TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Fidan

haberingundemi.com.tr - Fidan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Fidan haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

NATO Dışişleri Bakanları Antalya'da bir araya gelecek Haber

NATO Dışişleri Bakanları Antalya'da bir araya gelecek

Dışişleri Bakanlığı kaynaklarına göre, NATO üyesi 32 müttefikin temsil edileceği toplantı 14-15 Mayıs'ta Antalya'da düzenlenecek. NATO Dışişleri Bakanları Gayriresmi Toplantıları, NATO zirveleri öncesinde müttefik bakanlar arasında ilave görüş alışverişine imkan sağlamakta. Bu çerçevede, 24-25 Haziran tarihlerinde Lahey'de düzenlenecek "NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi"nin hazırlıkları, Antalya'da gerçekleştirilecek bu toplantıda müttefik dışişleri bakanları tarafından ele alınacak. Toplantı kapsamında müttefik dışişleri bakanları, NATO Genel Sekreteri ve diğer üst düzey NATO yetkililerinin 14 Mayıs akşamı Bakan Fidan'ın ev sahipliğinde düzenlenecek bir sosyal etkinlikte bir araya gelmeleri öngörülüyor. 15 Mayıs sabahı gerçekleştirilecek Kuzey Atlantik Konseyi gayriresmi oturumunda, ittifakın gündemindeki öncelikli konularda Lahey Zirvesi'nde alınabilecek kararlar hakkında görüş alışverişinde bulunulması bekleniyor. Avrupa güvenliğinin geleceği ile transatlantik güvenliğinde külfet paylaşımının gözden geçirilmesine yönelik gayretler de toplantının öncelikli gündem maddesi olacak. Bakan Fidan toplantıda, 76 yıldır Avrupa-Atlantik güvenliğinin belkemiğini oluşturan NATO'nun daha güçlü, etkin ve caydırıcı kılınmasının ve bu asli rolünün aşındırılmamasının önemini belirterek, bu yöndeki gayretlerin ağırlık merkezini ittifak dayanışmasının ve birliğinin daha da pekiştirilmesinin oluşturduğuna dikkati çekecek. Fidan, Türkiye'nin güçlü ordusu, modern askeri yetenekleri ve gelişmiş savunma sanayi altyapısıyla Avrupa-Atlantik güvenliğine katkılarını sürdürmeye ve daha fazla sorumluluk üstlenmeye kararlı olduğunu vurgulayarak, Avrupa güvenliğinin geleceğine dair süreçlerdeki ağırlığı ve konumu itibarıyla Türkiye gibi AB üyesi olmayan müttefiklerin AB'nin savunma alanındaki gayretlerine gereğince katılımının şart olduğunun altını çizecek. Bakan Fidan, toplantıda, savunma harcamaları halihazırda NATO'nun "gayri safi yurt içi hasılanın (GSYİH) yüzde ikisi" kriterinin üzerinde olan Türkiye'nin savunmaya daha fazla yatırım yapmaya ve modern yeteneklerini daha da geliştirmeye kararlı olduğunu belirterek, müttefikler arasındaki savunma sanayii işbirliği ve ticaretinin önündeki engellerin tamamen kaldırılmasının savunma harcamalarının asıl amacı olan kritik yeteneklerin geliştirilebilmesi açısından asli önemde olduğunu vurgulayacak. Fidan'ın toplantıda, "360 derece güvenlik" anlayışıyla, Rusya-Ukrayna savaşının sonlandırılmasının yanı sıra İttifak'a mücavir bölgeler ile Orta Doğu'da barış ve istikrarın hakim kılınmasının gerekliliğine dikkati çekmesi ve terörizmle mücadelede hakiki dayanışma sergilenmesi gerektiğini belirtmesi öngörülüyor. Bakan Fidan'ın NATO iFMM marjında mevkidaşlarıyla ikili görüşmeler gerçekleştirmesi planlanıyor.

Silahların bırakılması tek başına yetmez Haber

Silahların bırakılması tek başına yetmez

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, özel bir televizyonun gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Türkiye'nin terörle mücadele tarihinin ortada olduğunu ifade eden Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakan olduğu yıllardan beri, milli ideolojileri, milli teknolojileri ve milli karar alma mekanizmaları kullanılarak bu mücadeleyi bir yere getirme konusunda ciddi bir irade savaşı verildiğini söyledi. "Bugün itibarıyla bakacak olursak örgüt, Sayın (MHP Genel Başkanı Devlet) Bahçeli'nin tarihi çağrısıyla, Cumhurbaşkanımızın da o sarsılmaz, büyük, kuşatıcı iradesiyle ortaya koyduğu sürece bir cevap vermeyle ilgili bir kongre hazırlık süreci geçirdi. Bu son 1-2 haftadır devam eden bir süreçti." diyen Fidan, örgütün çeşitli formlarda toplanıp genel kongrenin kararını oluşturmaya çalıştığını kaydetti. Basında bunların ilan edileceği bilgisinin geçildiğini aktaran Fidan, "Ama bir müddet daha, anlaşılan bunu bekleme durumunda olacağız. Örgütün bu tarihi çağrıya cevabını duymak için..." diye konuştu. Fidan, herkesin bu konuda iyimser olmak istediğini vurgulayarak, Türkiye'de terörün zemininin çoktan ortadan kaldırıldığını ancak demokrasi eksikliğinin veya istikrarsızlığın sürdüğü komşu ülkelerde örgütün kendine yer bulabildiğini söyledi. PKK'nın silah bırakmasına ilişkin Fidan, "Silahların olmayacağı, illegalitenin son bulacağı ve legal imkanlarla insanların medeni bir şekilde kendi siyasetini ilerleteceği bir zeminin inşası için herkesin çalışması gerekiyor. İllegalitenin son bulması şu anlama geliyor, silahların bırakılması tek başına yetmiyor" ifadelerini kullandı. Fidan, illegal ve istihbari yapıların ortadan kaldırılması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti: Olumlu bir beklenti içindeyiz ama olmaması demek de hayatın sonu değil. Zaten olumlu olmayan bir duruma göre biz mücadele içerisindeyiz, toplumsal birliğimiz, demokrasimiz, mücadelemiz her şeyimiz. Ama bu olursa, masum insanların masum gençlerin dağa çıkması, kanın akması, toplumsal birliğin sürekli bir tehdit altında olması, birtakım daha ileri bölgesel düzenin kurulması... Bu Irak'a da etki edecek, Suriye'de edecek yani oralarda yapılması beklenen aynı Türkiye'de olduğu gibi çok ileri yatırımlar var, Kalkınma Yolu bir taraftan... Şimdi Suriye'de yeni bir düzen kuruluyor. Oradaki şey, artık silahlı mücadelenin olmadığı, herkesin birbirine saygı duyduğu ve refahı paylaştığı, özgürlüğü paylaştığı bir bölge inşa etmemiz gerekiyor. Bakan Fidan, "Örgütteki insanların da artık çok fazla memnun olduğunu düşünmüyorum, varlıklarını başka ülkelere hizmet sunarak devam ettirme ne kadar onurlu bir duruş, o da tartışılabilir bir konu." dedi. PKK'nın Suriye'deki varlığı PYD'nin bu süreçte nasıl bir yol izleyeceği yönündeki soruya Fidan, "Bizim için önemli olan başından beri Türkiye'yi de tesiri altına alınan silahlı terör unsurlarının bölgede olmaması. PKK'nın kendisini lağvetme ve silahları bırakma kararı alması durumunda, bunun Suriye ve Irak'taki ayaklarına nasıl yansıyacağı meselesini zaman içerisinde hep beraber göreceğiz." diye konuştu. Fidan, Türkiye'nin "Suriye ile ilgili temel kararların Suriyeliler tarafından alınması" prensibiyle hareket ettiğini hatırlattı. Suriye ve Irak'ta ciddi bir kaygan zemin olduğunu belirten Fidan, bu kaygan zeminin, genel itibarıyla daha iyileştirilmesi için Türkiye'nin çok yapıcı bir dış politika izlemekte olduğunu ve çok bütüncül bir yaklaşım sergilediğini aktardı. Fidan, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani'nin Türkiye'yi ziyaret ettiğini anımsatarak, Irak'ın günden güne daha istikrara giden, toplumsal hizmetlere odaklanan bir noktaya ilerlediğini vurguladı. Fidan, Suriye'nin toprak bütünlüğüne önem verdiklerini hatırlatarak, yeni Suriye hükümetinin diğer ülkelerle menfaatlerini ilerletme yolunda atacakları adımların önemli olduğunu, Türkiye'nin kendileri için ne anlama geldiğini onların da bildiğini söyledi. Suriye'ye yönelik AB ve ABD tarafından önceki rejim döneminde konulan yaptırımların, bölgedeki belli ülkelerin mesafeli yaklaşımlarının izale edilmesi için görüşme ve ikna çalışmasına ihtiyaç olduğunu belirten Fidan, "(Suriye’deki yeni yönetimin üçüncü ülkelerle görüşmeleri) Uluslararası topluma yeni Suriye’yi anlatmak için diplomasi trafiğini biz son derece normal buluyoruz ve teşvik ediyoruz açıkçası, bu önemli. Biz oradaki kardeşlerimizle belli bir istişare içerisindeyiz" değerlendirmesinde bulundu.

Yaklaşık 500 milyon fidan toprakla buluştu Haber

Yaklaşık 500 milyon fidan toprakla buluştu

Karacabey, Orman Genel Müdürlüğünün (OGM) geçen yıl yaptığı ağaçlandırma çalışmaları başta olmak üzere orman yangınlarıyla mücadele faaliyetleri ve 2025 yılı hedeflerine ilişkin değerlendirmede bulundu. Ormanların güçlendirilmesi için 2024'te ağaçlandırma çalışmalarına devam ettiklerini aktaran Karacabey, "Toplamda 96 bin hektar alanda çalışma yaparak yaklaşık 500 milyon fidanı toprakla buluşturduk ve ülkemizin yeşiline yeşil katmış olduk. Bu sayede de özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı olan 7 milyar fidan hedefini gerçekleştirip, son 20 yılda diktiğimiz fidan sayısını 7,5 milyara ulaştırmış olduk." diye konuştu. Karacabey, bu çalışmalar sayesinde sadece orman varlığını artırmakla kalmadıklarını, ülke topraklarının erozyonla kaybolmasının da önüne geçtiklerini vurguladı. Geçmiş yıllarda 500 milyon ton olan yılda kaybolan toprak miktarını 113 milyon tona düşürdüklerini, hedeflerinin bunu daha da aşağıya çekmek olduğunu belirten Karacabey, ağaçlandırma çalışmalarının yanı sıra ormanların bakımını da yaptıklarını anlattı. Karacabey, bu sayede elde ettikleri ürünleri ülke ekonomisine kazandırdıklarına işaret ederek, "2017 yılında yaklaşık 800 milyon dolar olan ağaç orman ürünleri ithalatından kaynaklı açığı kapatıp, 2024 yılı sonu itibarıyla yaklaşık 1 milyar dolar cari fazla elde edilmesini sağladık." dedi. Orman köylülerine destek bütçesi arttı Orman köylülerinin kalkındırılmasının da asli görevlerinden biri olduğuna değinen Karacabey, Orman ve Köy İlişkileri (ORKÖY) Dairesi Başkanlığı sayesinde 2024'te 10 bin 500 aileye 2 milyar lira tutarında yüzde 20'si hibe, yüzde 80'i faizsiz kredi olmak üzere kaynak aktardıkları bilgisini verdi. Karacabey, orman köylerinde yaşayan vatandaşların bir taraftan hayat şartlarını iyileştirirken, diğer taraftan ek gelir elde etmelerini sağladıklarını belirterek, şöyle devam etti: "Bu çerçevede yürüttüğümüz en önemli faaliyetlerden biri, köylerimizdeki vatandaşlarımızın evlerinin elektrik ihtiyacını çatılarına kurduğumuz güneş enerjisi panelleriyle sağlamak oldu. Bu sayede onların hem giderlerinin azalmasını sağlarken, aynı zamanda da konforlu ortam sağlamış olduk. 2025 yılında da inşallah ORKÖY bütçesini 2,5 milyar liraya çıkarıyoruz." "Yapılan her işlem kayıt altına giriyor" Ormanların korunmasına ilişkin yeni uygulamaları devreye aldıkları bir yılı geride bıraktıklarını vurgulayan Karacabey, şöyle konuştu: "Kısaca 'ETB' diye ifade ettiğimiz Elektronik Taşıma Belgesi Sistemi'ne geçtik. Birleşmiş Milletlerin (BM) ormansızlaşmayla ilgili tüzüğü yayımlandı ve bu tüzüğe göre orman ürünlerinin ilk üretildiği yerden son tüketiciye ulaşıncaya kadarki seyrinin takip altına alınması, kontrol altına alınması hükmü getiriliyor. Biz de bunu sağlayabilmek maksadıyla yaşlandığı için veya bakım gereği ya da hastalandığından dolayı ormandan çıkarılması gereken ağaçları barkodla bulunduğu yerden itibaren kayıt altına alıyoruz. Ondan sonraki yolculuğunu da yine barkodla birlikte ETB ile izlemeye almış oluyoruz. Böylece yapılan her işlem kayıt altına girmiş oluyor. Böylece ormansızlaşmayla ilgili herhangi bir açık da kalmamış oluyor." Karacabey, Türkiye'nin orman yangınlarıyla mücadelesinin birçok ülke tarafından hayranlıkla izlendiğine dikkati çekerek, bu kapsamda dünyada bugün kullanılan teknolojinin en yenisini kullandıklarını ifade etti. ABD'den sonra ormanları gözetlemede ve yangınların yönetiminde İnsansız Hava Aracı (İHA) kullanan ikinci ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayan Karacabey, "Bu konuda Avrupa'da ilk ülkeyiz. Aynı zamanda dünyada sadece 5 ülkede bulunan ve Sayın Cumhurbaşkanımızın 'Otağ' ismini verdiği ormanların gözetilmesi ve yangınların yönetilmesinde de kullandığımız, sadece 10 dakika içinde bize tamamen en ayrıntılı şekilde harita üretebilecek teknolojiyle donatılmış uçağımız bulunuyor." dedi. Karacabey, 2024'te orman yangınlarının seyri ve alevlerle mücadelede yapay zekayı da kullanmaya başladıklarını anımsatarak, bu kapsamda başarılı bir yılı tamamladıklarını söyledi. "Mücadeleyi tüm kesimlere yaygınlaştıracağız" Geçmiş yıllarda yaşanan büyük orman yangınlarıyla mücadeledeki tecrübelerden yola çıkarak hava gücünü artırdıkları bilgisini paylaşan Karacabey, şu değerlendirmede bulundu: "2002'de 73 ton olan bir seferde su atma kapasitesini 400 tonun üstüne çıkardık. Aynı zamanda yer ekiplerimizin sayısını da yüzlü rakamlardan bugün 1600-1700'lere ulaştırdık. Sadece arazöz sayısını 25 bine çıkardık. Bugüne kadar elde edilmiş olan bu başarıları, bundan sonra elde edilecek başarıların garantisi olarak görmüyoruz. 'Bugüne kadar yapabildiysek bundan sonra da yapabiliriz.' düşüncesi bizi rehavete asla düşürmemeli. Bu yılki stratejimiz Sayın Bakanımızın da özellikle her seferinde vurguladığı gibi orman yangınlarıyla mücadelede asıl başarı, yangının çıkmamasını sağlayabilmektir." Karacabey, orman yangınlarının önlenmesi konusunda daha çok gayret etmeleri gerektiğine dikkati çekerek, "Mücadelemizi, Milli Eğitim Bakanlığımız ile Tarım ve Orman Bakanlığımızın yakın zamanda imzalayacakları protokolle ilkokul, ortaokul ve liseden başlamak üzere öğrencilerimizi de bu işin içine katarak, onlar vasıtasıyla ailelerine ulaşarak toplumun tüm kesimine yaygınlaştırmayı düşünüyoruz." şeklinde konuştu. "Yanan ormanlarımızın tamamı, istisnasız tekrar ormanlaştırılıyor" Yangınların çıkış sebebinden yüzde 88'inin insan kaynaklı olduğunu vurgulayan Karacabey, bu konuda toplum olarak daha duyarlı olunması halinde bunun önüne geçileceğini bildirdi. Karacabey, yaşı ve sağlığı müsait bütün vatandaşları orman yangını gönüllüsü olmaya davet ederek, "O eğitimi alsınlar ve bir yangın olduğunda da ihtiyaç duyduğumuzda bizimle birlikte çalışsınlar, yardımcı olsunlar." ifadesini kullandı. Yanan orman alanlarının imara ve turizme açıldığı veya başka maksatlarla kullanıldığı yönünde aslı olmayan haberlerin yayıldığına dikkati çeken Karacabey, şunları kaydetti: "Cumhuriyet tarihinde yangına maruz kalmış alanlardan ormanlaştırmanın dışında başka maksatla kullanılan bir karış yer bulunmuyor. Yani yanan ormanlarımızın tamamı, istisnasız tekrar ormanlaştırılıyor. Basında zaman zaman paylaşılan birtakım fotoğraflar oluyor, 'Yanmadan önce ormandı, sonrasında otel yapıldı.' diye. Bu yerler ya çok öncesinden kanun çerçevesinde izin verilmiş yer ya da orman olmayan mülkiyeti vatandaşa ait olan yerler olabiliyor. 2021'de büyük yangından etkilenen alanlarımızın tamamı şu an itibarıyla ormanlaştırılmış durumda. İkinci olarak da bu yangınlar sırasında bugüne kadar maalesef 142 arkadaşımız şehit oldu. İnşallah bir daha böyle acılar yaşamayalım. Bunun için de hepimize düşen görev daha dikkatli olmak. Bu konuda gayret edersek olumlu, daha güzel sonuçlar alacağımıza inanıyoruz."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.