Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Özgür Özel

haberingundemi.com.tr - Özgür Özel haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Özgür Özel haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

SANDIĞI KALDIRMANIN PROVASI Haber

SANDIĞI KALDIRMANIN PROVASI

Yeni dalga operasyonun ardından CHP Genel Merkezi'nde MYK'yı toplayan Genel Başkan Özgür Özel toplantının ardından basın açıklaması için kürsüye çıktı ve çok sert mesajlar verdi. ‘Bu kirli bir operasyondur’ Özel'in açıklamasından öne çıkanlar şöyle: Bu iktidarın içindeki bir avuç insan yanına üç hakim, üç savcı ve iki gizli tanık alarak 19 Mart'ta bu millete savaş açmıştı. Bu savaş bize değil demokratik siyasete açılmıştır diye ilk günden tanımlamıştık. Milletin elinde kalan son şeyi, sandığı ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. 108 gündür meydanlarda direniyoruz. 108 gündür İBB Başkanı ve cumhurbaşkanı adayımızı, belediye başkanlarımızı çok sayıda bürokratımızı, belediye meclis üyemizi hapiste tutuyorlar. 198 gündür millet daha da fakirleşti, ülkemizin itibarı daha da geriledi. Bu ülkenin barış ve birlikte yaşama umuduna da kökten zarar veren, bu ülkeyi içe kapatan bir süreç... Manavgat'taki görüntüleri gördünüz, hemen görüşmeler yapıldı, orada inceleme başlatıldı. Oraya ilişkin CHP icap eden en hassas tutumu takınacak. Ancak ağaç adı verdikleri gizli tanıklarla mesafe alamayanların durumunu herkes görüyor... Bu sabah da bir suç örgütü liderinin bildiklerini değil, bildiklerine benzettiklerini bir partiye ifade ederek dünyaya mal olmuş ve yaptıkları görevlerle ülkelerinde takdir toplamış belediye başkanlarımıza saldırmaktan çekinmediler. Bu başkanlara aynı gün operasyon düzenlemesini gerektirecek ne var? Bir suç örgütü lideri lideri var, Aziz İhsan Aktaş, o kimi söylediyse oraya operasyon düzenleniyor. Şimdi de Adıyaman ve Adana Büyükşehir belediyesi... Biriyle sözleşme bitmiş yenilenmemiş, diğeriyle 8 yıl önceki sözleşme devam ediyor diye ödeme yapılmış.. Burada Aziz İhsan Aktaş hangi belediyeden fatura kesip para aldıysa onu gözaltına alıyorlar ve şimdiye kadar gördüğümüz kadarıyla da tutukluyorlar. Peki Bu Aziz İhsan Aktaş başka kimseyle çalışmamış mı? Yargıtay, TBMM, THY, Pamukkale ve Uludağ Üniversiteleri, 20 ilin kamu hastaneleri, 20 ilin AKP'li belediyeleri, AKP'li çok sayıda ilçe belediyesiyle yıllardır iş yapıyor. Biz istisnayız yani asıl müşterisi onlar. Onlara karşı ne yapılmış? Aziz İhsan Aktaş suç örgütü lideri, evde ama iftira ettikleri cezaevinde. Nerede bu yoğurdun bolluğu? Bir suç örgütü kuracaksın sonra iftira atıp evine gideceksin. Bakın Isparta Belediye Başkanı'nın kullandığı araba, bu arabayı Aziz İhsan Aktaş ihale alma karşılığı belediye başkanına vermiş. Kendi de söylüyor, inkar etmiyor, Isparta belediye başkanı da inkar etmiyor. Tık yok... Buradan Erdoğan'a soruyorum: Aynı adam bu arabayı senin belediye başkanına almış, bununla bugün gözaltına alınan arkadaşlar arasında dağlar kadar fark var, bu mu sizin akınız bu mu eşitlik? Türkiye bir yol ayrımında. Bir avuç insan bu ülkeyi otoriterleştirmeyi kafaya takmış. Herkes tarihteki yerini alacak, bir tarafta sandığı koruyanlar bir tarafta Tayyip Bey'e teslim olanlar. Devletin onurlu bürokratlarını bir kez daha uyarıyoruz: AKP'lilere, diğer iş yapanlara sorulmayan sorularla CHP'lileri yargılayamazsınız. Bu kadar bu kadar vicdansızlık, insafsızlık, yüzsüzlük. Bunun sonunda halen daha rüşvet teklif ediyor. Siyasi rüşvet teklif ediyorlar. Özgür Özel gelirmiş, arkadaşlarını savunmayı bırakırmış, partisini bırakırmış, otururmuş. Orada oturacağıma ilk seçimlerde siz sepetlenene kadar hapiste yatmayı göze almışım ben. Bir yolu var. Bir yolu var susturmanın. Onu da anam babam evladım üzülmesin diye ben söylemiyorum. Yiyorsa sustur. O zaman da bu millet sana ne yapacağını bilir. Ha meydandan korkma, korkmama meselesi... Kork kardeşim. Bak o meydanlarda şu anda prova yapıyoruz. 81 ilde sen fragman izliyorsun. fragman... Korku filmini izleteceğim sana. Sen kötüleş senden beter kötüleşmeyen ne olsun. Korku filmini size izletmeyen ne olsun. Fragman izliyorsunuz iki milyon kişiyle. Bak sandığı ortadan kaldırmaya kalkma, efendi gibi sandıkla gideceksin. Aha da iki Kasım ortada. İki Kasım'a sen sandık koymazsan Kasım'a ben bir sandık koyarım. Kimseyi darbeyle tehdit etmiyoruz ama birileri darbeye yeltenirse bu millet kendi elleriyle sandığı geri getirir. Kimse kabadayılığa kalkışmasın, millet o sandığı getirecek. 2 Kasım'da sizi seçime bekliyorum. Sokağa davet edeceğim günü ben bilirim o gün sen ne hale düşeceğini görürsün. Bana bu milleti sokağa davet ettirme aklını başına topla... Seni yüzde 29'la orada oturtmayacağız Erdoğan. Hiç rahat etme, aparatlarına güvenme, birileri altını oyuyor, birileri sana gaz veriyor. Senden büyük millet var...

TÜRKİYE’NİN YÜZÜNÜ GÜLDÜRECEĞİZ Haber

TÜRKİYE’NİN YÜZÜNÜ GÜLDÜRECEĞİZ

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, namaz sonrası basın mensuplarına yaptığı açıklamada, bayramın kendileri için bayram gibi gelmediğini belirterek, "Çok sayıda arkadaşlarının haksız yere tutuklandığını, CHP'li belediye başkanlarının itibarsızlaştırmaya çalışıldığını" söyledi. Mücadelelerine devam edeceklerini, eninde sonunda doğruların ortaya çıkacağını belirten Özel, "Hepimizin bayram gibi bayramlara kavuşacağı yarınları diliyorum" dedi. En kısa sürede milletin önüne sandığı getirmeyi ümit ettiklerini dile getiren Özel, "Bir erken seçim sandığına kavuşmayı, bu çileleri bitirmeyi, nasıl Manisa'da bütün yüzleri güldürdüysek Türkiye'de de bütün yüzleri güldürmeyi ümit ediyoruz" ifadelerini kullandı. Özel, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e yönelik sözleri nedeniyle kendisi hakkında başlatılan soruşturmaya değinerek, şöyle konuştu: Belediye başkanlarımızın koluna iki polis sokup sanki büyük bir terör örgütü, büyük bir suç örgütü varmış gibi, 50-60 yıl öncede bıraktığımız görüntüleri Türkiye'ye yaşatıyorlar. Kanıma dokundu. Canım acıdı, acımaya da devam ediyor. O görüntüleri, darbe dönemlerinde siyasetçilere yapılan o muameleyi benim arkadaşıma, benim belediye başkanlarıma, bürokratlarıma kimse yapamaz. O görüntüleri yaşatanlara şunu söylüyorum; 'herkes ayağını denk alacak, bir daha o görüntüleri görmeyeceğim' dedim. Aynı cümlenin altına imza atıyorum. Önüne gelen Cumhuriyet Halk Partiliyi tutuklarsan, bugün eşlerinden, çocuklarından, annelerinden 600 kilometre ötede cezaevlerine onları sevk edip, onlara böyle muameleler yaparsan burada haksızlık ve hukuksuzluk var. Bunun karşısında bu partinin hakkını korumak, aramak, hukuksuzluğa direnmek benim görevim. O gün ne dediysem altına imza atıyorum. Bundan sonra hiç kimse hak etmediğimiz o görüntüleri bize yaşatmayacak, yaşatanı bin pişman ederim.

ÖZGÜR ÖZEL HAKKINDA SORUŞTURMA Haber

ÖZGÜR ÖZEL HAKKINDA SORUŞTURMA

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında, partisinin Gaziosmanpaşa'da düzenlediği mitingde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e yönelik kullandığı ifadeler nedeniyle resen soruşturma başlatıldığını açıkladı. ‘Yargıya tehdit, hukuk devletine açık saldırıdır’ Başsavcılıktan yapılan açıklamada, Özgür Özel hakkında başlatılan soruşturmaya ilişkin şunlar kaydedildi: Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel hakkında bugün ilimizde düzenlenen mitingde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Akın Gürlek hakkında sarf ettiği sözlerden dolayı 'yargı görevi yapanı görevini yapmasını engellemek amacıyla tehdit' ve 'kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret' suçlarından resen soruşturma başlatılmıştır. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Yargıya tehdit, hukuk devletine açık saldırıdır" ifadelerini kullandı. Bakan Tunç'un açıklamaları şu şekilde: CHP Genel Başkanının, devam eden soruşturmalar üzerinden İstanbul Cumhuriyet Başsavcımızı ve yargı mensuplarını hedef alan tehditkâr ifadeleri, asla kabul edilemez. Hiç kimse, yargı mensuplarımızı hedef gösteremez ve tehdit ederek yargıya yön veremez. Bu pervasız ve sorumsuz açıklamalar, doğrudan Hukuk Devletini ve yargı bağımsızlığını hedef almaktadır. Anayasamızın 138. maddesi, hâkim ve savcıların görevlerini hiçbir kişi, makam ya da merciden talimat almadan, yalnızca hukuk ve vicdanla yerine getireceğini vurgulamaktadır. Bu anayasal teminatın yanı sıra yargı kararlarına karşı hak arama yolları ve hukuki itiraz mekanizmaları da açıktır. Yargıya intikal etmiş olan iddialarla ilgili olarak, ilgili kişilerin savunma hakları vardır. İsnat edilen suçlara ilişkin savunmanın yapılacağı yer yargılama makamlarıdır. Adli soruşturmaların neticesinde ortaya çıkacak olan kararlar, hem yargının denetiminde hem de kamuoyunun denetiminde olacağından, henüz süreç devam ederken soruşturmayı yürüten savcılık makamına yönelik tehdit ve hakaretler Hukuk Devletiyle bağdaşmaz. Unutulmamalıdır ki; hiç kimse hukukun dışına çıkarak tehdit ve dayatmayla bir yere varamaz. Türk yargısı görevini bağımsız ve tarafsız şekilde sürdürmektedir. Hâkim ve savcılarımız tehditlere boyun eğmeyecek; adaletin terazisi hiçbir baskıdan etkilenmeden, sadece hukukla işlemeye devam edecektir.

ASGARİ ÜCRETE DE ARA ZAM ŞART Haber

ASGARİ ÜCRETE DE ARA ZAM ŞART

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP TBMM Grup Toplantısı'ndaki konuşmasında, Akdeniz'de, Muğla'nın Marmaris ilçesi açıklarında meydana gelen 5,8 büyüklüğündeki deprem nedeniyle geçmiş olsun dileğinde bulundu, ölümünün 62. yılında şair Nazım Hikmet Ran'ı rahmetle andı. ‘ Mücadele etmeye devam edeceğiz’ Ülke ekonomisinin içinden çıkılamaz bir hal aldığını savunan Özel, 2002 ve 2025'teki asgari ücret ve emekli maaşı tutarlarının kurbanlık koç alım gücünü kıyasladı. Özgür Özel, emekli bayram ikramiyesinin geçtiğimiz hafta "müjde" diye açıklandığını belirterek, "Bayram ikramiyesi 2018'de ilk alındığında emekli, 1000 liraya bir kurbanlık koç, 25 kilogram da et alabiliyor. Bugün 4 bin lira, sadece 4 kilo et alıyor. Koçun ancak bir budunu alıyor" diye konuştu. Türkiye İstatistik Kurumunca (TÜİK) açıklanan mayıs ayı enflasyon verilerini değerlendiren Özel, "TÜİK'e göre enflasyon yılbaşından bugüne 15,1 ama ENAG'a göre yüzde 24. TÜİK'e göre yıllık enflasyon yüzde 35, ENAG'a göre yüzde 71. Eğer geçen sene 100 liraya aldığınız bir ürünü bu sene 135 liraya alıyorsanız TÜİK, 170 liraya alıyorsanız ENAG haklı. Pazarda herkese soruyorum, 'Çocuk kıyafetini geçen sene kaça satıyordun? 200 lira. Bu sene kaç? 300 lira.' Pazarda vatandaşa sorduğunuzda yüzde 100'ün altında enflasyon tarif eden yok" ifadesini kullandı. Asgari ücrete ara zam talebini konuşmak üzere DİSK, TİSK, HAK-İŞ ve TÜRK-İŞ'e ziyaretlerde bulunduğunu hatırlatan Özel, işçi temsilcilerinin, "Asgari ücrete mutlaka enflasyon ayarlaması yapılması gerekiyor" dediğini aktardı. Partisinin, asgari ücretin 30 bin lira olması gerektiğini söylediğini, ama 22 bin 104 olarak belirlendiğini anımsatan Özel, şunları söyledi: Şimdi temmuzda ara zam yapmamaya niyet ediyorlar. Bu, düpedüz asgari ücretlinin emeğini, alın terini sömürmektir. Aynı şekilde emekliye beklentiye göre, 12 bin 500'ü, 14 bin 500 yaptılar gerçek enflasyon rakamlarının tutması için. Satın alma gücünün sıfırlandığı, açlık sınırının yarısına kadar düştüğü yerde emeklilere, gerçekçi bir seyyanen zam, asgari ücrete de ara zam şart. Buradan bütün asgari ücretlilere, emeklilere sesleniyorum: Biz durmayacağız, meydanlarda olmaya, mücadele etmeye, adalet aramaya, haksızlığa uğrayan arkadaşlarımızı savunmaya, hakkınızı savunmaya, gelirde, vergide, çarşıda, pazarda, mutfakta adalet için mücadele etmeye devam edeceğiz. Özel, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yolsuzluk operasyonunun üzerinden 76 gün geçtiğini belirterek, İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu hakkındaki suçlamaların ispat edilemediğini savundu. Bazı CHP'li belediye başkanlarına yönelik düzenlenen soruşturmalar kapsamında alınan gözaltı kararlarını eleştiren Özel, bir itibarsızlaştırma kampanyasının yürütüldüğünü iddia etti. CHP Genel Başkanı Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: Biz bu filmi daha önce gördük. 27 Mayıs darbesinden sonra darbeciler, 'Düşükler Yassıada'da' diye bir film çektiler. Celal Bayar'ın ağırına gitti, belindeki kemerle kendini asmaya kalktı. Türkiye, 27 Mayıs'ı da 12 Mart'ı da 12 Eylül'ü de 15 Temmuz'u da çok ağır bedeller ödeyerek, öğrenerek ve geçmişteki hataları terk ederek, pırıl pırıl bir nesle emanet etmek istediğimiz yüzüncü yıla, bütün badirelere rağmen ikinci yüzyıla ulaştı. 23 yıl önce 'demokrasi' diye geleceksin, 'erdemliler hareketi'. 23 yıl sonra tek suçu Gaziosmanpaşa'yı elinden almak, rekor oylarla seçilmek, seni eleştirmek olan insanları itibarsızlaştırıp Yassıada gibi film çekeceksin. Yassıada filmini çekenler tarih oldu. Nasıl, o Celal Bayar'ı kendini asmaya kalkacak kadar rencide ettilerse, bizi bugün o kadar rencide ettiler. Nasıl o hareket Süleyman Demirel'i getirip başbakan yaptıysa, ant olsun ki bugünkü mağdurlar yarının iktidarıdır. Özel, siyasi etik yasasının partisince defalarca teklif edildiğini hatırlatarak, "Biz getiririz, AK Parti reddeder. Meclis'te duran siyasi etik yasasını, siyasi ahlak yasasını, siyasetin şeffaflaşmasını... O yasa duruyor. Hodri meydan, yarın getirin, öğleden sonra yasalaştıralım. Var mısın AK Parti, var mısın Erdoğan?" diye sordu.

TÜRKİYE İTTİFAKI KAZANACAK Haber

TÜRKİYE İTTİFAKI KAZANACAK

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisince Antalya'nın Kepez ilçesindeki Turgut Özal Spor Salonu önündeki alanda "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" sloganıyla düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Antalya'nın turizmin, sanatın, kültürün, tarihin kenti olduğunu söyledi. Kafkaslardan, Balkanlardan göçenin de Karadeniz'den, Güneydoğu'dan, Anadolu'dan gelenin de ev sahibi ve kardeş olduğunu anlatan Özel, "Bu yüzden biz Antalya'ya 'ben' diyenlerin değil, 'biz' diyenlerin şehri diye saygı duyarız. Bugün Antalya'ya 'ben' demeye değil, 'biz' demeye, hep birlikte ayağa kalkmaya geldik" diye konuştu. Özel, 19 Mart'tan sonra 7 gün 7 gece önce Saraçhane'de, sonra Maltepe'de, ardından Samsun, Yozgat, Mersin, Konya, Van, İzmir, Bursa ve Düzce'den sonra 9. il olarak Antalya'da bulunduklarını belirtti. Artık eski siyasetin olmadığını anlatan Özel, şunları kaydetti: Artık kimsenin kalesi yok. Ne Yozgat ne Konya AK Parti'nin kalesidir. Ne İzmir ne başka bir yer CHP'nin kalesidir. Antalya bir öyle bir böyle değildir. Bütün kaleler artık milletindir. Güzel Antalya milletin kalesidir, demokrasinin kalesidir. Cumhuriyet Halk Partisinin kaleleri de millete feda olsun. Artık kalelerin siyaseti, kutuplaşma, artık şeytanlaştırma, hedef gösterme, bunlar sona ersin. Artık bu millet huzur istiyor, kardeşlik, kucaklaşmak istiyor. Kepez Meydanı'nın milletin gerçek meclisi olduğunu belirten Özel, "CHP sokaktadır, meydandadır, milletiyle omuz omuza birlikte iktidara yürümektedir" dedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik yolsuzluk soruşturmasını eleştiren Özel, Ekrem İmamoğlu'na her zaman kefil olduğunu dile getirdi. Yargı mensuplarına çağrıda bulunan Özel, "Suç işleyenlerin değil, hukukun peşinden gidin. Millete kardeş, yoldaş olun" ifadesini kullandı. Asgari ücrete ara zam istediklerini vurgulayan Özel, "Asgari ücrete ara zam hakkımız, bunu söke söke alacağız" dedi. Partilerinin başlattığı imza kampanyasına destek isteyen Özel, "Bilin ki Cumhuriyet Halk Partisi 100 yıl önceki gibi dimdik ayaktadır, emperyalistlerin karşısında, milletinin yanındadır. Yolumuzda kimse duramayacak, Türkiye ittifakı kazanacak, mutlaka Türkiye kazanacak" diye konuştu. Meydandan kendisine verilen, üzerinde Ümit Özdağ'ın fotoğrafının yer aldığı ve özgürlük yazan tişörtü gösteren Özel, "Tüm siyasi tutsaklara sahip çıktıklarını" söyledi. Mitingde, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve CHP İl Başkanı Nail Kamacı da konuşma yaptı. Öte yandan Akdeniz Üniversitesinden bir grup öğrenci, miting alanında kep atarak temsili tören yaptı.

Biz tarihimizde her darbeye karşı olduk Haber

Biz tarihimizde her darbeye karşı olduk

Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda bir konuşma yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, geçen hafta İstanbul'da ev sahipliği yaptıkları Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı'nda, ırkçılığın yarattığı tehditleri, mülteci yaratan iç savaş kışkırtıcılıklarını, Türkiye'nin mülteci sorununu nasıl aşacağını, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze planını, Rusya-Ukrayna savaşını konuştuklarını söyledi. İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanan ve görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'na da sahip çıktıklarını anlatan Özel, "Milletin takdiriyle bir sonraki dönem cumhurbaşkanı olacağına inandığımız Ekrem İmamoğlu'na hep birlikte sahip çıktık. Dünyanın liderleri hem 'Ekrem İmamoğlu'na özgürlük' dediler, İmamoğlu'nun afişlerini, resimlerini taşıdılar hem de derhal serbest bırakılması, tutuksuz yargılanması ve İstanbul'un kendisine verdiği görevi yapması için özgürlüğünün ve göreve iadesinin takipçisi olacaklarını, beklentilerinin bu yönde olduğunu ve aksinin darbe olduğunu ifade ettiler" diye konuştu. Bugün 27 Mayıs 1960 darbesinin yıl dönümü olduğunu anımsatan Özel, 65 yıl önce yapılan darbenin, seçilmişlerin asker zoruyla görevden uzaklaştırılarak ülkeyi belli bir dönem de olsa askerlerin ve onların görevlendirdiklerinin yönetmesini amaçladığını dile getirdi. Özel, 12 Mart muhtırasının, 12 Eylül darbesinin, 15 Temmuz darbe girişiminin seçilmişleri hedef aldığını belirterek, şu görüşleri paylaştı: Darbeler iktidarlara yapılır ve herkes dönüp muhalefete bakar, ana muhalefetin de gözünün içine bakar. Ne 27 Mayıs sabahı, ne 12 Mart'tan sonra, ne 12 Eylül'de, ne 15 Temmuz gecesi gözümüzün içine bakan kimse, milli irade yerine vesayet, asker; demokrasi yerine otokrasi; seçilmiş yerine atanmışlara cesaret verebilecek, yol açacak ya da CHP'den bu konuda destek bulacak hiçbir işareti görmediler. Biz tarihimiz boyunca her darbeye karşı olduk, yaklaşan darbe süreçlerinde engel olmak için mutlaka pozisyon aldık. O konularda irade ortaya koyduk. 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde yaşadıklarını anımsatan Özel, TBMM'yi açtırarak darbeye direndiklerini anlattı. Özel, bir milletvekilinden aldığı ceketi giyerek Meclis kürsüsüne çıktığını söyleyerek, "Biz yeni bir seçim yapılıp millet başka bir görev verene kadar ana muhalefet partisiyiz. Milletin iradesinin, seçilmiş parlamentonun, demokrasinin arkasındayız. Bütün darbecilerin sonuna kadar karşısındayız. Seçilmişin arkasındayız, darbenin karşısındayız" dediğini hatırlattı. Özgür Özel, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından CHP olarak Sosyalist Enternasyonal toplantılarında darbe girişimini anlattıklarını dile getirerek, "bugün de Sosyalist Enternasyonal toplantılarında İmamoğlu'na yapılan darbe girişimini anlattıklarını" kaydetti. Özel, "Erdoğan şimdi bana diyor ki 'Sosyalist Enternasyonal'e bizi şikayet etme'. Sana darbe yapılınca şikayet edeceğiz, anlatacağız da 15 milyon 500 bin oyla milletin aday gösterdiği İmamoğlu'na sen darbe yapınca mı susacağız?" ifadesini kullandı.

SENEYE BU MARATONLARI EKREM  BAŞKANLA BİRLİKTE KOŞACAĞIZ Haber

SENEYE BU MARATONLARI EKREM BAŞKANLA BİRLİKTE KOŞACAĞIZ

CHP Genel Başkanı Özel, Kadıköy'da katıldığı 10K Kadıköy Halk Koşusu’nu tamamladı. Özgür Özel’e, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı, Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın eşlik etti. 10 kilometre koşan Özgür Özel’e ve yanındakilere, koşuyu bitirenlere verilen madalya takdim edildi. Atatürk’ün peşinden koşanları hapsedemezsiniz Koşuyu tamamlamasının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Özgür Özel, şunları kaydetti: 59 dakikada koştuk 10 kilometreyi. 1923 numara ile koştuk. Bunu Ekrem Başkana ilk ziyarette hediye edeceğiz. Ekrem Başkan için koştuk bugün. Ekrem Başkan da ben de buradaki ekibin hepsi aslında bir kişinin peşinden koşuyoruz. 19 Mayıs’ta Samsun’da ilk adımı atan ve Cumhuriyet koşusunu başlatan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün peşinden koşuyoruz. Atatürk’ün peşinden koşanları hapsedemezsiniz. Sadece bir yere koyarsınız, hürriyetini engellersiniz ama koşusu durmaz. Ekrem İmamoğlu’nun da Cumhuriyet koşusu, iktidar koşusu sürüyor. Memlekette bir darbe dönemi var. Bu darbe geleceğe, ülkenin geleceğine, gelecek cumhurbaşkanına mevcut tarafından yapılan darbedir. Bazen eskiden askerler mevcuta darbe yapardı, şimdi mevcut geleceğe darbe yapıyor. Sosyalist Enternasyonel’in kapanış konuşmasını yapacağım birazdan. Orada da herkes bunun Türkiye’nin geleceğine darbe yapıldığını kabul ediyor. Biz bu darbeyi geçeceğiz. Seneye bu maratonları Ekrem Başkanla birlikte koşacağız.

ASGARİ ÜCRETE ‘ARA ZAM’ ALACAĞIZ Haber

ASGARİ ÜCRETE ‘ARA ZAM’ ALACAĞIZ

İstanbul Pendik'te partisinin düzenlediği "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" Mitinginde bir konuşma yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Pendik'in Türkiye'de emekçilerin en yoğun olduğu bölgelerden biri olduğunu belirterek, bu akşam yeni bir başlangıç yapacaklarını ifade etti. ‘Kürt seçmenleri cezalandırmak isteyen bir anlayış var’ 19 Mart'ın ardından rezervlerin yakıldığını, faizlerin yükseldiğini hatırlatan Özel, şunları kaydetti: Bir anda yüzde 47,5 olan faizler KOBİ'lerin, sanayicilerin kullandığı kredilerin faizlerini yüzde 70'lere çıkardı. TÜİK'e göre 4 aylık enflasyon yüzde 13. Yıl başında 22 bin TL olan asgari ücret, şu anda alım gücü olarak o günün 19 bin TL'sine indi. Yani 3 bin TL eridi. ENAG'a göre 4 bin 400 TL eridi. Geçen seçimlerden önce enflasyonist ortamda asgari ücrete gerekirse 4 kez zam yaparız diyorlardı. Şu anda 4 ayda verilen zamdan fazlası gitti. Yarından itibaren bütün işçi sendikalarını, konfederasyonları ziyaret takvimimize alarak hem işçi örgütleriyle, hem işveren örgütleriyle hem işçilerle birlikte asgari ücrete temmuz ayında hakikatli bir zam yapılması için, bir ara zam için çalışmaları başlatmaya karar verdik. Sendikaların önerilerini alarak, gerekli araştırmaları gerekli çalışmaları yaparak, işçilerle, işverenlerle görüşerek, küçük işletmeler, KOBİ'ler için bu yükün onların sırtına gelmesini engelleyecek çözüm önerilerini dile getirerek asgari ücrete temmuz ayında zam alacağız. Biliyorsunuz hem Ataşehir’de, hem Kartal’da birer belediye başkan yardımcısı, sekiz belediyemizde de birer belediye meclis üyemizi toplayıp, belediyelere akıllarınca korku salmak, belediye başkanlarımızı tedirgin etmek ve o belediye meclis üyeleri üzerinden onlarla birlikte partimize oy veren Kürt seçmenleri cezalandırmak isteyen bir anlayış var. Buna DEM Parti, Kent Uzlaşısı diyor. Bunun bizim partimizdeki ismi daha geniş. Biz buna Pendik İttifakı, İstanbul İttifakı, Türkiye İttifakı diyoruz. Ama DEM’den, ama diğer partilerden kanaat önderi, oy getirebilecek, hatta geçmişte başka partide siyaset yaptılarsa da eğer demokratsa, bu ülkenin bütünlüğü ile bir sorunu yoksa, vatanına, milletine bağlı ise bu ittifakın içine alıyoruz. Türkiye’de tüm illerde, birçok ilçede çeşitli siyasi partilerden isimler alındı. İstanbul’da da ilçelerde birer, ikişer DEM’de geçmişte siyaset yapmış ya da Kürtlerin kanaat önderlerinden oy verecekleri isimler listelerde yer aldı. Bu ne bir kusur, ne bir günah. Ama savcı şöyle yazmış, ‘Batıda belediye kazanamayacakları yerlerde CHP listelerinden seçime girmek suretiyle, batıdaki Kürtlerin temsil imkanı kazandığı…’ Bunu suç olarak gösteriyor. Eğer böyle bir suç varsa o suçun faili benim kardeşim, ben. Açıkça hem bir yandan PKK ile pazarlık ediyor, PKK ile bir süreç yürütüyorlar. Abdullah Öcalan’a methiyeler düzüyorlar. Diğer taraftan belediye meclislerinde yer alan birer Kürt vatandaşı alıp içeri koyuyorlar, HDK’dan yargılıyorlar. Bugün onların duruşması vardı. HDK’nın, başta İzmir 12’nci Ağır Ceza’nın karar olmak üzere çokça kararda bir kongre olduğu, terör örgütü olmadığı yazdığı halde 10 kişiyi bugün 10 saat yargılayıp Eylül’ün bilmem kaçına kadar tutukluluğuna devam kararı vermişler. Yazıklar olsun. Bir tarafta Devlet Bey’in konuştuğu umut hakkı, diğer tarafta Türkiye demokrasisinin en sağlıklı işbirliklerinden birine, Türkiye’nin barışına vurulmuş büyük bir darbedir. Bu meselede ne bir belediye başkanı, ne bir belediye meclis üyesi mesul değildir. Türkiye’nin birlik ve beraberliği için atılmış bu adımı kriminalleştirenler, Türkiye’nin en büyük düşmanlarıdır. Türkiye’deki herkes bilsin ki bu meydandakiler, bu meydanda yan yana duranlar, hem Ekrem İmamoğlu’nun, hem Selahattin Demirtaş’ın, hem Ümit Özdağ’ın özgürlüğünü birlikte savunabilen demokratlardır. Bu meydandaki bu alkış Türkiye’nin umududur. Türkiye’nin umudu sizlersiniz. Efendim Ümit Özdağ’ı içeri alsınlar, ona birileri sevinsin. Selahattin Bey’i alsınlar, başkası sevinsin. Ekrem Başkan’ı alsınlar, öbürü sevinsin. Bir tek adam, hep sevinsin. Öyle yağma yok; kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz. Kimseyi düşünmeyip bir tek kendini düşünen biri var. Şimdi devletin parasıyla, devletin parasını ajanslara verip kendine kampanya yaptırıyor. Oylar düşmüş ya. Oradan kendini yükseltmek için kampanya yaptırıyor, ‘küresel lider’ diye. Buradan Erdoğan’a söylüyorum; evinde demokrat olmayan küresel lider olamaz. Evinde otokrat olan, evinde diktatör olan ne dünyaya lider olur, ne küresel lider olur. Olsa olsa rezil olur. Memleketi de rezil eder. Ecevit’le Yaser Arafat’tan beri CHP’nin sahip çıktığı Filistin davasına, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının gidip omuz verdiği Filistin’in haklı kurtuluş mücadelesine, sahip çıkmayan, Trump’ın sözüyle Gazze’yi sahil kasabası yapmaya çalışan, Filistinlilerin Gazze’den uzaklaştırılmasına susandan, Kuzey Kıbrıs’ı Türki Cumhuriyetler tanıyacak diye beklerken, Türki Cumhuriyetlerin Güney Kıbrıs’ı tanımasına susandan, Ege’deki Adalar’daki işgallere susandan, Türkiye’nin hakkını, menfaatini Trump’ın iki dudağının arasına bırakandan küresel lider olmaz. Böylesine birisinin kendi hesapları için memleketin çıkarlarını feda etmesine, AK Partililer susuyor mu bilmem. Ama bu meydan susmaz, susmadı, susmayacak. ‘İlk hedef 20 milyon imzayı tutturmak’ Bu meydan, bu enerjisini 15 milyonu geçen, 20 milyona doğru yürüyen imzalarda, ilk hedef 20 milyonu tutturup, 28 milyona doğru yürümek için bu meydan görev almaya hazır mı? İlçeden stantlardan boş imza föylerini alıp kapı kapı gezmeye, imza vermeyenleri ikna etmeye, gidilemeyen yerlere gitmeye, imzaları tamamlamaya hazır mıyız? 20 milyonuncu imzayı notere tespit ettirdikten sonra, 8 milyon kalan imzayı teker teker geriye sayacağız. İmzalar bize emanet, Mustafa Kemal Atatürk’ün partisine emanet. Onu kimseye vermeyiz. Sadece notere tespit için göstereceğiz. O imzalar herkesin onuru olarak Cumhuriyet Halk Partisi’nde saklanacak. Şimdi buradan hep birlikte Silivri’ye doğru sesimizi duyuracak kadar gür bir sesle seslenelim. Ey Erdoğan, ben milletim, ben milli iradeyim. Ben ne dersem o olur. Adayımı bırak, sandığı getir. Adayımı yanımda, sandığı önümde istiyorum. Bu sandık sizin inancınızla, kararlılığınızla, coşkunuzla, cesaretinizle ya gelecek ya gelecek.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.