Trump Haberleri - Son Dakika Trump Haber Güncel Gelişmeler

NEWSOM, TRUMP’A KARŞI: İÇ SAVAŞ PROVASI MI?

Newsom, sosyal medya platformu X'ten, Trump'ın gösterilere müdahale için görevlendirdiği 2 bin Ulusal Muhafıza ilişkin açıklamalarda bulundu. 700 Deniz Piyadesi Los Angeles'a gidiyor Trump'ın önceden görevlendirdiği iddia edilen 2 bin Ulusal Muhafıza yiyecek ve su verilmediğini aktaran Newsom, 300 Ulusal Muhafızın konuşlandırıldığını ve geri kalanların federal binalarda beklediğini savundu. Newsom, "Trump'ın Los Angeles'a 2000 Ulusal Muhafız daha göndereceğini öğrendim" ifadesini kullandı. Bu durumun kamu güvenliği ile ilgili olmadığını savunan Newsom, "Bu, tehlikeli bir Başkan'ın egosunu okşamakla ilgili. Bu pervasızca. Anlamsız. Ve askerlerimize karşı saygısızca" değerlendirmesinde bulundu. Bir diğer paylaşımında ise Newsom, Los Angeles halkına, "Sesiniz önemli. Trump, Amerikan topraklarına 4 bin asker göndererek kaosu kışkırtmaya çalışıyor. Trump'ın kaosundan faydalanan aptal kışkırtıcılar hesap verecek. Güvende kalın. Sakin olun. Birbirinizi kollayın" diye seslendi. Toplumun güvenliğini sağlamak üzere 800'den fazla ek eyalet ve yerel kolluk kuvvetini takviye etmek için yerel ortaklarla birlikte çalıştığını aktaran Newsom, kaosun "tam da Trump'ın istediği şey" olduğunu savunarak "Şimdi bu pisliği temizlemek California'ya kaldı" yorumunu yaptı. ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth ise X sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda, "artan tehditler nedeniyle" yaklaşık 700 Deniz Piyadesinin düzeni sağlamak amacıyla Los Angeles'a konuşlandırılacağını belirtti. Hegseth, "Gavin Newsom bunu yapmasa bile, federal kolluk kuvvetlerini savunma yükümlülüğümüz var" ifadesini kullandı. Öte yandan ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü Sean Parnell de Trump'ın talimatıyla Bakanlığın ek 2 bin Ulusal Muhafızı göreve çağırdığını doğruladı. Parnell, X üzerinden yaptığı paylaşımda "Savunma Bakanlığı, Başkan'ın emriyle, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi'ni (ICE) desteklemek ve federal kolluk kuvvetlerinin görevlerini güvenli bir şekilde yerine getirmelerini sağlamak üzere ilave 2 bin Ulusal Muhafızı federal hizmete çağırıyor" ifadelerine yer verdi. Los Angeles Belediye Başkanı Karen Bass, kentte devam eden düzensiz göçmenlere destek protestoları sırasında ABD yönetiminin Ulusal Muhafızlar ve Deniz Piyadelerini konuşlandırmasını eleştirerek Los Angeles'ın "denek" olarak kullanıldığını savundu. Bass, gazetecilere yaptığı açıklamada, Başkan Donald Trump'ın Los Angeles'a asker konuşlandırılması hakkında değerlendirmelerde bulundu. Trump yönetiminin "daha önce baskınların, suçluları ve hakkında yakalama kararı olan kişileri bulmaya yönelik olacağını söylediğini" belirten Bass, mevcut durumda yetkililerin insanların iş yerlerine kadar gittiğini söyledi. Bass, "Bize, tutuklanacak kişilerin bu insanlar olacağı söylenmemişti ve bu, bana kentimizin aslında bir denek gibi kullanıldığı hissini veriyor." eleştirisinde bulundu. ABD Senatosu Azınlık Lideri Chuck Schumer, Los Angeles kentinde düzensiz göçmenlere destek amacıyla düzenlenen protestolara karşı Ulusal Muhafızları görevlendiren Başkan Donald Trump'ı eleştirdi. Schumer, X'teki hesabından yaptığı paylaşımda, "Trump, 17 milyon Amerikalının sağlık sigortasını elinden almak ve (Elon) Musk ile olan savaşından dikkatleri başka yöne çekmek için çaresiz durumda." ifadesini kullandı. Senatör Schumer ayrıca ABD silahlı birliklerinin halka karşı görevlendirmesini eleştirerek bunu "çirkin, gereksiz ve tehlikeli bir provokasyon" olarak nitelendirdi. Kaliforniya Valisi Gavin Newsom ise Deniz Piyadelerinin "diktatör bir başkanın çılgın fantezisini gerçekleştirmek için kendi vatandaşlarına karşı Amerikan topraklarında konuşlandırılmaması gerektiğini" vurgulayarak "Bu Amerikan ruhuna aykırıdır." ifadesini kullandı. Los Angeles'ta ICE karşıtı protestolar ABD'nin Los Angeles kentinde Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) tarafından gözaltına alınan düzensiz göçmenlere destek amacıyla düzenlenen gösteriler devam ederken Trump yönetiminden sert açıklamalar gelmişti. ICE karşıtı protestolarda çok sayıda gösterici gözaltına alınmış, zaman zaman güvenlik güçleri ile protestocular arasında çatışmalar yaşanmıştı. ABD Başkanı Donald Trump, Los Angeles'taki durumu kontrol altına almak amacıyla Ulusal Muhafızları görevlendirdiğini açıklamış ve bölgedeki olaylardan dolayı Demokrat yöneticileri suçlamıştı.

California Valisi: Trump’ı mahkemeye vereceğiz

ABD’nin California eyaletine bağlı Los Angeles kentinde Başkan Donald Trump’ın göçmen karşıtı politikalarına yönelik protestolar devam ederken, California Valisi Gavin Newsom, ABD Başkanı Donald Trump’ın, Los Angeles’a Ulusal Muhafızları görevlendirmesine tepki gösterdi. Vali Newsom, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Trump ve yönetimini hedef alarak, "Bu tam olarak Donald Trump’ın istediği şeydi. Alevleri harladı ve şimdi de yasadışı bir şekilde Ulusal Muhafızları federal hükümet kontrolü altına aldı. Bu karar sadece California eyaletiyle sınırlı kalmayacak. İstediği herhangi bir eyalette aynı şeyleri yapabilecek. Kendisini mahkemeye vereceğiz" ifadelerini kullandı. Newsom, daha önceki bir açıklamasında, Ulusal Muhafızların konuşlandırılmasının anayasaya aykırı bir eylem olduğunu söylemişti. Trump, 2 bin Ulusal Muhafız görevlendirmişti Trump, Los Angeles kentinde Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) tarafından farklı noktalarda göçmenlere yönelik gerçekleştirilen gözaltı operasyonu sonrası şiddetlenen protestolarda 2 bin Ulusal Muhafız görevlendiren bir Başkanlık Muhtırası imzalamıştı.

TRUMP'TAN ‘ASKERİ BİRLİKLERİ GETİRİN’ TALİMATI

Trump, Ulusal Muhafızların da görev yapmaya başladığı kentteki gösterilerin şiddetlenmesi üzerine sosyal medya platformu Truth Social hesabından protestolara ilişkin açıklamalarda bulundu. Los Angeles Polis Departmanı (LAPD) Şefi Jim McDonnell'ın protestocuların "çok daha saldırgan hale geldiği" yönünde bilgi verdiğini belirten Trump, "Los Angeles'ta durum gerçekten kötü görünüyor. Askeri birlikleri getirin" ifadelerini kullandı. Protestocuları "haydut" olarak nitelendiren Trump, "Bu haydutların yaptıklarının yanlarına kar kalmasına izin vermeyin. Amerika'yı tekrar büyük yap" mesajını paylaştı. Trump, ayrıca yüzü maskeli insanların da hemen tutuklanması talimatını verdi. Gözaltı kararları devam ediyor Los Angeles kentinde 3 gündür süren sınır protestolarında göstericiler ile güvenlik güçleri karşı karşıya gelmeye devam ediyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın talimatıyla birlikte kente ilk etapta 300 kadar Ulusal Muhafız gönderilirken, yönetimin askeri birlikleri de sahaya çıkarması bekleniyor. Yerel güvenlik güçlerinin yanı sıra Ulusal Muhafızların da görev yapmaya başladığı kentin belirli bölgelerinde kalabalığın azalmadığı, aksine zaman zaman göstericiler ile polis arasında çatışmalar yaşandığı belirtiliyor. Gümrük muhafaza ekiplerinin çok sayıda düzensiz göçmeni gözaltında tuttuğu Los Angeles şehir merkezindeki Metropolitan Cezaevi, gösterilerin odak noktası olurken, halen bu bölgedeki çatışmaların sürdüğü ifade ediliyor. Öte yandan, güvenlik güçlerinin göstericilere zaman zaman göz yaşartıcı gaz attığı ve plastik mermi kullandığı vurgulanıyor. Los Angeles Polis Kaptanı Raul Jovel, protestolar sırasında polis memurlarının saldırıya uğradığını belirterek gözaltıların sürdüğünü ve şehir merkezinin "yasa dışı toplanma bölgesi" ilan edildiğini açıkladı. Öte yandan, Avustralyalı muhabir Lauren Tomasi, Los Angeles'taki protestoları takip ederken polis tarafından atılan bir plastik mermiyle bacağından vuruldu ancak ciddi bir yaralanma yaşamadı.

TRUMP İLE MUSK’IN ARASI BOZULDU

ABD Başkanı Trump, Almanya Başbakanı Friedrich Merz'i Beyaz Saray'da ağırlarken Amerikan kamuoyunun gündemini domine eden Musk'ın eleştirilerine ilk kez yanıt verdi. ‘İğrenç bir rezalet’ polemiği Musk'ın, eleştirdiği vergi kesintisi tasarısıyla ilgili daha önce olumlu sözler sarf ettiğini ve kendisinin yaptığı birçok şeyden övgüyle bahsettiğini kaydeden Trump, Musk'ın Beyaz Saray'dan ayrıldıktan sonra birden değiştiğini savundu. Tesla ve SpaceX'in sahibi olan Musk'ın söz konusu tasarıya yönelik tepkisinden hoşlanmadığını dile getiren Trump, "Elon ile çok iyi bir ilişkimiz vardı ancak artık bu ilişkinin iyi gidip gitmediğini bilmiyorum" diye konuştu. Trump, "Elon'dan dolayı büyük hayal kırıklığına uğradım, halbuki ona çok yardım ettim. Kendisi benim hakkımda henüz kötü şeyler söylemedi ama eminim ki yakında bu da olacaktır." değerlendirmesini yaptı. Elon Musk'ın, elektrikli araçlar için uygulanan teşvik indirimlerinin kaldırılmasından dolayı üzgün olduğunu ve bu tepkisinin nedeninin bu olduğunu savunan Trump, bu indirimlerin sonlandırılacağını Musk'ın başından beri bildiğini ve bu konuda kendi pozisyonunun hiç değişmediğini belirtti. "Bu tasarıyı her yönüyle biliyordu. Neredeyse herkesten daha iyi biliyordu ancak ayrılana kadar bu konuda hiçbir sorunu yoktu." diyen Trump, Musk'ın Beyaz Saray'ı özlediğini ve bu tepkisinin bir nedeninin de bu olduğu yorumunu yaptı. Elon Musk: Ben olmasaydım Trump seçimi kaybederdi ABD Başkanı Trump ile vergi tasarısı konusunda anlaşmazlık yaşadığı Elon Musk arasındaki tartışma büyüyor. Trump'ın Beyaz Saray'daki danışmanlığı görevinden kısa süre önce ayrılan Musk'ın, görevden ayrıldıktan sonra Kongre'nin gündemindeki vergi kesintisi tasarısına yönelik sert eleştirilerine Trump bugün ilk kez yanıt vermişti. Musk, Beyaz Saray'da Almanya Başbakanı Friedrich Merz'i ağırlarken kendisiyle ilgili "hayal kırıklığına uğradım" açıklamasını yapan Trump'a, X hesabından anında yanıt verdi. Trump'ın, "tasarıyı en iyi Elon Musk biliyordu" şeklindeki açıklamasına tepki gösteren Musk, "Bu, yanlış. Söz konusu tasarı bana bir kez bile gösterilmedi ve gece yarısı o kadar hızlı bir şekilde kabul edildi ki, Kongredeki neredeyse hiç kimse onu okuyamadı bile" ifadelerini kullandı. Pensilvanya'daki seçimleri örnek gösteren Trump'ın, Musk'ın desteği olmadan da başkanlık seçimlerini kazanabileceği yönündeki açıklamasına da tepki gösteren Musk, bu konuda ise "Ben olmasaydım Trump seçimi kaybederdi. Demokratlar, Temsilciler Meclisini kontrol ederdi ve Cumhuriyetçiler Senatoda 51-49 çoğunluğa sahip olurdu" değerlendirmesini yaptı. Trump'ın daha önceki hazine borç yüküyle ilgili X paylaşımlarına atıf yapan Elon Musk, "Bu adam bugün nerede?" ve "Büyük Çirkin Yasa, bütçe açığını 2,5 trilyon dolar daha artıracak!" paylaşımlarını yaptı. ABD Başkanı Trump, bugünkü açıklamalarına X hesabından karşılık veren Elon Musk'a Truth Social hesabından tepki gösterdi. Trump açıklamasında, "Bütçemizde milyarlarca dolarlık tasarruf yapmanın en kolay yolu, Elon'un devlet sübvansiyonlarını ve sözleşmelerini feshetmektir. (Joe) Biden'ın bunu yapmamasına hep şaşırmışımdır. Elon 'gözden düşüyordu', ona ayrılmasını söyledim. Kimsenin istemediği elektrikli arabaları satın almaya zorlayan düzenlemeyi iptal ettim, kendisi de bunu aylar önce biliyordu ama o zaman çıldırdı" ifadelerini kullandı. Beyaz Saray'daki görevinden ayrılan ABD'li iş insanı Elon Musk, Jeffrey Epstein davasına ilişkin belgelerde ABD Başkanı Donald Trump'ın isminin yer aldığını ve dosyaların bu nedenle kamuoyuna açıklanmadığını öne sürdü. Musk, X hesabından yaptığı paylaşımda, kendisi hakkında sert eleştirilerde bulunan Trump'ın, Epstein davasına ilişkin belgelerde yer aldığını iddia etti. "Büyük bombayı" patlatma zamanının geldiğini belirten Musk, "Trump, Epstein dosyalarında. Kamuoyuna açıklanmamalarının gerçek nedeni bu" ifadelerini kullandı. Musk, gerçeğin yakında açığa çıkacağını kaydetti. Musk, X hesabından yaptığı bir paylaşımda, Trump'ın azledilmesi ve yerine halen Başkan Yardımcılığı görevini yürüten JD Vance'in gelmesi gerektiğini savundu. Musk, Ian Miles Cheong adlı kullanıcının, "Başkan mı, Elon mı? Kim kazanır? Benim param Elon'a. Trump görevden alınmalı ve JD Vance onun yerine getirilmeli." şeklindeki paylaşımına, "Evet." diyerek destek verdi. Musk'ın paylaşımına kısa sürede binlerce kişi yorum yaparken, kullanıcılar farklı tepkiler verdi. Trump: Elon'ın bana karşı çıkması umurumda değil ama bunu aylar önce yapmalıydı Trump, Elon Musk’ın son eleştirilerine Truth Social hesabından yanıt vererek vergi indirimi konusundaki görüşlerini yineledi. ABD Başkanı, "Elon'ın bana karşı çıkması umurumda değil ama bunu aylar önce yapmalıydı. Bu vergi tasarısı, Kongre'ye sunulan en büyük tasarılarından biri. 1,6 trilyon dolarlık rekor bir harcama kesintisi ve şimdiye kadarki en büyük vergi indirimi." açıklamasını yaptı. Söz konusu yasa tasarısının kabul edilmemesi halinde yüzde 68'lik bir vergi artışı olacağını savunan Trump, bunun ABD halkı için çok kötü sonuçlar doğuracağını ifade etti. ABD Başkanı Trump, Beyaz Saray'daki görevinden kısa süre önce ayrılan ve Kongre'nin gündemindeki vergi kesintisi tasarısına yönelik sert eleştiriler yapan iş insanı Musk'ın açıklamalarından büyük hayal kırıklığı duyduğunu belirtmişti. Trump, "Elon ile çok iyi bir ilişkimiz vardı ancak artık bu ilişkinin iyi gidip gitmediğini bilmiyorum. Elon'dan dolayı büyük hayal kırıklığına uğradım, halbuki ona çok yardım ettim. Kendisi benim hakkımda henüz kötü şeyler söylemedi ama eminim ki yakında bu da olacaktır" ifadelerini kullanmıştı. Trump'ın açıklamalarına X hesabından karşılık veren Musk ise "Ben olmasaydım Trump seçimi kaybederdi. Demokratlar, Temsilciler Meclisini kontrol ederdi ve Cumhuriyetçiler Senatoda 51-49 çoğunluğa sahip olurdu" yorumunu yapmıştı. Trump'ın daha önceki hazine borç yükü ile ilgili X paylaşımlarına da atıf yapan Elon Musk, "Bu adam bugün nerede?" ve "Büyük Çirkin Yasa, bütçe açığını 2,5 trilyon dolar daha artıracak!" paylaşımlarını yapmıştı. Jeffrey Epstein olayı En küçüğü 14 olmak üzere 18 yaş altındaki onlarca kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmak ve fuhuş ağı oluşturmak suçlamasıyla yargılanan Jeffrey Epstein, tutuklu bulunduğu New York Manhattan Metropolitan Merkez Hapishanesi'ndeki hücresinde 10 Ağustos 2019'da ölü bulunmuştu. Açıklanan Epstein dava dosyalarında, aralarında Prens Andrew, eski ABD başkanları Bill Clinton ve Donald Trump, eski İsrail Başbakanı Ehud Barak, eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore, aktör Kevin Spacey, şarkıcı Michael Jackson, illüzyonist David Copperfield, avukat Alan Dershowitz ve eski New Mexico Valisi Bill Richardson gibi ünlü isimler yer almıştı. Dosyalarda, Clinton ve Trump'ın isimleri yer almasına rağmen eski başkanlara yönelik herhangi bir suçlama yöneltilmemişti.

Trump, Türkiye'de görüşmeye açık

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, İstanbul'daki Rusya-Ukrayna görüşmelerini değerlendirdi. Leavitt, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başkan Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'in İstanbul'da bir araya gelmesinin zamanının geldiğini söylüyor. Trump bunu destekler mi ve bu katılacağı bir şey olur mu?” sorusunu yanıtladı. Sözcü Leavitt, “Başkan, eğer böyle bir şey olursa buna açık olduğunu söyledi fakat her iki liderin ve her iki tarafın da masaya oturmasını istiyor. Bugün Başkan Trump'ın ısrarı üzerine bunu yaptıklarını gördük. Ancak Başkan'ın bu görüşmeler ve orada olanlar hakkında ne düşündüğü konusunda sözü kendisine bırakacağım” ifadelerini kullandı.

Trump'tan 'İstanbul'a gelebilirim' mesajı

Türkiye, bugün İstanbul'da gerçekleştirilecek Rusya-Ukrayna görüşmelerine ev sahipliği yapacak. Barış görüşmelerine ilişkin açıklama yapan ABD Başkanı Donald Trump, "uygun olması halinde" cuma günü Türkiye'ye gelebileceğini belirtti. ABD Dışişleri Bakanı Rubio ve ABD Orta Doğu temsilcisi Witkoff da görüşmelerin ilk turunun ardından cuma günü İstanbul'da olacak. Rusya-Ukrayna Savaşı ve müzakereler Rusya'nın Ukrayna'ya 24 Şubat 2022'de başlayan saldırısıyla patlak veren savaşta Ukrayna’nın Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya bölgeleri büyük ölçüde ilhak edildi. Kırım'ın 2014'te Rusya tarafından ilhakıyla Ukrayna, topraklarının yaklaşık beşte birinde kontrolü kaybetti. ABD ve Avrupa ülkeleri Ukrayna'ya geniş ekonomik ve askeri yardımlarda bulunurken, geniş bir alanı ilhak eden Rusya'ya ağır yaptırımlar uyguladı. Belarus'taki görüşmelerin ardından Rusya ve Ukrayna Dışişleri Bakanları 10 Mart 2022'de Antalya Diplomasi Forumu’nda bir araya geldi. Türkiye tarafları 29 Mart 2022’de de İstanbul’da buluşturdu. İstanbul müzakerelerinde tarafların sağladığı uzlaşma, Buça şehrinde sivillerin öldürüldüğü yönündeki suçlamalarla bozulurken, İngiltere ve ABD'nin anlaşmaya karşı çıktığı iddiaları ortaya atıldı. Savaşın şiddetlenmesine karşın barış için çabalarını sürdüren Türkiye, Birleşmiş Milletlerin (BM) de desteğiyle tarafları aynı yıl yeniden bir araya getirerek, dünyada geniş yankı uyandıran Karadeniz Tahıl Girişimi Anlaşması'nın imzalanmasını sağladı. Her iki tarafla da görüşebilen ender liderlerden olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, barış görüşmeleri için ev sahipliği ve arabuluculuk teklifini sürdürürken, ABD'de Donald Trump'ın başkan seçilmesiyle de diplomasi yeniden hareketlilik kazandı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 11 Mayıs’ta, 3 yıl önce kesilen doğrudan müzakerelerin ön koşulsuz olarak 15 Mayıs'ta İstanbul'da yeniden başlatılması önerisini gündeme getirerek Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ev sahipliği yapmasını talep etti. Ukrayna yönetimi buna olumlu yanıt verirken, uluslararası toplum da İstanbul barış görüşmeleri gündemini memnuniyetle karşıladı.

Trump'tan Gazze konusunda ‘tehdit’ gibi açıklama

Beyaz Saray'daki bir yemin töreninde gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Trump, Gazze ile ilgili son durumun ne olduğuna ilişkin soruya, "Neler olduğunu göreceğiz. Şu anda Gazze hakkında çok şey konuşuluyor, bunu biliyorsunuz. Muhtemelen önümüzdeki 24 saat içinde neler olduğunu öğreneceksiniz" yanıtını verdi. Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un ABD'nin Gazze politikası ve İran'la müzakereler konusunda bugün Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni (BMGK) bilgilendireceği belirtilmişti. ABD Başkanı Trump, dünkü açıklamasında 13 Mayıs'ta başlayacağı Orta Doğu turundan önce bölge ile ilgili "çok önemli" bir açıklama yapacağını ifade etmişti. İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başladı. İsrail ordusunun saldırıları yeniden başlatmasından itibaren çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuk olmak üzere 2 bin 545 Filistinli hayatını kaybetti, 6 bin 856 kişi yaralandı. İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda ise yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 52 bin 653'e, yaralıların sayısının da 118 bin 897'ye yükseldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan,Trump'ı Türkiye'ye davet etti

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının sosyal medya hesabından yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Trump ile telefonda görüştü. Görüşmede, Türkiye ile ABD ikili ilişkileri, bölgesel ve küresel konular ele alındı. ‘Türkiye işbirliğine ve desteğe hazır’ Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, Türkiye'nin ABD ile başta savunma sanayii olmak üzere birçok alanda işbirliğini ilerletmek için adım atmaya devam edeceğini belirtti. ABD Başkanı Trump'ın savaşların bitirilmesine ilişkin yaklaşımını desteklediğini dile getiren Erdoğan, İran ile yürütülen müzakere süreci ve Rusya-Ukrayna savaşının sonlandırılması için ortaya konan gayretleri takdirle karşıladıklarını ifade etti. Görüşmede, Gazze'deki insani krizin vahim boyutlara ulaştığına dikkati çeken Erdoğan, Gazze'ye insani yardımların kesintisiz ulaştırılması ve bu trajik insani drama son verilmesi gerektiğini, ateşkesin tesisi ve kalıcı barışın sağlanması için Türkiye'nin işbirliği yapmaya ve her türlü desteğe hazır olduğunu vurguladı. Türkiye'nin, Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması ve istikrarın sağlanması için gayret gösterdiğinin altını çizen Erdoğan, ABD'nin Suriye'ye yönelik yaptırımların hafifletilmesine yönelik çalışmalarının sürece katkı sağlayacağını, istikrarlı bir Suriye'nin hem bölge hem de dünya barışını destekleyeceğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede ABD Başkanı Trump'ı Türkiye'ye davet etti. ABD Başkanı Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesine ilişkin Truth Social hesabından bir açıklama yaptı. Trump, açıklamasında, "Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya-Ukrayna savaşı, Suriye, Gazze ve daha birçok konuda çok iyi ve verimli bir telefon görüşmesi gerçekleştirdim" ifadesini kullandı. ABD Başkanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisini ileri bir tarih için Türkiye'ye davet ettiğini, kendisinin de Washington'a geleceğini belirtti. Trump, "Başkan olarak görev yaptığım dört yıl boyunca (2016-2020) Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilişkilerim mükemmeldi." yorumunu yaparak, pek çok konuda birlikte çalıştıklarını anımsattı. Rusya-Ukrayna savaşına atıf yapan Trump, "Rusya ile Ukrayna arasındaki saçma ama ölümcül savaşın sona erdirilmesi konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte çalışmayı sabırsızlıkla bekliyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Trump: Kimsenin bilmediği silahlarımız var

Trump, dün akşam Oval Ofis'te başkanlık kararnameleri imza töreninin ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'i "akıllı adam" diye nitelendirerek sonunda çok iyi bir anlaşma yapacaklarını belirten Trump, "Şi, ne yapılması gerektiğini tam olarak bilen bir adam, ülkesini seviyor ve bir anlaşma yapmak isteyeceğini düşünüyorum. Bunun gerçekleşeceğini düşünüyorum. Bir noktada bir telefon görüşmesi alacağız ve her şey hazır olacak." ifadelerini kullandı. "Kimsenin ne olduğunu bilmediği silahlarımız var" Bir gazetecinin "Ticaret savaşının ötesindeki bir tırmanıştan endişe duyuyor musunuz?" sorusu üzerine Trump, "Biz, çok güçlüyüz. Bu ülke çok güçlü. İnsanların anladığından çok daha güçlü. Kimsenin ne olduğunu bilmediği silahlarımız var ve dünyadaki en güçlü silahlarımız hatta herkesten daha güçlü hatta yakın bile değil yani kimse bunu yapmayacak." yanıtını verdi. ABD Başkanı, aynı toplantıda 90 günlük tarifeleri duraklatma kararını dün sabah içlerinden gelerek aldıklarını belirterek, "Gümrük tarife duraklamasının piyasalarda bu kadar etkili olacağını bilmiyordum. Piyasalar, bugün harika bir gün geçirdi." yorumunu yapmıştı. Çin Devlet Başkanı Şi ile bir noktada telefonla görüşeceğini dile getiren Trump, mevkidaşını sevdiğini ve saygı duyduğunu ancak ABD'ye iyi davranmadıkların savunmuştu. Trump, adil olması halinde Çin dahil herkesle gümrük ve ticaret anlaşması yapmaya hazır olduklarını yinelemişti. Trump, Çin'e uygulanacak gümrük tarifelerini yüzde 125'e çıkardı ABD Başkanı Trump, TruthSocial hesabından dün yaptığı açıklamada, Çin menşeli ürünlere uygulanan gümrük vergisini derhal geçerli olmak üzere yüzde 125'e yükselttiğini duyurmuştu. Trump, açıklamasında, "⁠Umarım Çin, ABD ve başka ülkeleri istismar ettiği dönemin artık kabul edilemez olduğunu yakın zamanda anlar." ifadesini kullanmıştı. ⁠75’ten fazla ülkenin temsilcisinin arayarak gümrük tarifeleri konusunda çözüm için müzakere yürütmek istediğini kaydeden Trump, ABD’ye misilleme yapmayan bu ülkelere iyi niyet göstergesi olarak ek tarifeleri 90 günlüğüne durdurduğunu ve bu süre zarfında karşılıklı tarife oranının alt limit yüzde 10 şeklinde uygulanacağını açıklamıştı.