Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Risk

haberingundemi.com.tr - Risk haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Risk haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Sosyal medyada fotoğraf paylaşmayın! Haber

Sosyal medyada fotoğraf paylaşmayın!

Bir zamanlar anıları yad etmek için bakılan fotoğraf albümlerinin yerini sosyal medya profilleri alırken, kullanıcıların farklı mekanlarda çekilen fotoğrafları gönül rahatlığıyla paylaşması, teknolojinin kötüye kullanımıyla birlikte yeni riskleri de beraberinde getiriyor. Özellikle yüzün net bir şekilde görüldüğü fotoğraflar, yapay zeka teknolojileriyle işlenerek kişilerin bilgisi ve rızası dışında çeşitli sahtecilik faaliyetlerinde kullanılabiliyor. ‘Sizin adınıza kimlik yapabilirler’ Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Uzmanı Levent Eraslan, "deepfake" teknolojisinin geldiği noktaya dikkat çekti. Eraslan, "Artık 'deepfake' teknolojisi dediğimiz, derin kandırmacada yapay zeka bizim sesimizi, mimiklerimizi, jestlerimizi, yüz ifademizi, kemiklerimizi her şeyi taklit edebiliyor ve konuşturabiliyor. Eskiden bunları yapmak ekip işiydi, şimdi bir telefonla yapılabilmekte," ifadelerini kullandı. Sosyal medyada paylaşılan yüz fotoğrafları siber suçlular için de önemli bir bilgi kaynağı haline geliyor. Yüzün net bir görüntüsü, dolandırıcılık yöntemlerinde kullanılabiliyor; fotoğraf hırsızları bu yöntemle sahte banka hesabı açabiliyor ya da kişilerin adına sahte kimlikler oluşturabiliyor. Levent Eraslan, bu tehlikeye ilişkin, "Sizin adınıza çok güzel bir kimlik yapabilirler. Sizin adınıza çok güzel bir kampanya üretebilirler. Bu kampanyadan para alabilirler. Ya da yapay zeka marifetiyle sizi konuşturup hakkınızda çok olumsuz şeyleri de ortaya koyabilirler," şeklinde konuştu. Daha fazla paylaşım, daha fazla risk… Ayrıca, fotoğraflarda etiketlenen veya arka planda görünen konum ve adres bilgileri, hırsızların işini kolaylaştırarak kullanıcıları fiziki tehlikelere de açık hale getirebiliyor. Daha fazla paylaşım, daha fazla risk ve mağduriyet ihtimali anlamına geliyor. Sosyal medyadaki bir bilgi, belge ve görüntünün asla kaybolmadığını vurgulayan Eraslan, "Bu yüzden çok cepheden kendinizi paylaşmak yerine daha flu ya da yandan çekilmiş fotoğraflar tercih edilebilir. Evinizin, okulunuzun, hobilerinizin ya da ailenizin fotoğraflarını çok sık paylaşmayın" diye konuşuyor.

50 yıl önce Venüs’e yollanmıştı 1 haftaya  kadar Dünya’ya düşecek: Risk var mı? Haber

50 yıl önce Venüs’e yollanmıştı 1 haftaya kadar Dünya’ya düşecek: Risk var mı?

Uzay aracı "Kosmos 482" olarak adlandırılıyor. Hangi parçanın Dünya’ya döneceği kesin olarak bilinmese de, bilim insanları bunun iniş kapsülü olabileceğini düşünüyor. Bu kapsül, Venüs’ün aşırı sıcaklık ve basıncına dayanacak şekilde üretildiği için, Dünya atmosferinden geçerken de sağlam kalabilir. Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi'nden Dr. Jonathan McDowell’e göre, eğer bu parça gerçekten iniş kapsülü ise, ısı kalkanı sayesinde Dünya’ya çarpması mümkün. Ancak McDowell, “Bunun yere çarpması ihtimali düşük. Endişelenecek büyük bir durum yok ama kafanıza düşmesini de istemezsiniz” ifadelerini kullandı. Kosmos 482, 1972 yılında Sovyetler Birliği tarafından Venüs’e gönderilmek üzere fırlatılan Venera programının bir parçasıydı. Ancak araç, Dünya yörüngesinden ayrılıp Venüs’e doğru ilerleyemedi. Bunun üzerine, o dönemde başarısız görevler “Kosmos” adıyla kayıt altına alındı. Aynı görev kapsamında fırlatılan bir diğer araç Venüs yüzeyine ulaşarak yaklaşık 50 dakika boyunca veri iletti. Ancak Kosmos 482 yörüngede kaldı. Uzmanlar, yörüngedeki davranışlarına bakarak şimdi düşmesi beklenen cismin, oldukça yoğun ve sağlam yapılı bir kapsül olduğunu değerlendiriyor. ABD merkezli Aerospace Corporation adlı kuruluşa göre, düşen parçanın insanlara zarar verme ihtimali 25 binde bir. Uzay çöpleri ve eski roket parçaları her yıl benzer şekilde atmosfere giriyor ve çoğu parçalanarak yok oluyor. Ancak bu kapsül, yapısı gereği daha dayanıklı olabilir. Delft Teknik Üniversitesi’nden uzay trafiği uzmanı Marco Langbroek’e göre, cismin Dünya’ya düşebileceği coğrafi alan geniş: Afrika, Güney Amerika, Avustralya, ABD, Kanada’nın bazı bölgeleri, Avrupa ve Asya'nın çeşitli kesimleri risk altında. Ancak Dünya'nın yüzde 70’i okyanuslarla kaplı olduğu için, cismin denize düşme ihtimali daha yüksek. Uzmanlar, eğer kapsül karaya düşerse kimsenin yaklaşmaması gerektiğini vurguluyor. Çünkü bu tür eski uzay araçları tehlikeli yakıtlar içerebilir. Aerospace Corporation’dan Parker Wishik, 1967 tarihli Uzay Antlaşması uyarınca, düşen parçanın mülkiyetinin hâlâ Rusya’ya ait olduğunu belirtiyor. Rusya, enkazı geri almak isteyebilir. Wishik ayrıca, bu olayın uzay çöplerine karşı alınacak önlemlerin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu vurguladı: Uzaya gönderdiğiniz her şey, onlarca yıl sonra bile size geri dönebilir.

'Bina Deprem Yönetmeliği'nin çalışmalarını tamamladık' Haber

'Bina Deprem Yönetmeliği'nin çalışmalarını tamamladık'

AFAD Başkanlığında Büyükşehir Belediyeleri Afet ve Acil Durum Birimleri Koordinasyon ve Bilgilendirme Toplantısına katılan Memiş, Dünya Afet Risklerini Azaltma Günü'ne ilişkin gazetecilere açıklamalarda bulundu. Memiş, kriz yönetiminden ziyade, risklerin yönetiminin çok daha doğru bir strateji olduğunu belirterek dünyanın birçok ülkesinde bu yönde çalışmalar, eğitim faaliyetleri, farkındalık çalışmaları düzenlendiğini vurguladı. AFAD olarak Türkiye'deki 30 büyükşehrin ilgili yöneticileriyle risk azaltma çalışmalarının ne şekilde yapılması gerektiğini, yerel yönetimlerin bu konuda neler yapabileceği hususlarını anlatan, onlarla fikir alışverişinde bulunan bir program düzenlediklerini aktaran Memiş, şunları kaydetti: "Risk azaltma çalışmalarını, İl Risk Azaltma Planları (IRAP) üzerinden planlıyoruz. Çünkü her ilin riski diğer ilden daha farklı ya da coğrafyanın, bölgelerin riskleri farklı. Karadeniz Bölgesi'nde birinci derecede risk teşkil eden husus sel ve su taşkınlarıdır ancak Ege ve Akdeniz Bölgesi'nde birincil risk orman yangınları. Başka illerde başka hususlar var. Deprem ise Anadolu coğrafyasının tamamıyla ilgili önemli bir risktir. Bütün afet durumlarıyla ilgili çalışmalarımız var. " 2018'den itibaren IRAP çalışmalarına başlandığını anımsatan Memiş, özellikle 6 Şubat'tan sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde dünyanın en büyük afet sonrası iyileştirme çalışmalarının yapıldığını söyledi. Risk azaltmaya yönelik çalışmalara ağırlık verdiklerini ifade eden Memiş, "Depreme karşı en önemli risk azaltma bize göre kentsel dönüşümdür. Bu konuda çalışmalarımız var. Buradaki yerel yöneticilerimizle, belediyecilerimizle kentsel dönüşüm ve diğer risk azaltma çalışmalarını beraberce konuşacağız." dedi. Risk azaltma çalışmalarında vatandaşın da afet bilincine sahip olmasının önemine değinen Memiş, "Vatandaş bilinçli bir şekilde konut yaptırmalı. Ev satın alırken de dikkat etmek durumunda. Tabii ki bütçesine göre hareket edecek ama sağlam zemine bakmak zorundayız. Bu durum ilk vatandaştan başlıyor. Müteahhittin, çalışan işçinin, ustasının, yerel yöneticilerin, ruhsat verenlerin, şehir plancılarının, zemin etütcülerinin işini iyi yapması lazım. Bizim de bu denetimleri çok etkin bir şekilde yapmamız lazım." ifadelerini kullandı. Deprem riskini azaltmaya yönelik bina deprem yönetmeliği hazırlandığını bildiren Memiş, şöyle devam etti: "Bina deprem yönetmeliğini çalışıyoruz ve bu çalışmaları tamamladık. İnşallah bunu Sayın Cumhurbaşkanımıza arz edeceğiz ve kamuoyuyla paylaşacağız. Sel afeti açısından ise 111 ekskavatör aldık. Bunlarla 5 aydır Karadeniz'in riskli derelerinin ıslahına başladık. Bu çalışmanın olumlu neticesi şu, Zonguldak, Kastamonu ve Bartın'da 'turuncu ikaz' verilmişti. Nitekim Zonguldak'ta bir buçuk günde 300 kilogram yağış düştü bir yılda yağan yağmurun dörtte biri, bir günde yağdı ancak alınan tedbirler, yapılan çalışmalar sayesinde aşırı yağış bir afete dönüşmedi."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.