Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kalıcı ateşkes, insani yardım sevkiyatının teminat altına alınması, Gazze'nin yeniden yaşanabilir hale getirilmesi için tüm imkanlarımızı seferber etmeliyiz" dedi.
Haber Giriş Tarihi: 16.05.2025 16:55
Haber Güncellenme Tarihi: 16.05.2025 16:57
Kaynak:
Haber Merkezi
Haberyazilimi.com
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutluk'un başkenti Tiran'da düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu 6. Zirvesi Genel Oturumu'nda konuştu.
‘Vize uygulamaları gözden geçirilmeli’
Zirveye katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama başta olmak üzere zirvenin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.
Erdoğan şöyle konuştu. Avrupa güvenliğinin geleceğini istişare ettiğimiz bu kritik dönemde Avrupa Birliğinin kendi savunma sanayisini geliştirmesine yönelik gayretler faydalıdır. Bu çabaların NATO'nun merkezi rolünü aşındırmayacak şekilde birlik üyesi olmayan müttefikleri de kapsaması gerektiğini düşünüyoruz. ReArm ve SAFE gibi girişimlerin bu anlayışla yürütülmesinin Avrupa güvenliğinin hayrına olacağına inanıyoruz. Geçmişte Avrupa'da yaşanan birçok savaş ve ihtilaf bize göstermiştir ki, savunma ve güvenlik gibi son derece hayati olan konularda bölündükçe zayıflıyoruz, birleştikçe güçleniyoruz.
Avrupa'nın ortak geleceğini düşünürken hiç şüphesiz ekonomik güvenliklerini teminat altına alacak adımları da istişare etmeleri gerektiğini dile getiren Erdoğan, şu hususlara dikkati çekti: Türkiye, 1,3 trilyon dolar ekonomik büyüklüğü, 85 milyonu aşan genç ve dinamik nüfusu, rekabetçi sanayisi ve büyük tüketim pazarlarına doğrudan erişimiyle kritik önemdedir. Avrupa Birliği ile Gümrük Birliğimizin güncellenmesinin, tedarik zincirlerinin güvenliğine katkı sunacağı kanaatindeyiz. Ayrıca, bu adımın otomotiv, ilaç, savunma sanayii gibi kritik sektörlerde ortak üretim ve yatırım imkanlarının önünü açacağına inanıyoruz. İnsanlarımızın ve dolayısıyla mal, hizmet ve sermayenin hareketliliğini kısıtlayan Schengen gibi vize uygulamalarının da gözden geçirilmesi şart.
Ukrayna'da silahların susması ve barış zeminin oluşturulması için kritik dönemeçte olunduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: Geçmişte olduğu gibi bugün de kapsamlı bir ateşkes öncelikli olmak üzere çözüme dönük çabaların her birine katkı sağlıyoruz. Sürecin hassasiyetine binaen bir dayatmada bulunmaksızın tarafların teşvik edilmesi, adil ve kalıcı barışa ulaşılması bakımından çok önemlidir. Sayın (Donald) Trump, (Vladimir) Putin ve (Volodimir) Zelenskiy ile ayrı ayrı görüşmelerimiz oldu. Sayın (Emmanuel) Macron ve (Giorgia) Meloni beni aradılar. Zelenskiy dün Ankara'daydı. Kendisiyle görüşmemiz sonrasında teknik görüşmelere başlama kararı aldık. Mart 2022'den bu yana ilk kez akan kanı durdurma noktasında önemli fırsat penceresi aralandı. Nitekim şu anda İstanbul'da Dışişleri Bakanımın riyasetinde görüşmeler Rusya, Ukrayna, Türkiye arasında devam ediyor. Bunun heba edilmemesi gerektiğine inanıyorum. Gelinen aşamada barışın süratle tesisi için Ukrayna ve Rusya arasında diyalog kanallarının açık tutulması için buradaki tüm ortaklarımızın desteğine güveniyoruz. Her zaman ifade ettiğim gibi adil bir barışın kaybedeni olmayacaktır. Türkiye, bu süreçte üzerine düşenleri yapmaya devam edecektir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze'de 20 aydır eşi görülmemiş bir insani felaketin yaşandığına, her gün çoğu çocuk ve kadın onlarca masumun katledildiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: Buna 'dur' demek, 'artık yeter' demek mecburiyetindeyiz. Netanyahu'nun uzlaşmaz, saldırgan ve kibirli tutumu, Gazze ile birlikte tüm bölgemizi burada yaşayan farklı inançlardan insanları da tehlikeye atıyor. Gazze'de ateşkesin tesisi için de Avrupa'nın gereken iştiyak ve ilgiyi göstermesini bekliyoruz. Gazze'de 2 milyondan fazla insanın açlığa mahkum edilmesi karşısında uluslararası camianın eylemsiz kalması ne vicdani kıstaslarla ne insanlık onuruyla bağdaşmaktadır. Kalıcı ateşkesin yanı sıra insani yardım sevkiyatının teminat altına alınması ve Gazze'nin yeniden yaşanabilir hale getirilmesi için de tüm imkanlarımızı seferber etmeliyiz. Esas hedefimiz ise sürdürülebilir tek çözümü teşkil edecek olan iki devletli çözümü hayata geçirmek olmalıdır.
Suriye'de yaklaşık 14 yıldır süren çatışmaların sona ermesiyle yeni ve umut dolu bir sayfanın açıldığını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: ABD Başkanı Sayın Trump'ın Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldıracağını duyurması, Suriye'nin bir an önce refaha kavuşması için atılmış çok kıymetli bir adımdır. Bu kararıyla Sayın Trump, bölgesel istikrara ve kalkınmaya verdiği önemi bir kez daha göstermiştir. Söz konusu kararın diğer ülkelere de örnek olmasını diliyoruz. Avrupa Birliği tarafından sabık rejime yönelik getirilen yaptırımların aynı şekilde ivedilikle kaldırılmasını, yeniden imar faaliyetleri için mali destek sağlanmasını bekliyoruz. Elbette bu destek ülke dışındaki Suriyelilerin gönüllü, onurlu ve güvenli geri dönüşlerini de hızlandırıcı bir etki yapacaktır.
Belirsizliklerin arttığı mevcut ortam, bizleri ortak çözümler etrafında kenetlenmeye mecbur kılıyor. Dayanışmayı, kaynaklarımızı iyi kullanmayı ve samimi işbirliğini sağladığımızda kıta olarak üstesinden gelemeyeceğimiz tehdit ve sınama kalmayacağına canıgönülden inanıyorum. Bu düşüncelerle toplantımızın güvenli, müreffeh ve istikrarlı bir Avrupa için hayırlar getirmesini temenni ediyorum.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ateşkes için tüm imkanlarımızı seferber etmeliyiz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kalıcı ateşkes, insani yardım sevkiyatının teminat altına alınması, Gazze'nin yeniden yaşanabilir hale getirilmesi için tüm imkanlarımızı seferber etmeliyiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutluk'un başkenti Tiran'da düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu 6. Zirvesi Genel Oturumu'nda konuştu.
‘Vize uygulamaları gözden geçirilmeli’
Zirveye katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama başta olmak üzere zirvenin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.
Erdoğan şöyle konuştu. Avrupa güvenliğinin geleceğini istişare ettiğimiz bu kritik dönemde Avrupa Birliğinin kendi savunma sanayisini geliştirmesine yönelik gayretler faydalıdır. Bu çabaların NATO'nun merkezi rolünü aşındırmayacak şekilde birlik üyesi olmayan müttefikleri de kapsaması gerektiğini düşünüyoruz. ReArm ve SAFE gibi girişimlerin bu anlayışla yürütülmesinin Avrupa güvenliğinin hayrına olacağına inanıyoruz. Geçmişte Avrupa'da yaşanan birçok savaş ve ihtilaf bize göstermiştir ki, savunma ve güvenlik gibi son derece hayati olan konularda bölündükçe zayıflıyoruz, birleştikçe güçleniyoruz.
Avrupa'nın ortak geleceğini düşünürken hiç şüphesiz ekonomik güvenliklerini teminat altına alacak adımları da istişare etmeleri gerektiğini dile getiren Erdoğan, şu hususlara dikkati çekti: Türkiye, 1,3 trilyon dolar ekonomik büyüklüğü, 85 milyonu aşan genç ve dinamik nüfusu, rekabetçi sanayisi ve büyük tüketim pazarlarına doğrudan erişimiyle kritik önemdedir. Avrupa Birliği ile Gümrük Birliğimizin güncellenmesinin, tedarik zincirlerinin güvenliğine katkı sunacağı kanaatindeyiz. Ayrıca, bu adımın otomotiv, ilaç, savunma sanayii gibi kritik sektörlerde ortak üretim ve yatırım imkanlarının önünü açacağına inanıyoruz. İnsanlarımızın ve dolayısıyla mal, hizmet ve sermayenin hareketliliğini kısıtlayan Schengen gibi vize uygulamalarının da gözden geçirilmesi şart.
Ukrayna'da silahların susması ve barış zeminin oluşturulması için kritik dönemeçte olunduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: Geçmişte olduğu gibi bugün de kapsamlı bir ateşkes öncelikli olmak üzere çözüme dönük çabaların her birine katkı sağlıyoruz. Sürecin hassasiyetine binaen bir dayatmada bulunmaksızın tarafların teşvik edilmesi, adil ve kalıcı barışa ulaşılması bakımından çok önemlidir. Sayın (Donald) Trump, (Vladimir) Putin ve (Volodimir) Zelenskiy ile ayrı ayrı görüşmelerimiz oldu. Sayın (Emmanuel) Macron ve (Giorgia) Meloni beni aradılar. Zelenskiy dün Ankara'daydı. Kendisiyle görüşmemiz sonrasında teknik görüşmelere başlama kararı aldık. Mart 2022'den bu yana ilk kez akan kanı durdurma noktasında önemli fırsat penceresi aralandı. Nitekim şu anda İstanbul'da Dışişleri Bakanımın riyasetinde görüşmeler Rusya, Ukrayna, Türkiye arasında devam ediyor. Bunun heba edilmemesi gerektiğine inanıyorum. Gelinen aşamada barışın süratle tesisi için Ukrayna ve Rusya arasında diyalog kanallarının açık tutulması için buradaki tüm ortaklarımızın desteğine güveniyoruz. Her zaman ifade ettiğim gibi adil bir barışın kaybedeni olmayacaktır. Türkiye, bu süreçte üzerine düşenleri yapmaya devam edecektir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze'de 20 aydır eşi görülmemiş bir insani felaketin yaşandığına, her gün çoğu çocuk ve kadın onlarca masumun katledildiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: Buna 'dur' demek, 'artık yeter' demek mecburiyetindeyiz. Netanyahu'nun uzlaşmaz, saldırgan ve kibirli tutumu, Gazze ile birlikte tüm bölgemizi burada yaşayan farklı inançlardan insanları da tehlikeye atıyor. Gazze'de ateşkesin tesisi için de Avrupa'nın gereken iştiyak ve ilgiyi göstermesini bekliyoruz. Gazze'de 2 milyondan fazla insanın açlığa mahkum edilmesi karşısında uluslararası camianın eylemsiz kalması ne vicdani kıstaslarla ne insanlık onuruyla bağdaşmaktadır. Kalıcı ateşkesin yanı sıra insani yardım sevkiyatının teminat altına alınması ve Gazze'nin yeniden yaşanabilir hale getirilmesi için de tüm imkanlarımızı seferber etmeliyiz. Esas hedefimiz ise sürdürülebilir tek çözümü teşkil edecek olan iki devletli çözümü hayata geçirmek olmalıdır.
Suriye'de yaklaşık 14 yıldır süren çatışmaların sona ermesiyle yeni ve umut dolu bir sayfanın açıldığını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: ABD Başkanı Sayın Trump'ın Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldıracağını duyurması, Suriye'nin bir an önce refaha kavuşması için atılmış çok kıymetli bir adımdır. Bu kararıyla Sayın Trump, bölgesel istikrara ve kalkınmaya verdiği önemi bir kez daha göstermiştir. Söz konusu kararın diğer ülkelere de örnek olmasını diliyoruz. Avrupa Birliği tarafından sabık rejime yönelik getirilen yaptırımların aynı şekilde ivedilikle kaldırılmasını, yeniden imar faaliyetleri için mali destek sağlanmasını bekliyoruz. Elbette bu destek ülke dışındaki Suriyelilerin gönüllü, onurlu ve güvenli geri dönüşlerini de hızlandırıcı bir etki yapacaktır.
Belirsizliklerin arttığı mevcut ortam, bizleri ortak çözümler etrafında kenetlenmeye mecbur kılıyor. Dayanışmayı, kaynaklarımızı iyi kullanmayı ve samimi işbirliğini sağladığımızda kıta olarak üstesinden gelemeyeceğimiz tehdit ve sınama kalmayacağına canıgönülden inanıyorum. Bu düşüncelerle toplantımızın güvenli, müreffeh ve istikrarlı bir Avrupa için hayırlar getirmesini temenni ediyorum.
En Çok Okunan Haberler