TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kütahya

haberingundemi.com.tr - Kütahya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kütahya haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Aizanoi'nin Haber

Aizanoi'nin "Indiana Jones"u turistlere antik kenti tanıtıyor

ABD'li ünlü aktör Harrison Ford'un film serisinde canlandırdığı "Indiana Jones" karakterinden ilham alarak arkeolog olan Denizlili 31 yaşındaki Özcebe, Pamukkale Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümünden mezun olduktan sonra aynı üniversitede yüksek lisans yaptı. Kütahya Dumlupınar Üniversitesinde (DPÜ) doktora eğitimine devam eden Özcebe, 2018 yılından bu yana Aizanoi'de kazı görevinin yanı sıra yerli ve yabancı turistlere Roma İmparatorluğu'ndan kalma eserlerin yer aldığı antik kenti tanıtıyor. Ege Özcebe, AA muhabirine, DPÜ Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gökhan Coşkun'un başkanlığında devam eden kazıdaki görevi sırasında araştırma konularıyla ilgili çalışmalarını da sürdürdüğünü söyledi. Dedesi tarih öğretmeni olduğu için tarih ve coğrafyaya küçük yaşlardan itibaren ilgi duyduğunu belirten Özcebe, "Harrison Ford'un canlandırdığı filmdeki 'Indiana Jones' benim çocukluk kahramanım. Ondan ilham alarak arkeolog olmaya karar verdim. İnsan bu filmlere öykünüyor." dedi. Maceracı, akademisyen ve arkeolog "Indiana Jones"un tüm filmlerini defalarca izlediğini dile getiren Özcebe, "Ben de Indiana Jones gibi olsam", "Arkeolog olmak acaba nasıl bir şey?" diye hep merak ettiğini anlattı. "Kıyafetler rahat, hiçbir şekilde başıma güneş geçmiyor" Özcebe, arkeolog olduktan sonra "Indiana Jones"un giydiğine benze kıyafetlerle mesleğini icra ettiğini dile getirdi. Bu kıyafetlerin mesleğine uygun, rahat giysiler olduğunu vurgulayan Özcebe, şöyle devam etti: "Günümüzde birçok meslektaşım arazide daha rahat gezebileceği outdoor ya da spor kıyafetlerini tercih ediyor. Ben de Indiana Jones'un kıyafetlerini benimseyerek giydim. Bu meslekte en kullanışlı kıyafet buymuş. Kıyafetler rahat, hiçbir şekilde başıma güneş geçmiyor. Renkleri nedeniyle tozlar da belli olmuyor. Terlemeyi engelliyor. Dolayısıyla bu imajın ne kadar sağlıklı ve doğru seçim olduğunu kullanmaya başladıktan sonra anladım. Bu kıyafetleri çok benimsedim, tam bir arkeolog kıyafeti." Özcebe, pantolon, gömlek ve montu kendisinin aldığını, şapkayı ise bir arkadaşının hediye ettiğini belirtti. Bu kıyafetlerin hayatının ve mesleğinin bir parçası haline geldiğini ifade eden Özcebe, "Antik kente gelen turistler beni görünce hemen kendi aralarındaki 'Indiana Jones' fısıldaşmalarını duyuyorum. Dikkatlice inceliyorlar. Gözler sürekli üstümde oluyor. Bazen fotoğraf çektirmek isteyenler oluyor. Çok ilgiyle karşılaşıyorum." diye konuştu. Ege Özcebe, yaptığı araştırmalarda, dünyanın birçok yerinde "Indiana Jones"tan esinlenerek arkeolojiye yönelenler olduğunu öğrendiğini sözlerine ekledi.

Aizanoi'de anıtsal kapı ile 2 bin yıllık tiyatro maskı bulundu Haber

Aizanoi'de anıtsal kapı ile 2 bin yıllık tiyatro maskı bulundu

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Mirası Geçici Listesi'ne 2012 yılında dahil edilen, Anadolu'daki en iyi korunmuş Zeus Tapınağı'na ev sahipliği yapan antik kentteki kazı çalışması sürüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Kütahya Valiliğinin desteğiyle, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) tarafından Gürok Turizm ve Madencilik AŞ ile Halk Yatırım sponsorluğundaki kazıda çeşitli üniversitelerden akademisyenlerin yanı sıra 10 teknik personel ve 20 işçi yer alıyor. Kazı başkanlığını yürüten DPÜ Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gökhan Coşkun, AA muhabirine, bu sezon mayıs ayından itibaren ağırlıklı olarak agora (çarşı) ve stadyum yapılarında çalıştıklarını söyledi. Çalışmalarının stadyumun doğu tribünündeki alanda sürdüğünü belirten Coşkun, "Yine aynı bölgede bir depremde çökmüş olan oturma basamaklarını gün yüzüne çıkaracağız. Ayrıca önceki yıllarda burada tasnif edilmiş blok taşların farklı bir alana taşınması işlemine başladık. Önümüzdeki yıllarda da bu alanlarda kazılar yaparak stadyumun tribününü tamamen ortaya çıkarmayı hedefliyoruz." dedi. Coşkun, Zeus Tapınağının statiğinin bozulmaması için bodrum katına yağmur sularının sızmasını engellemek amacıyla onarım çalışmaları gerçekleştirdiklerini anlattı. Agoradaki 3 dükkana daha ulaştıklarını dile getiren Coşkun, şöyle devam etti: "Agoranın batı portikosunun (revak) güney kanadında yaptığımız çalışmalarla buradaki kazı çalışmalarını tamamladık. Burada agoranın çok iyi korunmuş vaziyette mermer döşemeli avlusu ve sütun kalıntılarının yanı sıra avludan portikoya çıkan mermer basamaklar ve portikonun da kısmen korunmuş olan mermer döşemesini gün yüzüne çıkarmış durumdayız. Bu alan şimdiden ziyaretçilerin ilgisini çekmeye başladı." İki katlı yapının agoraya girişi sağlayan anıtsal kapı olduğu tahmin ediliyor Prof. Dr. Coşkun, agoranın güneyinde Geç Antik Çağ'dan kalma bir yapıda çalışma yaptıklarını dile getirdi. Bu yapının işlevini anlayabilmek için yaptıkları kazıda bunun, kent merkezine girişi sağlayan kapı olduğunu anladıklarını aktaran Coşkun, "Çalışmalarımız esnasında hiç beklemediğimiz başka bir yapı kalıntısıyla da karşılaştık. İki katlı olduğunu söyleyebileceğimiz bu yapının birinci katına ait bazı kısımları ayakta kalmış durumda. 2'nci yüzyılın son çeyreğine tarihleyebileceğimiz bu kamusal yapının da anıtsal bir kapı olabileceğini düşünüyoruz." diye konuştu. Coşkun, söz konusu iki katlı yapının cephesinin mimarisinin, arkeoloji literatüründe "aedikula" olarak nitelendirilen, genellikle tiyatro sahneleri, anıtsal çeşmeler, kütüphaneler ve anıtsal kapılar gibi kamu binalarında kullanılan özellikte olduğu bilgisini verdi. Bu binaya ait üstyapı elemanlarıyla da karşılaştıklarını bildiren Coşkun, "Bunlar tabii düşmüş, çökmüş vaziyetteydi. Çoğunun üzerinde bitkisel bezemeler vardı ve işçiliği çok iyiydi. Yapının kazısı sonucunda 4 podyumunu (kaide) gün yüzüne çıkardık. Mimarisini çözdüğümüz yapının arkasındaki tescilli köy evinden dolayı merkezini kazamadığımız için işlevini tam anlayabilmiş değiliz." ifadesini kullandı. Coşkun, bu yapının, dönemin ticaretinin yoğun yapıldığı agora alanına giriş kapısı olduğu ihtimali üzerinde durduklarını vurguladı. Diğer buluntulara değinen Coşkun, şunları kaydetti: "Podyumların birinin içindeki dolgu toprakta çeşitli sikkeler, fil dişi bir figürün parçası ve beklemediğimiz şekilde iyi korunmuş pişmiş topraktan bir tiyatro maskı bulundu. Bu tiyatro maskı, Aizanoi'nun Dionysos kültüne dair yeni veriler, katkılar sunuyor. Biz burada bu kültün çok baskın bir kült olduğunu biliyoruz. Nitekim, dünyada eşi benzeri olmayan stadyum ve tiyatro yapımız olması da bunun göstergesi." Önceki yıllarda tiyatronun yakınındaki mezarda benzer tarzda bir maskın ölü hediyesi olarak mezara bırakıldığını tespit ettiklerini anlatan Coşkun, bu tür eserlerin sayısının kazı ilerledikçe artacağını öngördüklerini sözlerine ekledi.

Kütahya'da seramikten hazırlanan kuş evleri sergilendi Haber

Kütahya'da seramikten hazırlanan kuş evleri sergilendi

Kentte bulunan seramik atölyesinde dersler alan kursiyerler, Bekir Avlupınar Caddesi'nde açtıkları sergide seramikten kuş evleri ve çeşitli objeleri vatandaşların beğenisine sundu. Atölye sahibi Ekrem Avlupınar, atölyelerinin yaklaşık 2 yıl önce faaliyete geçtiğini anlattı. Kısa sürede kültür ve sanat anlamında çok sayıda öğrenci yetiştirdiklerini ifade eden Avlupınar, "Amacımız, yaşı kaç olursa olsun kursiyerlerimizin kültür ve sanat yoluyla ruhsal ve bedensel gelişimlerini olumlu yönde desteklemek. Öğrencilerimizin boş zamanlarını değerlendirirken kötü alışkanlıklardan uzak kalmalarına da katkı sunmak istiyoruz. Bugünkü sergimizde de çini ve seramik öğrencilerimizin bir yılı aşkın zamanda oluşturdukları eserleri bugün sergiliyoruz." dedi. Boş zamanını değerlendirmek adına kurslara katıldığını ancak sanattan çok etkilendiğini belirten kursiyerlerden Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Duygu Perçin Renders, "Kuş evlerine teknik öğrenmek için başlamıştık. Bu çalışmaları yaparken manen de bir haz duymaya başladık. Bunları insanlara göstermek için de böyle bir sergi fikri çıktı ortaya." ifadelerini kullandı. Kütahya Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Yıldırım Akgül ise sergiye emeği geçenlere teşekkür ederek, Kütahya'nın kültür ve sanat alanında oldukça zengin bir şehir olduğunu, bununla gurur duyulması gerektiğini söyledi. Yaklaşık 50 eserin yer aldığı sergide müzik dinletisi de sunuldu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.