerle bir önceki yıla göre ekonomisi yüzde 0,3 daralan Almanya, G7 ülkeleri içinde küçülen tek ülke olmuştu. Avrupa'nın en büyük ekonomisi olan Almanya'nın bel kemiğini oluşturan şirketler, artan enerji fiyatları ve ihracata bağımlı Almanya ekonomisinde özel bir sorun olan dış talepteki düşüşe bağlı sert makroekonomik rüzgarlarla mücadele etmekte zorlanırken, Çinli şirketlerin oluşturduğu ağır rekabet ile de karşı karşıya bulunuyor. İnşaat sektörü gibi otomotiv, makine mühendisliği ve kimya endüstrileri gibi önemli sektörler de düşük taleple mücadele ederken, Almanya’nın ihracatı 2024’te bir önceki yıla kıyasla yüzde 0,8 geriledi. Özel tüketim harcamaları sadece yüzde 0,3 arttı. Diğer ülkelere göre pahalı enerji ve aşırı bürokrasi Almanya'yı bir sanayi ülkesi olarak zorlarken, Almanlar da belirsizlik nedeniyle paralarını harcamıyor. Ülkede eski olan altyapının yenilenmesi gerekiyor. Rusya-Ukrayna Savaşı, Almanya ekonomi gündemine bütçe anlaşmazlıklarına kadar uzanan siyasi belirsizlikler de eklerken, 23 Şubat’ta yapılacak erken seçim ve gelecekteki ekonomi politikası çerçevesinin belirsiz olması birçok şirketin yatırım yapmaktan çekinmesine neden oluyor. Ayrıca geçen yılki durgun ekonomi, ülkede kamu maliyesini de olumsuz etkiledi. Alman hükümeti 2024 yılında daha yüksek yeni borç kaydetti. Almanya'da federal hükümet, eyaletler ve belediyeleri kapsayan bütçe açığı, Ocak-Eylül 2024'te artan harcamalar ve yüksek faizlerin etkisiyle yaklaşık 108 milyar avroya çıktı. 2025'te kayda değer bir toparlanma beklenmiyor Alman ekonomisinin zayıflığının kronik hale geldiğini belirten ekonomistler, bu yılda Alman ekonomisinin toparlanmasını beklemiyor. Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), 13 Aralık’ta ticarette korumacılıktan kaynaklanan tehditler, jeopolitik çatışmalar ve yapısal değişim nedeniyle bu yıl için takvim etkisinden arındırılmış GSYH büyüme tahminini yüzde 1,1’den yüzde 0,2’ye indirmişti. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) de Alman ekonomisinin 2025’te diğer tüm sanayileşmiş ülkelerden daha yavaş büyümesini bekliyor. Alman hükümetinin ekonomiye ilişkin son raporunda ise "Almanya'da kayda değer bir ekonomik toparlanma ancak gelecekteki ekonomik, finansal ve jeopolitik çerçeve koşullarına ilişkin net bir görünüm ortaya çıktığında başlayabilir." denildi.

Afetler 2024’te 320 milyar dolarlık kayba yol açtı Haber

Afetler 2024’te 320 milyar dolarlık kayba yol açtı

Almanya merkezli reasürans şirketi Munich Re, yıllık doğal afet raporunu açıkladı. Buna göre, geçen yıl doğal afetler dünya genelinde 140 milyar doları sigortalı olmak 320 milyar dolarlık küresel ekonomik kayba neden oldu. Munich Re yerbilimcilerinin hesaplamalarına göre bu rakamlar geçen yılların enflasyona göre düzeltilmiş ortalama değerlerinden oldukça yüksek. Yıllık kayıpların 30 yıllık ortalaması 181 milyar dolar düzeyinde iken 10 yıllık ortalaması ise 236 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. Raporda, “Sigortalı kayıplar açısından 2024 en pahalı üçüncü yıl oldu. Toplam kayıplar açısından ise geçen yıl 1980'den beri maliyet skalasında beşinci sırada yer aldı.” denildi. Seller, orman yangınları ve şiddetli fırtınalar gibi yoğun olmayan afetlerden kaynaklanan kayıpların toplamı geçen yıl 136 milyar dolara ulaştı. Geçen yıl, doğal afetlerden kaynaklanan kayıpların yüzde 93'ü hava felaketleri nedeniyle gerçekleşti. 2024'te yaklaşık 11 bin kişi hayatını doğal afetler nedeniyle kaybederken, bu sayı ise ortalamadan oldukça altında kaldı. ABD'yi sırasıyla eylül ve ekim aylarında peş peşe vuran Helene ve Milton kasırgaları geçen yılın en yıkıcı felaketleri oldu. Helene, 16 milyar doları sigortacılar tarafından karşılanmak üzere 56 milyar dolarlık kayıp ile 2024’te en büyük zarara yol açan doğal afet oldu. Munich Re Yönetim Kurulu Üyesi Thomas Blunck, konuya ilişkin değerlendirmesinde, bilimin de desteklediği gibi, iklim değişikliğinin yıkıcı güçlerinin giderek daha belirgin hale geldiğini belirterek, “Toplumların daha şiddetli hava felaketlerine hazırlanmaları gerekiyor.” ifadesini kullandı.

Almanya'da 56 parti seçimlere katılmak için başvuruda bulundu Haber

Almanya'da 56 parti seçimlere katılmak için başvuruda bulundu

Almanya'da 56 parti ve siyasi oluşumun, 23 Şubat'ta düzenlenecek erken genel seçimlere katılma başvurusunda bulunduğu bildirildi. Federal Seçim Kurulu Başkanı Ruth Brand, yaptığı yazılı açıklamada, partilerin ve siyasi oluşumların genel seçimlere katılabilmek için 7 Ocak’a kadar Seçim Kuruluna müracaat ettiğini belirtti. Bu tarihe kadar 56 parti ve siyasi oluşumun seçimlere katılmak için başvurduğu bilgisini paylaşan Brand, hangi partilerin seçimlere katılabileceğine 13-14 Ocak'ta düzenlenecek toplantıda karar verileceğini kaydetti. "Döner Partisi" ismini taşıyan bir siyasi oluşum, seçimlere katılmak için başvurdu Seçimlere katılmak için başvuran partiler arasında Türkler öncülüğünde kurulan "Çeşitlilik ve Uyanış için Demokratik İttifak" (Demokratischen Allianz für Vielfalt und Aufbruch-DAVA) Partisi de bulunuyor. Başvurularda, "Döner Partisi" (Temel kaynakların ekonomik olarak yeniden düzenlenmesi için Alman Partisi), "V-Parti" (Değişim, Vejetaryenler ve Veganlar Partisi), "Gartenpartei" (Bahçe Partisi) gibi ilginç isimler taşıyan siyasi oluşumlar da yer alıyor. Federal Mecliste veya eyalet meclislerinde, en son yapılan seçimlerden bu yana kesintisiz en az 5 milletvekiliyle temsil edilen partiler bu başvurular arasında yer almıyor. Bu partiler doğrudan 20 Ocak'a kadar yerel seçim kurullarına başvurabilecek, seçimlere katılıp katılamayacaklarına ilişkin kararlar ise 24 Ocak'ta verilecek.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.