Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Avrupa

haberingundemi.com.tr - Avrupa haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Avrupa haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Ateşkes için tüm imkanlarımızı seferber etmeliyiz Haber

Ateşkes için tüm imkanlarımızı seferber etmeliyiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutluk'un başkenti Tiran'da düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu 6. Zirvesi Genel Oturumu'nda konuştu. ‘Vize uygulamaları gözden geçirilmeli’ Zirveye katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama başta olmak üzere zirvenin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Erdoğan şöyle konuştu. Avrupa güvenliğinin geleceğini istişare ettiğimiz bu kritik dönemde Avrupa Birliğinin kendi savunma sanayisini geliştirmesine yönelik gayretler faydalıdır. Bu çabaların NATO'nun merkezi rolünü aşındırmayacak şekilde birlik üyesi olmayan müttefikleri de kapsaması gerektiğini düşünüyoruz. ReArm ve SAFE gibi girişimlerin bu anlayışla yürütülmesinin Avrupa güvenliğinin hayrına olacağına inanıyoruz. Geçmişte Avrupa'da yaşanan birçok savaş ve ihtilaf bize göstermiştir ki, savunma ve güvenlik gibi son derece hayati olan konularda bölündükçe zayıflıyoruz, birleştikçe güçleniyoruz. Avrupa'nın ortak geleceğini düşünürken hiç şüphesiz ekonomik güvenliklerini teminat altına alacak adımları da istişare etmeleri gerektiğini dile getiren Erdoğan, şu hususlara dikkati çekti: Türkiye, 1,3 trilyon dolar ekonomik büyüklüğü, 85 milyonu aşan genç ve dinamik nüfusu, rekabetçi sanayisi ve büyük tüketim pazarlarına doğrudan erişimiyle kritik önemdedir. Avrupa Birliği ile Gümrük Birliğimizin güncellenmesinin, tedarik zincirlerinin güvenliğine katkı sunacağı kanaatindeyiz. Ayrıca, bu adımın otomotiv, ilaç, savunma sanayii gibi kritik sektörlerde ortak üretim ve yatırım imkanlarının önünü açacağına inanıyoruz. İnsanlarımızın ve dolayısıyla mal, hizmet ve sermayenin hareketliliğini kısıtlayan Schengen gibi vize uygulamalarının da gözden geçirilmesi şart. Ukrayna'da silahların susması ve barış zeminin oluşturulması için kritik dönemeçte olunduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: Geçmişte olduğu gibi bugün de kapsamlı bir ateşkes öncelikli olmak üzere çözüme dönük çabaların her birine katkı sağlıyoruz. Sürecin hassasiyetine binaen bir dayatmada bulunmaksızın tarafların teşvik edilmesi, adil ve kalıcı barışa ulaşılması bakımından çok önemlidir. Sayın (Donald) Trump, (Vladimir) Putin ve (Volodimir) Zelenskiy ile ayrı ayrı görüşmelerimiz oldu. Sayın (Emmanuel) Macron ve (Giorgia) Meloni beni aradılar. Zelenskiy dün Ankara'daydı. Kendisiyle görüşmemiz sonrasında teknik görüşmelere başlama kararı aldık. Mart 2022'den bu yana ilk kez akan kanı durdurma noktasında önemli fırsat penceresi aralandı. Nitekim şu anda İstanbul'da Dışişleri Bakanımın riyasetinde görüşmeler Rusya, Ukrayna, Türkiye arasında devam ediyor. Bunun heba edilmemesi gerektiğine inanıyorum. Gelinen aşamada barışın süratle tesisi için Ukrayna ve Rusya arasında diyalog kanallarının açık tutulması için buradaki tüm ortaklarımızın desteğine güveniyoruz. Her zaman ifade ettiğim gibi adil bir barışın kaybedeni olmayacaktır. Türkiye, bu süreçte üzerine düşenleri yapmaya devam edecektir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze'de 20 aydır eşi görülmemiş bir insani felaketin yaşandığına, her gün çoğu çocuk ve kadın onlarca masumun katledildiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: Buna 'dur' demek, 'artık yeter' demek mecburiyetindeyiz. Netanyahu'nun uzlaşmaz, saldırgan ve kibirli tutumu, Gazze ile birlikte tüm bölgemizi burada yaşayan farklı inançlardan insanları da tehlikeye atıyor. Gazze'de ateşkesin tesisi için de Avrupa'nın gereken iştiyak ve ilgiyi göstermesini bekliyoruz. Gazze'de 2 milyondan fazla insanın açlığa mahkum edilmesi karşısında uluslararası camianın eylemsiz kalması ne vicdani kıstaslarla ne insanlık onuruyla bağdaşmaktadır. Kalıcı ateşkesin yanı sıra insani yardım sevkiyatının teminat altına alınması ve Gazze'nin yeniden yaşanabilir hale getirilmesi için de tüm imkanlarımızı seferber etmeliyiz. Esas hedefimiz ise sürdürülebilir tek çözümü teşkil edecek olan iki devletli çözümü hayata geçirmek olmalıdır. Suriye'de yaklaşık 14 yıldır süren çatışmaların sona ermesiyle yeni ve umut dolu bir sayfanın açıldığını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: ABD Başkanı Sayın Trump'ın Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldıracağını duyurması, Suriye'nin bir an önce refaha kavuşması için atılmış çok kıymetli bir adımdır. Bu kararıyla Sayın Trump, bölgesel istikrara ve kalkınmaya verdiği önemi bir kez daha göstermiştir. Söz konusu kararın diğer ülkelere de örnek olmasını diliyoruz. Avrupa Birliği tarafından sabık rejime yönelik getirilen yaptırımların aynı şekilde ivedilikle kaldırılmasını, yeniden imar faaliyetleri için mali destek sağlanmasını bekliyoruz. Elbette bu destek ülke dışındaki Suriyelilerin gönüllü, onurlu ve güvenli geri dönüşlerini de hızlandırıcı bir etki yapacaktır. Belirsizliklerin arttığı mevcut ortam, bizleri ortak çözümler etrafında kenetlenmeye mecbur kılıyor. Dayanışmayı, kaynaklarımızı iyi kullanmayı ve samimi işbirliğini sağladığımızda kıta olarak üstesinden gelemeyeceğimiz tehdit ve sınama kalmayacağına canıgönülden inanıyorum. Bu düşüncelerle toplantımızın güvenli, müreffeh ve istikrarlı bir Avrupa için hayırlar getirmesini temenni ediyorum.

AB, Rusya'ya yeni yaptırımlara hazırlanıyor Haber

AB, Rusya'ya yeni yaptırımlara hazırlanıyor

Avrupa basına sızan bilgilere göre, AB ülkeleri, 24 Şubat tarihinde üçüncü yılına girecek Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Rusya'ya yönelik 16'ncı yaptırım paketinin detaylarını müzakere etmeye başladı. Bu kapsamda, AB Komisyonu, üye ülkelere Rusya'dan alüminyum ithalatının yasaklanmasını da içeren bir paket sunacak. Öte yandan, AB, daha önce alüminyumun tel, boru ve folyo halinde ithalatını yasaklamış, ancak birincil alüminyum ithalatını sürdürmüştü. Ayrıca, AB üyesi 10 ülke, Rusya'dan gaz ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ithalatının en kısa sürede yasaklanmasını istiyor. Çekya, Danimarka, Estonya, Finlandiya, İrlanda, Letonya, Litvanya, Polonya, Romanya ve İsveç, Rusya'nın Avrupa'ya yakıt ihracatının önlenmesini, Rus LNG tankerlerinin limanlara girişine yasak getirilmesini talep ediyor. Rusya'dan deniz yoluyla petrol ithalatını yasaklayan AB, henüz Rus gazına yönelik kısıtlayıcı tedbir kararı almadı. 16'ncı yaptırım paketi kapsamında Rus petrolünü taşıyan bütün gemilere kısıtlama uygulanması ve uluslararası ödeme sistemi SWIFT'e bazı sınırlamalar getirilmesi de görüşülen önlemler arasında yar alıyor. Öte yandan, yeni yaptırımların onaylanması için AB ülkelerinin oy birliği gerekiyor. AB, savaş nedeniyle şimdiye kadar Rusya'ya yönelik 15 yaptırım paketini hayata geçirdi. Bu çerçevede Rusya'ya, ticaret, finans, petrol ve kömür de dahil enerji, sanayi, teknoloji, ulaşım, çift kullanımlı ve lüks ürünler ile altın ve elması da içeren geniş yelpazeye yayılmış kısıtlamalar uygulanıyor. Deniz yoluyla taşınan ham petrol ile bazı petrol ürünlerinin Rusya'dan AB'ye gönderilmesine yönelik yasak, bazı Rus bankalarının uluslararası ödeme sistemi SWIFT'ten çıkarılması ve çok sayıda yayın kuruluşunun faaliyetlerinin askıya alınması da yaptırımlar arasında yer alıyor. AB'nin yaptırım listesinde 2 binden fazla kişi ve kurum da yer alıyor.

Küresel piyasalarda satış baskısı devam ediyor Haber

Küresel piyasalarda satış baskısı devam ediyor

ABD'de ekonominin sıcak kalmayı sürdürmesi ve başkan seçilen Donald Trump'ın uygulayacağı politikaların oluşturmasından endişe edilen enflasyonist baskılar Fed'in enflasyonla mücadelesini beklenenden daha uzun sürede tamamlayabileceği yönünde fiyatlanıyor. Bu durum, tahvil ve pay piyasalarında satış baskısının artmasına neden olurken, dünya genelinde fonlama maliyetlerini de yükseltiyor. Analistler, Fed'in önündeki zorlu dönemin yatırımcılar tarafından yakından takip edildiğini aktararak, para piyasalarındaki fiyatlamalarda yıl boyunca sadece 2 faiz indiriminin öngörülmesinin risk algısını besleyen önemli unsurlardan olduğunu bildirdi. Bununla birlikte, ABD'de açıklanan makroekonomik verilerin hala ekonomide soğumaya işaret etmediğine dikkati çeken analistler, bu sebeple yıl boyunca sadece 1 faiz indirimi yapılabileceği ihtimalinin de fiyatlamaları zorlaştırdığını ifade etti. Analistler, gelecek döneme ilişkin söz konusu belirsizliklerin yanı sıra Trump'ın izleyeceği politikaların da yatırımcı kararlarını etkilediğini aktardı. Bugün açıklanacak kişisel tüketim harcamalarının da Fed'in gelecek dönemde atacağı adımlara ilişkin ipuçları vermesi bekleniyor. Dün, ABD'de açıklanan verilere göre, ülke ekonomisi, yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 3,1 ile tahminlerin üzerinde büyüme kaydetti. Üçüncü çeyrekte kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksindeki artış, beklentilere paralel şekilde yüzde 1,5 oldu. Gıda ve enerji harcamalarının hesaplama dışı tutulduğu çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksindeki artış da yüzde 2,2 ile tahminlerin üzerinde gerçekleşti. ABD'de ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, 14 Aralık ile biten haftada 220 bine inerek piyasa beklentilerinin altında kaldı. Ülkede Philadelphia Fed İmalat Endeksi ise aralıkta eksi 16,4 değerine gerileyerek sektördeki daralmaya işaret etti. ABD'de ikinci el konut satışları da kasımda yüzde 4,8 artarak piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti. Bu gelişmelerle, altının ons fiyatı 2.600 dolar seviyesinde dengelenirken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yeni günde önceki kapanışın hemen altında yüzde 4,56'da bulunuyor. Fed'in politika faizini öngörülünden daha yavaş indirebileceğine yönelik fiyatlamaların güçlenmesi dolara olan talebi artırırken, dolar endeksi yükselişini 4. iş gününe taşıyarak 108,5 seviyesine ulaştı. Brent petrol ise Çin'deki talebin azalabileceği endişeleriyle son 5 iş gününde gerilerken 72,1 dolardan alıcı buluyor. ABD'de başkanlık seçimlerinin ardından yükseliş trendini sürdürerek 108 bin doları aşan Bitcoin, Fed'in faiz kararının ardından gerilemeye devam ederken şu sıralarda 97 bin dolardan işlem görüyor. New York Borsası'nda dün S&P 500 endeksi yüzde 0,09, Nasdaq endeksi yüzde 0,1 gerilerken, Dow Jones endeksi yüzde 0,04 yükseldi. Böylece, Dow Jones endeksinin 10 günlük düşüş serisi son buldu. ABD'de endeks vadeli kontratlar yeni güne negatif seyirle başladı. Avrupa borsaları, Fed'in gelecek yıl faiz indirimlerinde "temkinli" hareket edeceğini açıklaması ve İngiltere Merkez Bankasının (BoE) politika faizini yüzde 4,75'te sabit tutmasının ardından düşüşle kapandı. BoE'den yapılan açıkalamada, yıllık enflasyonun kasımda yükseldiğine ve ülkede ekonomik büyümenin beklenenden daha zayıf kalabileceğine dikkati çekildi. Öte yandan, İsveç Merkez Bankası (Riksbank) beklentiler doğrultusunda politika faizini 25 baz puan indirerek yüzde 2,50'ye çekti. Norveç Merkez Bankası (Norges) ise piyasaların beklentisi dahilinde politika faizini yüzde 4,50'de sabit bıraktı. Bölgede ekonomik aktiviteye ilişkin veriler yakından takip edilirken, Almanya'da bugün açıklanacak Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) yatırımcıların odağına yerleşti. Söz konusu gelişmelerle dün İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,14, İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 1,78, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 1,22, Almanya'da DAX 40 endeksi de yüzde 1,35 geriledi. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar yeni güne negatif bir seyirle başladı. Asya borsalarında, ABD'den gelen haber akışı ve Japonya ile Çin'deki ekonomik gelişmelerle karışık bir seyir izleniyor. Bölgede bugün açıklanan verilere göre, Japonya'da enflasyon kasım ayında tahminlere paralel şekilde yüzde 2,9 olarak açıklandı. Japonya Merkez Bankasının (BoJ) yakından takip ettiği çekirdek enflasyon ise kasım ayında yüzde 2,4 oldu. Bu durum bankanın gelecek yıl faiz artırımına gideceğine yönelik fiyatlamaları güçlendirse de, dolar/yen paritesi 157 seviyesine yakın seyretmeye devam ediyor. Öte yandan, Çin Merkez Bankası (PBoC) piyasa beklentilerine paralel olarak 1 yıllık kredi faiz oranını yüzde 3,10 seviyesinde, 5 yıllık kredi faiz oranını da yüzde 3,60'ta sabit bıraktı. Bu gelişmelerle kapanışa yakın Nikkei 225 endeksi yüzde 0,2, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 1,6 ve Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,1 gerilerken, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yatay seyretti. Yurt içinde dün düşüş eğiliminde hareket eden Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,52 değer kaybederek 9.765,12 puandan tamamladı. Dolar/TL, dün yüzde 0,2 yükselişle 35,0940'tan kapanırken, bugün bankalararası piyasanın açılışında yüzde 0,2 artışla 35,1580 seviyesinden işlem görüyor. Öte yandan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) toplam rezervleri, 13 Aralık haftasında bir önceki haftaya göre 4 milyar 92 milyon dolar artışla 163 milyar 482 milyon dolara çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Analistler, bugün yurt içinde piyasa katılımcıları anketi, tüketici güven endeksi, yurt dışında ise ABD'de kişisel gelir ve harcamalar, çekirdek kişisel tüketim harcamaları, Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi ve Almanya'da ÜFE verilerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.700 ve 9.600 seviyelerinin destek, 9.900 ve 10.000 puanın direnç konumunda olduğunu ifade etti.

Küresel piyasalarda gözler Fed'e çevrildi Haber

Küresel piyasalarda gözler Fed'e çevrildi

Dünya genelinde enflasyonla mücadelenin sonuna yaklaşıldığı düşünülse de, makroekonomik verilerden alınan sinyaller enflasyonist baskıların sürebileceğine yönelik endişeleri besliyor. Fed'in bugün politika faizini yüzde 25 baz puan indirmesine kesin gözüyle bakılırken, politika metni ve Fed Başkanı Jerome Powell'ın sözle yönlendirmelerinden alınacak sinyallerin gelecek dönem para politikasına yönelik ipuçları vermesi bekleniyor. Para piyasalarındaki fiyatlamalar Fed'in gelecek yıl 2 kez faiz indirimine gidebileceğini gösterirken, Fed'den alınacak sinyallerin yanı sıra ABD'de başkan seçilen Donald Trump'ın vaddettiği ekonomi politikalarıyla, Bankanın projeksiyonlarının çelişebileceğine ilişkin endişeler de risk iştahının törpülenmesine neden oluyor. Makroekonomik veri tarafında ABD'de perakende satışlar, kasımda aylık bazda yüzde 0,7 artarak piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti. Analistler verilerin, Fed'in kısıtlayıcı para politikasına ve hedefin üzerinde kalan enflasyona rağmen ABD'de tüketicilerin dirençli kalmaya devam ettiğini gösterdiğini belirtti. Ülkede sanayi üretimi ise kasımda artış beklentilerinin aksine aylık bazda yüzde 0,1'lik düşüş kaydetti. ABD'de kapasite kullanım oranı da aynı dönemde 0,2 puan azalışla yüzde 76,8'e geriledi. Bu arada uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, ABD'nin planlanan tarifeleri ve etkilenen ülkelerin olası karşı adımları nedeniyle azalan talebin küresel emtia piyasaları için en önemli risk olduğunu bildirdi. Söz konusu gelişmelerle tahvil piyasaları bugünkü Fed kararları öncesinde dün alış ağırlıklı bir seyir izlerken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,40'a geriledi, dolar endeksi de 106,9'a indi. Altının ons fiyatı dün yüzde 0,4 gerilerken yeni günde yatay seyirle 2 bin 443 dolardan işlem görüyor. Brent petrolün varil fiyatı da Çin'deki talebin azalacağına yönelik endişelerle 73 dolara indi. ABD'de seçimlerin ardından yükseliş trendini sürdüren Bitcoin, Fed'in faiz kararı öncesinde 108 bin doların üzerini test etmesinin ardından yeni günde 103 bin 500 dolarda dengelendi. Kurumsal tarafta, Japon Nikkei gazetesinin otomobil üreticileri Nissan ile Honda'nın hızla değişen otomotiv endüstrisinde daha iyi rekabet edebilmek için birleşme görüşmelerine başlamayı planladığına dair haberi sonrasında, Honda'nın ABD'de işlem gören hisselerinde artış yaşandı. New York Borsası'nda dün S&P 500 endeksi yüzde 0,39, Nasdaq endeksi yüzde 0,32, Dow Jones endeksi yüzde 0,61 düştü. Dow Jones endeksi üst üste dokuzuncu günü kayıpla tamamladı. ABD'de endeks vadeli kontratlar yeni güne pozitif seyirle başladı. Avrupa borsalarında dün Fransa hariç negatif bir seyir hakim olurken, Almanya'da hükümetin düşmesiyle yeni bir seçim dönemine girmesiyle siyasi belirsizliklerin arttığı bölgede, bugün Avro Bölgesi ve İngiltere'de açıklanacak enflasyon verileri yatırımcıların odağına yerleşti. Dün, Avrupa Ekonomik Araştırmalar Merkezi (ZEW), kurumsal yatırımcı ve analistlerin gelecek 6 aya ilişkin beklentilerini ölçen ZEW Ekonomik Güven Endeksi'nin aralık ayı sonuçlarını açıkladı. Buna göre, endeks, aralıkta geçen aya kıyasla 8,3 puan arttı. Kasımda 7,4 puan olan endeks, bu ay 15,7 seviyesine yükseldi. Piyasa beklentisi, endeksin aralıkta 6,9'a inmesi yönündeydi. Analistler, Almanya'da yatırımcı güveninin ülkede erken seçimlerin şubatta yapılacak olması ve Avrupa Merkez Bankasından (ECB) gelecek yıl daha fazla faiz indirimi beklentisinin artmasıyla öngörülerin üzerinde yükseldiğini kaydetti. Öte yandan, İngiltere Merkez Bankasının (BoE) yarın para politikası kararları da yatırımcıların odağında bulunurken, toplantı sonrasında BoE Başkanı Andrew Bailey'in yapacağı açıklamalarda bankanın gelecek dönemde atacağı adımlara ilişkin ipuçları aranacak. Söz konusu gelişmelerle dün İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,81, Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,33, İtalya'da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 1,22 gerilerken, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,12 değer kazandı. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar yeni güne karışık bir seyirle başladı. Asya tarafında ise Fed'in para politikasında atacağı adımlar beklenirken, Japonya hariç pozitif bir seyir öne çıkıyor. Bölgede Japonya Merkez Bankasının (BoJ) yarın açıklayacağı para politikası kararları öncesinde yatırımcıların risk almaktan kaçınması satış baskısını artırırken, BoJ'un faiz kararında alınacak para politikası sinyalleri yatırımcıların odağında yer alıyor. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Bankanın politika faizini değiştirmeyeceğine yönelik tahminler güçlü kalmaya devam ediyor. Bölgede bugün açıklanan verilere göre, Japonya'da ihracat kasım ayında yüzde 3,8 ile beklentilerin üzerinde artarken, ithalat yüzde 3,8 azalarak tahminlerden fazla geriledi. Ayrıca ülkede kasımda dış ticaret dengesi 117,6 milyar yen açık verdi. Öte yandan, Güney Kore Merkez Bankası Başkanı Rhee Chang-yong, enflasyonun gelecek iki yılda istikrarlı olması beklendiklerini söyledi. Bu gelişmelerle kapanışa yakın Nikkei 225 endeksi yüzde 0,6 gerilerken, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,8, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 0,9, Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 1,2 yükseldi. Yurt içinde dün yükseliş eğiliminde hareket eden Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,14 değer kazanarak 10.011,27 puandan tamamladı. Dolar/TL, dün yüzde 0,1 düşüşle 33,9870'ten kapanırken, bugün bankalararası piyasanın açılışında 35,0140 seviyesinden işlem görüyor. Analistler, bugün yurt içinde konut satış istatistikleri ile kısa vadeli dış borç istatistikleri, yurt dışında ise Fed'in faiz kararının yanı sıra Avro Bölgesinde ve İngiltere'de enflasyon, ABD'de cari işlemler dengesi, konut başlangıçları ve inşaat izinlerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.200 ve 10.250 puanın direnç, 9.900 ve 9.850 seviyelerinin destek konumunda olduğunu ifade etti.

AB'nin güneş enerjisi kurulumu hız kesti Haber

AB'nin güneş enerjisi kurulumu hız kesti

Brüksel merkezli güneş enerjisi derneği SolarPower Europe, Avrupa güneş enerjisi sektörüne ilişkin yeni raporunu yayımladı. Raporda, Avrupa'daki güneş enerjisi sektörünün büyüme hızının bu yıl önceki yıla kıyasla yüzde 92 azaldığı belirtildi. Avrupa'da güneş enerjisi sektörünün geçmiş yıllarda yıllık yüzde 40'ın üzerinde büyüme kaydettiği anımsatılan raporda, 2024 döneminde ise güneş enerjisi piyasasında yıllık büyümenin yüzde 4 seviyesinde kaldığı kaydedildi. Raporda, AB'nin 2023'te toplam 63 gigavatlık güneş enerjisi kurulumu yaptığı, bu yıl ise kurulumun 66 gigavat seviyesinde olduğu ifade edildi. AB'de bu yıl güneş enerjisi kurulumları için yapılan yatırımın düştüğüne işaret edilen raporda, bileşen fiyatlarının düşmesi ve sermaye harcamalarının azalması sonucunda bu dönemde güneş yatırımlarının yüzde 13 gerileyerek 55 milyar avroya indiği belirtildi. Raporda, bu yıl İspanya, Polonya, Hollanda, Avusturya ve Macaristan'da yeni güneş enerjisi kurulumunun 2023'ün gerisinde kaldığı ifade edildi. Bu yıl, konut çatılarına kurulan güneş enerjisi sistemlerine olan talebin de gerilediği bildirilen raporda, "2024’te evlere yeni güneş enerjisi kurulumları geçen yıla kıyasla neredeyse 5 gigavat azalarak 12,8 gigavata düştü." ifadesi yer aldı. Öte yandan, AB'nin 2030 çevre hedeflerine ulaşması için her yıl 70 gigavatlık yeni kurulum yapması gerekiyor. Avrupa'nın birçok bölgesinde elektrik şebekeleri daha fazla miktarda yenilenebilir enerji tesisini kaldıramıyor. Bunun için elektrik şebekelerin kapasitelerinin de artırılması gerekiyor. Pek çok güneş enerjisi projesi şebekeye bağlanmak için uzun süre bekleyebiliyor. Bu durum da yatırımcıları rahatsız ediyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.