Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yenidoğan Çetesi

haberingundemi.com.tr - Yenidoğan Çetesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yenidoğan Çetesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

SAVCIYI TEHDİT EDEN M.K. ZENGİN  HAKKINDA İSTENEN CEZA BELLİ OLDU Haber

SAVCIYI TEHDİT EDEN M.K. ZENGİN HAKKINDA İSTENEN CEZA BELLİ OLDU

İstanbul Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan fezlekede örgüt lideri Mustafa Kemal Zengin, yöneticiler Aylin Arslantatar ve Gökhan Güler hakkında, ‘kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye teşebbüs’ ve ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ suçunun da aralarında bulunduğu 8 ayrı suçtan toplamda ayrı ayrı 36 yıldan 72 yıla kadar hapis cezası istendi. Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’i makamında tehdit eden Mustafa Kemal Zengin hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan fezlekede, Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’in de aralarında bulunduğu 3 kişi müşteki olarak yer alırken 14 kişi ise şüpheli olarak yer aldı. Fezlekede Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar ve Terör Suçları Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin'e yönelik suikast eylemi hazırlığında olduğu tespit edilen örgütün, bu kapsamda her türlü imkan ve kabiliyeti olduğu, kamu kurum ve kuruluşları ile irtibatlı olup kamu görevlilerinden teknik bilgi ve destek alabilen, el bombası, çelik yelek, mermi, fişek, tabanca ve diğer ateşli silahları bulundurabilen ve temin etme kabiliyeti olan silahlı her türlü ulaşım aracı bulunduran, üyelerinden teknik bilgi ve destek alabilen örgütün Silahlı Hafiyelik Örgütü olduğu belirtildi. Mustafa Kemal Zengin liderliğinde kurulan suç örgütünün üyelerinin kamu güçlerini kullanarak mağdur kişilere ait kişisel verileri örgüte aktardığı, örgütün yargıyı ve adaleti etkilemeye yönelik eylemlerde bulunduğu, üyeler ve lider arasında sıkı bir emir komuta zinciri ve hiyerarşinin bulunduğu da fezlekede aktarıldı. Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin'in 4 Eylül 2024’te Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı başvuruya yer verilen fezlekede, savcının aracının takip edildiği, evinin gözetlendiği, tehdit edildiği, sosyal medya hesabı üzerinden arama yapılarak yürüttüğü "Yenidoğan Çetesi" soruşturması nedeni ile bazı kişiler tarafından kin ve nefret güdüldüğünü söylemesi üzerine soruşturmaya başlandığı açıklandı. Yavuz Engin, 30 Ağustos 2024 tarihinde şüpheli Aylin Arslantatar'ın kendisini aradığını, görüşmede istihbaratçıların ve iş adamlarının bulunduğu bir ortamda suikast planlaması yapıldığını, 17 yaşındaki bir tetikçinin tutulduğunu, yürütmüş olduğu Yenidoğan Çetesi soruşturmasında tutuklu bulunan Tuğçe Toptemel'in tahliye edilmemesi halinde suikastın gerçekleştirileceği, bu planın tutmaması halinde Ankara’da yaşayan Yavuz Engin'in kız kardeşinin vurdurulacağını sözlü şikayetinde belirtti. Savcı Engin, Aylin Arslantatar’ın kendisine "Ne olur Yavuz hayatta kalmak istiyorsan dediklerini yap, kendi canından korkmuyorsan bile eşin çocuğun ailen var" dediğini aktardı. 1 Ekim 2024 tarihinde şüpheliler Aylin Arslantatar ve Mustafa Kemal Zengin'in mağdur Cumhuriyet Savcısının makam odasına geldiği, şüpheli Zengin'in görüşmede kendisini İçişleri Bakanlığı eski müsteşarı ve şu anda istihbarat görevlisi olarak tanıttığı, Aylin Arslantatar ve Mustafa Kemal Zengin'in devlet içerisinde çok güçlü bağlantılarının olduğundan bahsettiği, şüpheli Mustafa Kemal Zengin'in mağdur savcıya "senin attığın adımdan, Whatsapp’ından, gittiğin poligondan, Bolu’daki ailenden haberleri var" dediği fezlekede belirtildi. Mustafa Kemal Zengin’in görüşme sırasında suikast için gelecek kişilerin profesyonel ekip olduğu, kız kardeşinin de hedefte olduğu, savcı olmasının hiçbir önemi olmadığına ilişkin sözleri de fezlekede belirtildi. Mustafa Kemal Zengin'in işaret parmağını mağdur Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin'e doğru sallayarak "konuyu kapat" diyerek ailesi hakkında tehdit içerikli söylemde bulunup "İçeridekini çıkarabildiğin kadar erken çıkar sal gitsin" dediği de fezlekede belirtildi. Zengin’in "Kızını, eşini, annesini, babasını, kız kardeşini, savcı beye acı vermek derdindeler ve kötü bir şekilde acı vermek derdindeler" şeklinde beyanda bulunarak mağdur Cumhuriyet Savcısının ailesi ve 2 yaşında bulunan kızına zarar vermeyi amaçladıkları da fezlekede aktarıldı. Fezlekede örgüt lideri şüpheli Mustafa Kemal Zengin, yöneticiler Aylin Arslantatar ve Gökhan Güler hakkında, ‘kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye teşebbüs’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ suçunun da aralarında bulunduğu 8 ayrı suçtan toplamda ayrı ayrı 36 yıldan 72 yıla kadar hapis cezası istendi. Hazırlanan fezleke Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi.

"Yenidoğan çetesi savcısı dosyadan el çektirildi" paylaşımlarına dava Haber

"Yenidoğan çetesi savcısı dosyadan el çektirildi" paylaşımlarına dava

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, avukat İrem Çiçek, halktv.com.tr Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Dinçer Gökçe, gazetepencere.com Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nilay Can, "militerdoktrin1" isimli sosyal medya hesabının sahibi Hüseyin Dicle ve Veysi Dündar "şüpheli" olarak yer aldı. İddianamede, şüpheliler tarafından "Yenidoğan çetesini çökerten kahraman savcıya dosyadan el çektirildi" şeklinde asılsız haberlerin paylaşıldığı ifade edildi. Bu paylaşımlardan sonra Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un sosyal medya hesabından iddiaların gerçek dışı olduğuna ilişkin açıklama yaptığı aktarılan iddianamede, İrem Çiçek'in iddialarla ilgili asılsız paylaşımlarına devam ettiği anlatıldı. İddianamede, avukat olan Çiçek'in Cumhuriyet Başsavcılığının iş bölümü ve görevlendirilmesinin Hakimler ve Savcılar Kurulu ve Bakanlık tarafından yapılmadığını bilmesine rağmen konuya ilişkin diğer paylaşımında da kamu görevlilerine hakaret ettiği aktarıldı. Öne sürülen asılsız iddialara ilişkin Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı ile Adalet Bakanı Tunç'un açıklamalarına rağmen 5 şüphelinin paylaşımlarıyla dezenformasyon yaptığı ve gerçeği çarpıttığı da iddianamede vurgulandı. İddianamede, 5 sanık hakkında "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçundan birer yıl altışar aydan dörder yıl altışar aya kadar hapisle cezalandırılması istenirken, İrem Çiçek hakkında ayrıca "kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevinden dolayı hakaret" suçundan 7 ay 15 günden 3 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep edildi. İddianame değerlendirilmek üzere gönderildiği Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi.

"Yenidoğan çetesi" davasında 3 sanığın tutuksuz yargılanmasına itiraz Haber

"Yenidoğan çetesi" davasında 3 sanığın tutuksuz yargılanmasına itiraz

İstanbul'da, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 47 sanığın yargılandığı davada, cumhuriyet savcısı, 3 sanığın tutuksuz yargılanması kararına itiraz etti. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 3 Aralık'ta yapılan duruşmada cumhuriyet savcısı, Birinci International Hastanesinin sahibi Ali Aksu, Esenler Güney Hastanesinin mesul müdürü doktor Ali Dirik, doktor Şeyhmus Çelik, TRG Hospitalist Hastanesinde doktor Mehmet Gürül, TRG Hospitalist Hastanesi Genel Müdürü Murat Mantuş, hemşire Ceren Hatice Kırım, hemşire Serenay Şenkalaycı, Bağcılar Şafak Hastanesi İşletme Müdür Yardımcısı Mustafa Kazan, hemşire Renginar Molla ve tıbbi sekreter Sümeyye Özdemir hakkında tutuklama kararı verilmesini istemişti. Mahkeme heyeti, 4 Aralık'taki duruşmada tutuksuz yargılanan sanıklardan Gürül, Mantuş ile Çelik'in tutuklanmasına karar vermiş, ayrıca tutuksuz sanıklar Aksu, Dirik, Şenkalaycı ve Kırım hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasına, Kazan, Molla ve Özdemir'in ise tutuksuz yargılanmasına hükmetmişti. Cumhuriyet savcısı, bir üst mahkemeye başvurarak Kazan, Molla ve Özdemir'in tutuksuz yargılanmalarına itiraz etti. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor. İddianamede, suç örgütünün esas amacının işletmesini devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor. Sanıklar tarafından hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor. Bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı bildirilen iddianamede, karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor. İddianamede sanıkların esas amacının, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil, maddi açıdan en fazla kazanç elde edilmesi olduğu vurgulanıyor.

"Yenidoğan çetesi" Davası 12. gününde devam ediyor Haber

"Yenidoğan çetesi" Davası 12. gününde devam ediyor

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmaya, organize suç örgütü elebaşı olduğu iddia edilen Fırat Sarı'nın da aralarında bulunduğu 22 tutuklu sanık, bazı tutuksuz sanıklar ile bir kısım müşteki ve tarafların avukatları katıldı. "Yenidoğan çetesi" soruşturmasının 18 aylık kronolojisi Çok sayıda basın mensubunun takip ettiği duruşmanın yapıldığı salon ve önünde, polis ekiplerince yoğun güvenlik önlemi alındı. 18 Kasım'da başlayan, 22'si tutuklu 47 sanığın savunma yaptığı duruşmada, müştekilerin beyanları alınıyor. Duruşmada, maktul bebek Kerem Muhammed Tokluoğlu'nun babası müşteki Mustafa Mevlüt Tokluoğlu beyanda bulunuyor. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor. İddianamede, suç örgütünün esas amacının işletmesini devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor. Sanıklar tarafından hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor. Bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı bildirilen iddianamede, karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor. Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil, maddi açıdan en fazla kazanç elde edilmesi olduğu iddianamede belirtiliyor. Ceza istemleri İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebeğin ölümü nedeniyle "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Sanık Gıyasettin Mert Özdemir'in ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. 8'i kadın 44 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor. İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor. Soruşturma kapsamında İstanbul'da 9, Tekirdağ Çorlu'da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti. Öte yandan yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E'yi makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı.

‘YENİDOĞAN ÇETESİ’ DAVASINDA 2. DURUŞMA BAŞLADI Haber

‘YENİDOĞAN ÇETESİ’ DAVASINDA 2. DURUŞMA BAŞLADI

22’si tutuklu 47 sanıklı davanın ikinci duruşması ilk gününde saat 10.30'da başladı.  Geçtiğimiz hafta aralarında örgüt lideri Fırat Sarı, örgüt yöneticisi İlker Gönen’in de bulunduğu 22 tutuklu sanığın savunması tamamlandı.  Sanıklar hakkında ‘kasten öldürmeye teşebbüs', 'resmî belgede sahtecilik', 'kamu kurum ve kuruluşlarını dolandırma’ suçlarından yüzlerce yıla kadar hapis cezaları talep ediliyor.  Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmanın 6'ncı gününde, tutuklu sanık Sarı savunma yaptı.  Savunmasının ardından çapraz sorguda Fırat Sarı'ya, kendisinin ve diğer sanıkların tape kayıtlarına ilişkin sorular yöneltildi.  Sanık Hakan Doğukan Taşçı'yla olan bir telefon görüşmesinin sorulması üzerine Sarı, "Doğukan'ın klasik tahrik edici konuşmaları. Gıyasettin Mert Özdemir'le herhalde bir tartışması var. Gerçeği yansıtmıyor. Siz Doğukan ve Hasan Basri'nin tapelerini biliyorsunuz. Onların gerçek dışı konuşmaları çoktur. Agresif konuşuyordu. Mizacım gereği sakinleşsin diye bir şey dememişimdir" dedi. Sarı, bebeğin kuvözden düşmesiyle ilgili arandığı konuşmaya ilişkin, "O bebek kuvözden sarkmış, yakalamışlar çocuğu. Gidip muayenesini yaptım, hiçbir şeyi yoktu. 'Çocuğun ailesine söylemeyelim, panik olmasın' Doğru prosedür değildi. Şimdi aileye 'Bebeğin düştü' desek huzursuz olacaklar" ifadelerini kullandı.  Sanık Hasan Basri Gök'ün bazı tape kayıtlarına ilişkin Sarı, "Hasan Basri hemşirelik bile yapmadı. Şoförlüğümü yapıyordu. Hasan Basri epikriz yazmaz, yazamaz. Patavatsızca konuşmaları çoktur. Öyle bir yetkisi yoktur. O her konuda konuşur" savunmasını yaptı.  

‘Yenidoğan çetesi’ davası 3’ncü gününde sürüyor Haber

‘Yenidoğan çetesi’ davası 3’ncü gününde sürüyor

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmada, organize suç örgütü elebaşı Fırat Sarı'nın da aralarında yer aldığı 22'si tutuklu 42 sanık ile avukatları hazır bulundu. Bazı tutuksuz sanıklar ise bulundukları şehirlerdeki adliyelerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı. Çok sayıda avukat ve basın mensubunun da izleyici olarak katıldığı duruşmada, tutuklu sanık Cansu Akyıldırım'ın savunması alınıyor. Öte yandan davanın görüldüğü salon ve önünde, polis ekiplerince yoğun güvenlik önlemi alındı. - İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor. İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devir aldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor. Sanıklar tarafından hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor. Bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı aktarılan iddianamede, karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor. Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil maddi açıdan en fazla kazanç elde edilmesi olduğu iddianamede bildiriliyor. - Ceza istemleri İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Sanık Gıyasettin Mert Özdemir'in ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. 8'i kadın 44 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor. İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor. Soruşturma kapsamında İstanbul'da 9, Tekirdağ Çorlu'da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti. Öte yandan yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E'yi makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı.  

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.