Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tsk

haberingundemi.com.tr - Tsk haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tsk haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

GÖKTÜRK 2B TSK ENVANTERİNE GİRDİ Haber

GÖKTÜRK 2B TSK ENVANTERİNE GİRDİ

"İMECE Uydu Sistemi Projesi, Kabul ve Envantere Alma Töreni", Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SBB), TÜBİTAK, Strateji Bütçe Başkanlığı ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesindeki Ahlatlıbel Hava Radar Mevzi Komutanlığı'nda gerçekleştirildi. Uydunun adı "GÖKTÜRK 2B" oldu TÜBİTAK UZAY Enstitüsü Müdürü Mehmet Nefes, törendeki konuşmasında, Türk uzay ekosisteminin tamamlanmasının ve uydunun Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) envanterine girmesinin gururunu yaşadıklarını söyledi. Yüzde 90'ın üzerinde yerlilikle ürettikleri uydunun fiili olarak TSK'nın emrinde olduğunu belirten Nefes, uyduyu iki yıl önce uzay gönderdiklerini, öncesinde de müthiş ekip çalışması olduğunu dile getirdi. Hem şahsi hem kurumu adına sürece katkı veren herkese teşekkür eden Nefes, şunları kaydetti: İMECE uydumuz şu anda milli güce dönüştü. TÜBİTAK UZAY olarak büyük gurur ve heyecan yaşıyoruz. Biz bu töreni icra ederken, şimdi TUSAŞ'taki USET Merkezi'nde, İMECE'den elde ettiğimiz deneyimleri ihracata çevirdiğimiz yüksek çözünürlüklü elektro optik kameramızın testi var. Testler tamamlandıktan sonra yakın zamanda elektro optik kameranın ihracatını yapacağız. Amacımız, ülke olarak kendi yer gözlem uydumuzu bütün alt sistemleriyle, kendi öz kaynaklarımızla, insan kaynağımızla, altyapımızla üretip ihraç edebilmiş konuma gelmiş olmak. İMECE-2 ve İMECE-3 uydularıyla da elde ettiğimiz kazanımları devam ettireceğiz. Her uydu projesinde ilave özellikle, iyileştirmeyle yolumuza devam edeceğiz. Uzay Komutanı Hava Pilot Albay Çınar da uzayın, askeri ve stratejik konularda vazgeçilmez hale gelmesiyle 2000'lerin başında Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda uzayla ilgili birimlerin kurulduğuna dikkati çekti. Bu çalışmaların meyvesi olarak 2012 ve 2016'da GÖKTÜRK-2 ve GÖKTÜRK-1 uydularının fırlatıldığını belirten Çınar, uzayın 5. harekat ortamı ilan edilmesinden sonra bu alandaki çalışmaların ivme kazandığını anlattı. Çınar, bu gelişmelere paralel olarak TSK'nın uzay çalışmalarına yönelik dönüşüm başlatıldığına dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu: Uzay komutanlığı barış, kriz, savaş ve savaş sonrasında ülkemize uzaydan gelecek tehlikelere karşı çıkarları korumak, harekata uzay desteği sağlamak, uzay konularında organize olmak ve TSK'nın uzay faaliyetlerini organize etmek olarak belirlendi. Uzay, sadece araştırma ve iletişim alanı olmaktan çıkarak savunma ve güvenlik alanı haline geldi. Uzayda askeri anlamda etkin, caydırıcı, sürekli ve bağımsız şekilde varlık göstermek zorunluluk haline gelmiştir. Kurumsal farkındalığın ve hızlı karar almanın, modern harbin temelini oluşturduğunu dile getiren Çınar, savunma sanayisinin özverili çalışmalarıyla ülkenin uzaydaki varlığının daha da arttığını söyledi.

HİÇBİR TERÖR OLUŞUMUNA İZİN VERMEYECEĞİZ Haber

HİÇBİR TERÖR OLUŞUMUNA İZİN VERMEYECEĞİZ

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinde icra edilen operasyonlar da dahil son bir haftada 94 teröristin etkisiz hale getirildiğini bildirdi. Milli Savunma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, Mavi Vatan-2025 Tatbikatı'nın seçkin gözlemci günü münasebetiyle TCG Salihreis firkateyninde düzenlenen haftalık basın bilgilendirme toplantısında konuştu. Aktürk, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) sayısı ve kapsamı her geçen yıl artan tatbikatlarla karada, denizde, havada ve siber alandaki etkinlik ve caydırıcılığını daha da artırdığını söyledi. Mavi Vatan-2025 Tatbikatı'nın, 7-16 Ocak tarihleri arasında Karadeniz, Ege Denizi ve Akdeniz'de gerçekleştirildiğini aktaran Aktürk, şunları kaydetti: "Tatbikat kapsamında, harekata hazırlık eğitimleri, seçkin gözlemci günü faaliyetleri, liman ziyaretleri, lojistik bütünleme faaliyetleri, fiili silah eğitimleri ile çok tehditli ortamda harekat eğitimleri icra edilmektedir. Tatbikatta, Deniz Kuvvetlerimizin yanı sıra Kara ve Hava Kuvvetlerimiz ile Sahil Güvenlik Komutanlığından toplam 90 gemi, 50 hava aracı ve 20 bin personel yer almaktadır. Yine, 'Barbaros Sınıfı Firkateyn Yarı Ömür Modernizasyon Projesi' kapsamında modernize edilen ilk gemimiz TCG Oruçreis de tatbikata katılmaktadır. Mavi Vatan Tatbikatı kapsamında 10-11 Ocak tarihlerinde 59 gemi ile Karadeniz, Ege Denizi, Doğu Akdeniz ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde 22 liman ziyareti icra edilecektir." Aktürk, ayrıca 11 Ocak'ta Türkiye ve Pakistan deniz kuvvetleri arasında müşterek çalışabilirliği sağlamak ve işbirliğini geliştirmek amacıyla Doğu Akdeniz'de Turgutreis-11 Tatbikatı gerçekleştirileceğini ifade etti. Deniz Kuvvetlerinin tüm yüzer, dalar ve uçar unsurları ile başta Mavi Vatan olmak üzere sınırların ötesinde ve dünya denizlerinde sarsılmaz bir azim, irade ve kararlılıkla görev yapmaya devam edeceğini belirten Aktürk, Türkiye'nin öncülüğünde, Karadeniz'deki mayın tehlikesine karşı oluşturulan ve 6 aydır Deniz Kuvvetleri tarafından komuta edilen Mayın Karşı Tedbirleri Karadeniz Görev Grubunun (MCM BLACK SEA) Komite Toplantısı ve Devir Teslim Töreninin 14-16 Ocak tarihleri arasında Bulgaristan'da icra edileceğini, görev grubu komutasının 6 ay süreyle Bulgaristan'a devredileceğini aktardı. Terörle mücadele harekatı Tuğamiral Aktürk, terör örgütleri PKK/KCK-PYD/YPG/SDG ve DEAŞ başta olmak üzere bekaya yönelen her türlü tehdit ve tehlikeye karşı kesintisiz bir şekilde operasyonların sürdüğünü belirtti. İcra edilen operasyonlarla Irak ve Suriye'nin kuzeyi dahil, son bir haftada 94 teröristin etkisiz hale getirildiğini belirten Aktürk, 2024 yılı dahil olmak üzere etkisiz hale getirilen terörist sayısının, 1519'u Irak'ın kuzeyi, 1645'i Suriye'nin kuzeyi olmak üzere 3 bin 164'e ulaştığını söyledi. Aktürk, geçen hafta içerisinde terör örgütünün barınma alanlarından kaçan 4 teröristin daha hudut karakollarına teslim olduğunu belirterek, "Türk Silahlı Kuvvetlerimiz kaynağında, sürekli ve kapsamlı operasyonlarla gerçekleştirdiği terörle mücadelesine, önleyici, irade kırıcı ve yok edici tedbirlerle, sarsılmaz bir azim ve artan bir kararlılıkla devam edecektir." şeklinde konuştu. "Hiçbir terör oluşumuna ve oldubittiye izin vermeyeceğiz" Hudutların, Cumhuriyet tarihinin en yoğun tedbirleri ve tesis edilen çok katmanlı emniyet sistemi ile korunduğunun altını çizen Aktürk, "Yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 108 şahıs yakalanmıştır. Yakalanan şahıslardan 7'si terör örgütü mensubudur. 939 şahıs ise hududu geçemeden engellenmiştir." bilgisini verdi. Aktürk, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, uluslararası platformlarda üstlendiği sorumluluklar ile ikili ilişkiler doğrultusunda, bölgesel ve küresel güvenlik, barış ve istikrara önemli katkılar sunmaya devam ettiğini belirterek, şunları kaydetti: "En uzun kara sınırına sahip olduğumuz komşumuz Suriye'de ortaya çıkan yeni süreci memnuniyetle karşıladığımızı, Türkiye olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Suriye halkının yanında olacağımızı, bölgede kalıcı güvenlik ve istikrarın tesisi için desteğimizi yeni yönetimle yakın işbirliği içerisinde ve daha güçlü bir şekilde sürdüreceğimizi, Suriye'nin savunma ve güvenlik kapasitesinin güçlendirilmesine yönelik hazırlıklara devam edeceğimizi, bölgede hiçbir terör oluşumuna ve hiçbir oldubittiye asla izin vermeyeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz." "İsrail'in Lübnan'da ilan edilen ateşkese uyması bölgemizin istikrarı için şarttır" Aktürk, aylardır Gazze'de masum sivilleri katleden ve 45 binden fazla Filistinlinin ölümüne sebep olan İsrail'in, uluslararası hukuku ve tüm insani değerleri ayaklar altına almaya pervasızca devam ettiğini vurguladı. Orta Doğu'yu şiddet ve kaosa sürükleyen İsrail'in saldırılarının durdurulması gerektiğini belirten Aktürk, "Gazze'de kalıcı ateşkes ilan edilmesi ve bölgeye insani yardımların ulaştırılması için uluslararası toplum üzerine düşen sorumluluğu bir an önce yerine getirmelidir. İsrail'in Lübnan'da ilan edilen ateşkese uyması ve Suriye'ye müdahalede bulunmaması bölgemizin istikrarı için şarttır." dedi. Aktürk, 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin Devleti'nin kurulmasının olmazsa olmaz olduğunu vurguladı. İkili ilişkiler Aktürk, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in, 5 Ocak'ta beraberindeki komuta kademesi ile Sarıkamış Şehitlerini Anma Yürüyüşü'ne, 6 Ocak'ta Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi'nin de yer aldığı 3+3 formatındaki toplantıya katıldığını anımsattı. Bakan Güler'in diğer temasları hakkında da bilgi veren Aktürk, şöyle devam etti: "Ürdün Genelkurmay Başkanı ile Dışişleri Bakanlığı'ndaki görüşmesinin ardından Sayın Cumhurbaşkanı'mızın Ürdün Dışişleri Bakanı'nı kabulüne refakat etmiştir. 7 Ocak'ta Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 'Valiler Buluşması'na katılarak tecrübe aktarımında bulunan Sayın Bakanımız, 8 Ocak'ta Guatemala'nın Ankara Büyükelçisi'ni kabul etmiş, aynı gün Almanya Savunma Bakanı ile ikili ve bölgesel savunma ve güvenlik konularının ele alındığı bir telefon görüşmesi gerçekleştirmiştir. Diğer taraftan, Sayın Genelkurmay Başkanı'mız, 5-6 Ocak'ta Birleşik Arap Emirlikleri'ne, 7-8 Ocak'ta ise Kuveyt'e resmi, ziyaretlerde bulunarak ikili ve heyetler arası görüşmeler gerçekleştirmiştir." Savunma sanayi ile envantere giren yeni silah sistemleri Aktürk, ulusal ve uluslararası güç ile etkinliğin artırılması amacıyla geliştirilen yerli ve milli, savunma sanayi ürünleriyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin imkan ve kabiliyetlerinin her geçen gün daha da artmakta olduğunu belirtti. Taktik Tekerlekli Araçlar Projesi kapsamında muayene ve kabul faaliyetleri tamamlanan muhtelif miktarda Yerli Motorlu (Tuna Motor) Kirpi-2 aracının, yarın düzenlenecek törenle Kara Kuvvetlerine teslim edileceğini bildiren Aktürk, şunları kaydetti: "Ayrıca, Kara Kuvvetleri Komutanlığımızca çeşitli miktarda, T-70 Genel Maksat Helikopteri, Dragoneye-2 Termal Kamera, Zırhlı Tanksavar Aracı-UMTAS CİRİT/Paletli silah sistemi ile modernizasyonu tamamlanan M60T tankının muayene ve kabul faaliyetleri tamamlanmıştır. Ülkemiz ile Türk Silahlı Kuvvetlerimiz için önemli projelere imza atarak üretim gücü, hızı, çalışmalarında yüksek yerlilik oranı, esnek iş modelleri sunabilen yapısı ve ihracat yapabilme kapasitesi ile savunma sanayimizin güçlenmesine büyük katkı sağlayan ve dünyanın en prestijli sanayi şirketleri arasında yerini alan Bakanlığımıza bağlı ASFAT'ın kuruluşunun 7'nci yıl dönümünü şimdiden kutluyor, tüm personelimize çalışmalarında başarılar diliyoruz." Öğrenci ve personel temini Personel ve askeri öğrenci temin faaliyetlerinin de planlandığı şekilde devam ettiğini belirten Aktürk, Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Kuvvet Komutanlıkları ve Milli Savunma Üniversitesine "Memur Temini" başvurularının 20 Ocak'a, Milli Savunma Üniversitesi Askeri Öğrenci Aday Belirleme Sınavı başvurularının 27 Ocak'a, bugün başlayan "Kara Kuvvetleri Komutanlığı Uzman Erbaş ve Sözleşmeli Er Temini" başvurularının ise 29 Ocak'a kadar yapılabileceğini ifade etti. Bedelli askerlik Bedelli askerlik tutarının daha önce yapılan düzenleme ile memur maaş katsayısındaki artış oranına sabitlendiğini hatırlatan Aktürk, "Hazine ve Maliye Bakanlığınca 2025 yılının ilk altı ayı için yayımlanan 'Mali ve Sosyal Haklar' genelgesindeki memur maaş katsayısı artış oranına göre 243 bin 13 lira 44 kuruş olmuş, 7 Ocak'tan itibaren 2025 yılı bedelli askerlik müracaat işlemleri başlatılmıştır." dedi. Çalışan gazeteciler günü Aktürk, kamuoyunun doğru, güvenilir ve tarafsız bilgiye ulaşması için Basın Meslek İlkeleri doğrultusunda büyük bir özveriyle görevini yerine getiren basın mensuplarının, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutladığını ifade etti. Milli Savunma Bakanlığının tüm birlik ve kurumlarının devletin bekası, ülkenin savunma ve güvenliği için gerekli her türlü tedbiri almaya, daha büyük ve daha güçlü bir Türkiye için üstlenmiş olduğu tüm görevleri azim ve kararlılıkla yerine getirmeye devam edeceğini vurguladı. Suriye MSB kaynakları, TCG Salihreis'te düzenlenen basın bilgilendirme toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kaynaklar, Suriye'de son durum ve terör örgütü PKK/YPG'nin Tişrin Barajı çevresinde masum sivilleri kalkan olarak kullanmasına yönelik soruya ilişkin, "Türk Silahlı Kuvvetleri, terörizme karşı küresel işbirliği ve uluslararası dayanışmanın önemine inanmakta, bu bağlamda, uluslararası toplumdan, PKK/YPG/SDG gibi terör örgütlerinin terörist organizasyonlar olarak tanınmasını ve terörle mücadele konusunda daha etkin bir işbirliği yapılmasını beklemektedir." değerlendirmesinde bulundu. TSK'nın, terörist grupların desteklenmemesi ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerektiğini her fırsatta dile getirdiğini vurgulayan kaynaklar, şunları aktardı: "Suriye'de su kaynakları, enerji üretimi ve bölgesel güvenlik açısından stratejik öneme sahip bir nokta olan Fırat Nehri üzerindeki Tişrin Barajı, terör örgütü PKK/YPG/SDG tarafından son savunma hattı olarak değerlendirilmektedir. TSK, Suriye'nin Tişrin Barajı bölgesinde PKK/YPG/SDG terör örgütü tarafından gerçekleştirilen, masum sivilleri canlı kalkan olarak kullanma girişimini şiddetle kınamakta ve bu tür eylemlerin akla ve mantığa, uluslararası hukuka, insan haklarına ve insanlığa aykırı olduğunun altını çizmektedir. PKK/YPG/SDG'nin Tişrin Barajı bölgesinde sivilleri canlı kalkan olarak kullanması hatta aralarında sivil giyimli terörist grupları da bölgeye sevk etmesi sadece terörist grupların gerçekleştirebileceği bir hareket olup, insan hakları ihlali anlamına gelmektedir." Kaynaklar, bu tür eylemlerin, terör örgütlerinin kendi çıkarları uğruna masum insanların hayatlarını hiçe sayan acımasız yöntemler olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: "Kandil zihniyetinin yönlendirdiği bu faaliyet, Kürt kardeşlerimizin lehine olmaktan çok onlara yeni sıkıntıları beraberinde getirmektedir. Terör örgütlerinin sivilleri kendi çıkarları uğruna canlı kalkan olarak kullanması, sadece insanlık dışı bir yaklaşım değil, aynı zamanda terör örgütlerinin çaresizliğini ve ahlaki çöküşünü de gösteren bir eylemdir. Bölgedeki gelişmeler, hem Suriye'nin iç güvenliği hem de Türkiye'nin sınır güvenliği açısından büyük önem taşımaktadır. TSK, PKK/YPG/SDG gibi terör örgütlerinin bu tür stratejik altyapıları kullanarak bölgedeki istikrarı bozma çabalarını engellemeye kararlıdır. TSK, ülkemizin ve hudutlarımızın güvenliğini sağlamak ve ülkemizin hak ve menfaatlerini korumak maksadıyla, Suriye'nin toprak bütünlüğüne ve halkının barışçıl çözüm arayışlarına saygı göstererek, terörist grupların silah bırakmaması durumunda, sınır ötesi operasyonlarını sürdürme azim ve kararlılığındadır. Bu kararlılık, uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler Antlaşması'nın meşru müdafaa hakkı ilkesi çerçevesinde, terör örgütlerinin faaliyetlerine son vermek amacıyla bölgede barışı tehdit eden tüm terör unsurları ortadan kaldırılıncaya dek sürdürülecektir."

TSK'nın keskin nişancıları 2 kilometreden hedefi tam isabetle vuruyor Haber

TSK'nın keskin nişancıları 2 kilometreden hedefi tam isabetle vuruyor

TSK'nın yurt içi ve yurt dışındaki operasyonlarında görev yapacak keskin nişancılar, fiziki kondisyonu ve atış becerileri yüksek olan profesyonel askerler arasından seçiliyor. ATUNEB'de 3 aşamadan oluşan 10 haftalık eğitime alınan keskin nişancı adaylarına, eğitimleri süresince her gün fiziki kondisyon yüklemesi yapılıyor. Adaylar, zorlu bölümlerden oluşan pentatlonda yaptıkları çalışmalarla çeviklik, dayanıklılık ve denge becerilerini artırıyor. Keskin nişancıların, zorlu arazi koşullarında birçok kas grubunu aynı anda kullanması gerektiği için adaylara her gün egzersiz yaptırılıyor. Adaylara, eğitimin ilk aşamasında, kullanacakları keskin nişancı tüfekleri hakkında dersler veriliyor. Temel nişancılık ile hava koşullarının uzun mesafeli atışa etkileri konusunda da eğitim alan adaylar, 2000 metreye kadar çeşitli hedeflere yaptıkları atışlarla öğrendiklerini uygulama ve becerilerini geliştirme imkanı buluyor. Eğitimlerde yerli ve milli silahlar kullanılıyor Yerli ve milli imkanlarla geliştirilen silah ve mühimmat, Türk askerinin gücüne güç katıyor. Keskin nişancı adayları 800 metreye kadarki atış faaliyetlerinde Makine ve Kimya Endüstrisi AŞ (MKE) tarafından yerli ve milli imkanlarla üretilen keskin nişancı tüfeği KNT-76'yı kullanıyor. Keskin nişancı adayları 1500 metre hedeflerinde ise yine MKE tarafından yerli ve milli imkanlarla üretilen değişken kalibreli keskin nişancı tüfeği KN-12'yi kullanıyor. Arazide "görünmez" olmayı öğreniyorlar Eğitimin ilk aşamasını geçen adaylar ikinci safhada Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı'nda uygulamalı arazi eğitimine başlıyor. Bu süreçte adaylara arazide sızma, gizlenme, hedef tespiti ve sıyrılma eğitimleri veriliyor. Gizlenme konusunda uzmanlaşan adaylar, giydikleri "ghillie suit" denen özel kamuflaj kıyafetleri, ilerleme ve siper alış biçimleriyle her türlü arazide adeta "görünmez" oluyor. Arazi eğitimleri simülasyonlarla da destekleniyor Keskin nişancı adayları, arazideki atış eğitimlerinin yanı sıra simülasyon destekli derslerle sürekli gelişim sağlıyor. Simülasyon dershanesinde her türlü hava koşulu ve arazide atış eğitimi imkanını simülatör aracılığıyla öğreniyor. Zorlu eğitimleri dereceyle bitirebilenler uzman nişancı eğitimine seçiliyor Eğitimlerin ilk iki aşamasını başarıyla tamamlayan adaylardan yüksek not ortalamasına sahip olanlar, üçüncü safhadaki uzman nişancı eğitimine seçiliyor. Bu aşamada adaylar keskin nişancı tüfekleriyle 2000 metre mesafeye kadar atış yapıyor. Keskin nişancı adayları, her türlü arazi ve hava koşulunda, gece gündüz fark etmeksizin hedeflerini "tek atış tek vuruş" parolasıyla tam isabetle vurmada uzmanlaşıyor. Bu süreçte, herhangi bir aşamada başarısız olan adaylar eğitim programından çıkarılırken, başarılı olanlar yurt içi ve dışındaki görev bölgelerine gönderiliyor. Fiziki kondisyonu yüksek adaylardan seçiliyorlar "Bu eğitime katılacak personelde öncelikle gönüllülük esastır ve emsalleri arasında disiplin ve atış konusunda temayüz etmiş olmalıdır. Fiziki kondisyonu yüksek, göz rahatsızlığı olmayan, sigara kullanmayan ve 30 yaşını geçmemiş personel arasından seçilmektedir. Bu kriterler kapsamında seçilen adaylar atıcılık ve uzman nişancı eğitim birlik komutanlığına tefrik edilirler." ATUNEB'deki eğitimlere katılmaya hak kazanan adayların, nişancılık seviyelerinin ölçülmesi maksadıyla giriş testine, çeşitli psikolojik ve psikomotor testlere tabii tutulduğunu aktaran Üsteğmen, "Testi başarıyla tamamlayanlar kursa katılmaya hak kazanırlar ve zorlu bir eğitim süreci başlar. Burada icra edilen eğitimlerin yüzde 90'ı uygulamalı eğitimden oluşmakta olup bu eğitimler simülatör sistemleriyle desteklenmektedir." bilgisini verdi. Eğitim 3 safhadan oluşuyor Keskin nişancı eğitiminin 3 safhadan ve toplam 10 haftalık bir süreçten oluştuğunu aktaran Üsteğmen, şunları anlattı: "Birinci safha keskin nişancı safhasıdır. Bu safhada Atıcılık ve Uzman Nişancı Eğitim Birlik Komutanlığı'nda temel nişancılık, gizleme ve kamuflaj, silah bilgisi, balistik hesaplamalar, keskin nişancının yakın emniyeti için tabanca atışı, meskun mahallelerde keskin nişancı harekatı eğitimi kapsamında oda mevzi atışı, mağara mazgal eğitimi için bankır atışı, eğimli atış ve değişik koşullarda atış şekilleri ile 800 metreye kadar atışlardan oluşmaktadır." İkinci safhanın keskin nişancının göreve yönelik uygulamalı arazi eğitimi safhası olduğunu belirten Üsteğmen, "Bu safha Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı'nda icra edilmektedir. Bu süreçte keskin nişancı adaylarına sızma, arazide gizlenme, hedef tespiti ve sıyrılma eğitimleri verilmektedir." bilgisini paylaştı. Son safha: "uzman nişancı eğitimi" Üsteğmen, üçüncü safhanın uzman nişancı eğitimi safhası olduğunu, bu safhada ilk iki safhayı başarıyla bitiren kursiyerlerden genel not ortalamasının üzerinde olanların tekrar ATUNEB'e çağrıldığını belirtti. ATUNEB'e gelen adayların burada uzman nişancı eğitimine tabi tutulduğunu aktaran üsteğmen, "Bu süreçte kursiyerlere yerli ve milli üretim olan KN-12 keskin nişancı silahı ile 1500 metre, KALE KSR127B keskin nişancı silahı ile 2 bin metre mesafeye kadar atış yaptırılmaktadır." ifadesini kullandı. Üsteğmen, yerli ve milli teknolojilerin keskin nişancı eğitim sürecine çok büyük katkıları olduğuna dikkati çekerek, "Keskin nişancı eğitiminde kullanılan silahtan mühimmata, gece görüş cihazlarından termal dürbünlere kadar birçok teçhizat yerli ve milli imkanlarla üretilmektedir. Bu durum atıcılık ve uzman nişancı eğitim birlik komutanlığının eğitim ihtiyaçlarının karşılanmasını, bakım maliyetinin azalmasını ve keskin nişancıların etkinliğinin artmasını sağlamaktadır." şeklinde konuştu.

"TSK Bulut Bilişim Sistemi Projesi" için imzalar atıldı Haber

"TSK Bulut Bilişim Sistemi Projesi" için imzalar atıldı

Milli Savunma Bakanlığı ile SSB arasındaki TSK Bulut Bilişim Sistemi Projesi'nin iş birliği protokolü imza töreni, SSB Nuri Demirağ Salonu'nda Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ile diğer yetkililerin katılımıyla gerçekleştirildi. Törende konuşan Görgün, bulut teknolojileriyle bilgi güvenliğinin sağlanmasının en stratejik alanlardan birisi olduğunu ifade ederek, artık dijital altyapılar ve veri manipülasyonlarına dayalı tehditler ve savaşların yaşanmaya başladığını söyledi. Son dönemde bilgi üretiminin arttığını ve bu bilgilerin saklanmasının bulut tabanlı yapıların geliştirilmesini gündeme getirdiğini bildiren Görgün, "Projeyle, esnek bir yapıya ulaşarak, erişilebilir özel bir bulut altyapı sistemini yerli ve milli olarak çözüyor ve teslim ediyor olacağız. Bu alanda dünyada rekabetçi çözümler oluşturabilmemiz için bu proje bir fırsat olacak. Proje, sunucular, depolama sistemleri ve ağ altyapılarını içeriyor" diye konuştu. "Sektör önemli bir kabiliyete sahip olacak" Projeyle TSK'nın önemli bir ihtiyacının karşılanacağını ve sektörün önemli bir kabiliyete sahip olacağını anlatan Görgün, şunları kaydetti: "Herhangi bir kamu kurumda şimdiye kadar olmamış bütünsel bulut sistemi bu projeyle hayata geçiriliyor olacak. Bunun zorluklarının farkındayız. Savunma sanayiinde geliştirilen teknolojiler ve tecrübeler zamanla sivil alanlara da uygulanıyor. Burada kazanılacak çok önemli yetenek, şirketlerimize diğer alanlarda da ekonomik fırsat sunmuş olacak. Geleceğin harp ortamına hizmet edecek en önemli platformlarda bir tanesi de bu proje. Çelik Kubbe'nin en önemli altyapılarından bir tanesi de bugün imza attığımız proje olacak." Havelsan Genel Müdürü Mehmet Akif Nacar da proje kapsamında veri merkezlerinde kullanılacak yerli ürünlerin geliştirilmesinin destekleneceğini dile getirdi. Konuşmaların ardından projeye ilişkin protokol imzalandı.

Mehmetçik, hedefleri tam isabetle vurdu Haber

Mehmetçik, hedefleri tam isabetle vurdu

Ateş Serbest-2024" faaliyetinin Seçkin Gözlemci Günü, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu ile milli savunma bakan yardımcıları ve ordu komutanlarının da katılımıyla gerçekleştirildi.  Hedefler başarıyla imha edildi  TSK'nın ateş gücünü göstererek caydırıcılık sağlamayı, envanterindeki silahların hedefteki etkisini göstermeyi ve kuvvetler arası ateş desteğinin koordinasyonunu geliştirmeyi amaçlayan müşterek faaliyete, kuvvet komutanlıkları ve Özel Kuvvetler Komutanlığından 995 personel katıldı.  F-16 savaş uçaklarının yanı sıra ATAK taarruz helikopterleri ile 49 silah ve silah sisteminin görev aldığı faaliyet, Ankara'nın Polatlı ilçesindeki General Nahit Şenoğlu Atış ve Tatbikat Bölgesi'nde icra edildi.  İlk olarak Pençe serisi dahil birçok harekatta etkin olarak kullanılan yerli üretim milli piyade tüfek atışlarının gerçekleştirildiği faaliyette, keskin nişancı timleri de hedefleri vurdu.  Keskin nişancıların 600 metre ve bir kilometre mesafedeki küçük cam hedeflere yaptıkları isabetli atışlar, protokol üyelerince beğeniyle takip edildi. Atışlarda yerli üretim KNT-76, Bora-12 ve KN-12 keskin nişancı tüfekleri de kullanıldı.  "Tek atış, tek vuruş" sloganıyla yapılan keskin nişancı atışları sonrasında makineli tüfek atışları gerçekleştirildi. Özel eğitim alan personellerce yapılan atışlar sonucu hedefler başarıyla imha edildi.  İstihkam birliklerince mayınlı sahalardan geçit açılması görevinin yerine getirilmesinden sonra uçaksavar, zırhlı personel taşıyıcı üzerine monte edilen SARP silah sistemleri ve bomba atar atışlarına geçildi.  Daha sonra hareket halindeki tank takımı, önce duran, ardından hareketli hedefleri ateş altına aldı. Sonrasında zırhlı muharebe araçlarındaki toplar hedefleri vurdu. Hedeflerin tam isabetle imha edildiği atışları, tanksavar atışları izledi.  Faaliyet sahasındaki tankların, sis havanları kullanarak mevziler arasında gerçekleştirdiği hareketin ardından yaklaşık 5 bin metredeki hedefe Kornet tarafından "nokta atışı" yapıldı.  Havan ve obüs bataryalarının hedef bölgelerini ateş altına almasının ardından faaliyette yerli üretim yeni nesil Fırtına obüslerinin atışlarına geçildi. - Uçan kale "Chinook" faaliyet alanında Fırtına obüslerinin hedeflerini "hedefte zaman" anlayışı ile tam isabetle vurması sonrasında "Skorsky" tipi helikopterler, topları ve CH-47 Chinook nakliye helikopterleri, mühimmat dolu konteynerleri alana taşıdı. Faaliyet sahasına havadan taşınan topların hedeflere yönelik yaptığı "görerek atışın" sonrasında obüslerce tesir atışı gerçekleştirildi. Atışların aynı anda hedefe düşmesiyle başarıyla gerçekleştirilen atışın sonrasında ATAK taarruz helikopterinden oluşan helikopter taburu faaliyet alanına geldi. ATAK helikopterleri CİRİT, L-UMTAS ve tanksavar füzeleri ile atış yaptı. Hedeflerin tam isabetle imhasının ardından faaliyet sahasına, Hava Kuvvetleri Komutanlığına bağlı iki F-16 savaş uçağı geldi   ve ayrı hedeflere atış gerçekleştirdi.  Ardından AKINCI TİHA belirlenen hedefleri MAM-T ve MAM-L füzeleri ile tam isabetle vurdu. Sonrasında motorlu yamaç paraşütü ekiplerince uçuş gösterisi yapıldı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.