CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kendisine yönelik saldırıya ilişkin, "Adalet ve Kalkınma Partisi yönetimi, iktidarının 23'üncü yılında bir büyük sınav verecek. Eğer bu işin uzandığı her yere kadar dosdoğru bir soruşturma ve kovuşturma yapılırsa ne ala, hiçbir problem yok. Ama işin ucu bir yerlere gittiğinde tıkanırsa, o zaman o bir yeri de bunun üstüne gitmeyeni de konuşmak benim hakkım olur" dedi.
Haber Giriş Tarihi: 06.05.2025 19:11
Haber Güncellenme Tarihi: 06.05.2025 19:15
Kaynak:
Haber Merkezi
Haberyazilimi.com
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Özel, saldırıya uğramasına ilişkin, "O evlat katili, bizim canımızı yakamaz. Canımı yakan, o gün uzun uzun Sırrı Süreyya Önder'in yaptıkları konuşulacakken, hayatı konuşulacakken, barış, kardeşlik konuşulacakken, saldırı konuşuldu. O yüzden sadece bir üzüntü içindeyim. Saldırı bize, bana, size, hepimize yazılmış bir açık mektuptur. Bir ihtar çektiler. İlk gün dediğim yerdeyim. Hiçbir siyasi partiyi, oluşumu bu işten doğrudan sorumlu tutmuyorum. 'Şu yapmıştır, bu yaptırmıştır' asla demem. Kimin yaptığını araştırmak savcının, polisin, devletin görevidir. Bütün bağlantılarına ulaşmak görevleridir. Burada Adalet ve Kalkınma Partisi yönetimi, iktidarının 23'üncü yılında bir büyük sınav verecek. Eğer bu işin uzandığı her yere kadar dosdoğru bir soruşturma ve kovuşturma yapılırsa ne ala, hiçbir problem yok. O güne kadar ben bu yükü kimsenin sırtına vuramam. Ama işin ucu bir yerlere gittiğinde tıkanırsa, o zaman o bir yeri de bunun üstüne gitmeyeni de konuşmak benim hakkım olur" dedi.
Siyasette milletin yanında duranın kazanacağını ifade eden Özel, "AK Parti milletin yanından ayrıldığı için, devletin yerine geçtiği için, partiyi devlet, devleti parti bildiği için, katılması gereken toplantılara katılması gerekenleri 'CHP'li' diye dışlayıp, olmaması gereken parti sözcülerini, il başkanlarını resmi toplantılara dahil ettiği için ve Türkiye'de devletle partiyi birbirine karıştırdığı için bu milletin gözünden de düşmüştür, gönlünden de düşmüştür. Bu krizi Sayın Erdoğan yaşamaktadır, yaşatmaktadır. Erdoğan, 'Çoklu makam bozukluğu' hastalığının pençesindedir, o hastalığın bütün yükü millete çektirilmektedir. Millet kendisini seçti, Cumhurbaşkanlığı makamına oturttu. Ama kendisi AK Parti Genel Başkanlığı'na geri döndü. Sayın Bahçeli'nin deyimiyle; 'O Anayasa'ya uymuyor, Anayasa'yı ona uyduralım' dediler. Bir partinin genel başkanlığıyla, Cumhurbaşkanlığını aynı koltuğa, iki karpuzu aynı kolun altına verdiler. Hem 'Başkomutanım' diyor hem ilçe başkanı atıyor. Başkomutanın ilçe başkanı atamakla ne işi olur. Başkomutan, başkomutanlığını bilecek ki herkesin başkomutanı olacak. Malatya'nın Mezirme'sine ilçe başkanı atamakla meşgul olan başkomutanı millet de takmaz, dünya da takmaz. Bu 19 Mart meselesine biz 'darbe' diyoruz. Biz 19 Mart'ın 23 Mart'ta millet tarafından geri teptirildiğini, püskürtüldüğünü söylüyoruz. 4 kişiden 1'i Erdoğan'a inanıyor, gerisi inanmıyor. Ama burada Erdoğan'a inananlar da bir şeyin maalesef farkına varmıyorlar. Bu darbenin bedelini Ekrem Başkan, belediye başkanları, arkadaşlarımız hapiste yatarak ödüyor, partimiz birçok zorlukla mücadele ederek ödüyor. Peki, sen ödemiyor musun? Sen de ödüyorsun. Herkes birlikte ödüyor" ifadelerini kullandı.
Yaşanan gelişmelerin ardından meydanları doldurduklarını ifade eden Özel, "Anadolu'ya gidiyoruz her çarşamba, geri geliyoruz. Bir elimiz, bir ayağımız Anadolu'da hep beraber. Bazen CHP'nin güçlü olduğu yerlerde, bazen oyumuzun yüzde 2 olduğu yerlerde, şehre saygılı, vatandaşla kucaklaşan, derdimizi anlatan işler yapıyoruz. Şimdi yarın Beyazıt'ta toplanıp gelenlere iadeyi ziyarete gidiyoruz. Diplomanın iptaline karşı davayı açtığımız gün, Ekrem Başkan'ın mazbatasını iptal ettiklerinde, ceketi çıkarıp, kolları sıvayıp, 'Gençliğimiz var' dediği günün yıldönümünde, o gün yola çıktığı yolculuğun yıl dönümünde bu sefer Saraçhane'de toplanıyoruz. Beyazıt'a, İstanbul Üniversitesi'ne, o diplomayı iptal eden hadsizlere haddini bildiren İstanbul'un gençleriyle kucaklaşmaya gidiyoruz. Yarın Beyazıt'tayız, cumartesi Van'dayız, yan yanayız, omuz omuzayız, teslim olmuyoruz. Darbeye direniyor, iktidara yürüyoruz. Yolumuz açık olsun" ifadelerini kullandı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ak Parti iktidarı, büyük sınav verecek
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kendisine yönelik saldırıya ilişkin, "Adalet ve Kalkınma Partisi yönetimi, iktidarının 23'üncü yılında bir büyük sınav verecek. Eğer bu işin uzandığı her yere kadar dosdoğru bir soruşturma ve kovuşturma yapılırsa ne ala, hiçbir problem yok. Ama işin ucu bir yerlere gittiğinde tıkanırsa, o zaman o bir yeri de bunun üstüne gitmeyeni de konuşmak benim hakkım olur" dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Özel, saldırıya uğramasına ilişkin, "O evlat katili, bizim canımızı yakamaz. Canımı yakan, o gün uzun uzun Sırrı Süreyya Önder'in yaptıkları konuşulacakken, hayatı konuşulacakken, barış, kardeşlik konuşulacakken, saldırı konuşuldu. O yüzden sadece bir üzüntü içindeyim. Saldırı bize, bana, size, hepimize yazılmış bir açık mektuptur. Bir ihtar çektiler. İlk gün dediğim yerdeyim. Hiçbir siyasi partiyi, oluşumu bu işten doğrudan sorumlu tutmuyorum. 'Şu yapmıştır, bu yaptırmıştır' asla demem. Kimin yaptığını araştırmak savcının, polisin, devletin görevidir. Bütün bağlantılarına ulaşmak görevleridir. Burada Adalet ve Kalkınma Partisi yönetimi, iktidarının 23'üncü yılında bir büyük sınav verecek. Eğer bu işin uzandığı her yere kadar dosdoğru bir soruşturma ve kovuşturma yapılırsa ne ala, hiçbir problem yok. O güne kadar ben bu yükü kimsenin sırtına vuramam. Ama işin ucu bir yerlere gittiğinde tıkanırsa, o zaman o bir yeri de bunun üstüne gitmeyeni de konuşmak benim hakkım olur" dedi.
Siyasette milletin yanında duranın kazanacağını ifade eden Özel, "AK Parti milletin yanından ayrıldığı için, devletin yerine geçtiği için, partiyi devlet, devleti parti bildiği için, katılması gereken toplantılara katılması gerekenleri 'CHP'li' diye dışlayıp, olmaması gereken parti sözcülerini, il başkanlarını resmi toplantılara dahil ettiği için ve Türkiye'de devletle partiyi birbirine karıştırdığı için bu milletin gözünden de düşmüştür, gönlünden de düşmüştür. Bu krizi Sayın Erdoğan yaşamaktadır, yaşatmaktadır. Erdoğan, 'Çoklu makam bozukluğu' hastalığının pençesindedir, o hastalığın bütün yükü millete çektirilmektedir. Millet kendisini seçti, Cumhurbaşkanlığı makamına oturttu. Ama kendisi AK Parti Genel Başkanlığı'na geri döndü. Sayın Bahçeli'nin deyimiyle; 'O Anayasa'ya uymuyor, Anayasa'yı ona uyduralım' dediler. Bir partinin genel başkanlığıyla, Cumhurbaşkanlığını aynı koltuğa, iki karpuzu aynı kolun altına verdiler. Hem 'Başkomutanım' diyor hem ilçe başkanı atıyor. Başkomutanın ilçe başkanı atamakla ne işi olur. Başkomutan, başkomutanlığını bilecek ki herkesin başkomutanı olacak. Malatya'nın Mezirme'sine ilçe başkanı atamakla meşgul olan başkomutanı millet de takmaz, dünya da takmaz. Bu 19 Mart meselesine biz 'darbe' diyoruz. Biz 19 Mart'ın 23 Mart'ta millet tarafından geri teptirildiğini, püskürtüldüğünü söylüyoruz. 4 kişiden 1'i Erdoğan'a inanıyor, gerisi inanmıyor. Ama burada Erdoğan'a inananlar da bir şeyin maalesef farkına varmıyorlar. Bu darbenin bedelini Ekrem Başkan, belediye başkanları, arkadaşlarımız hapiste yatarak ödüyor, partimiz birçok zorlukla mücadele ederek ödüyor. Peki, sen ödemiyor musun? Sen de ödüyorsun. Herkes birlikte ödüyor" ifadelerini kullandı.
Yaşanan gelişmelerin ardından meydanları doldurduklarını ifade eden Özel, "Anadolu'ya gidiyoruz her çarşamba, geri geliyoruz. Bir elimiz, bir ayağımız Anadolu'da hep beraber. Bazen CHP'nin güçlü olduğu yerlerde, bazen oyumuzun yüzde 2 olduğu yerlerde, şehre saygılı, vatandaşla kucaklaşan, derdimizi anlatan işler yapıyoruz. Şimdi yarın Beyazıt'ta toplanıp gelenlere iadeyi ziyarete gidiyoruz. Diplomanın iptaline karşı davayı açtığımız gün, Ekrem Başkan'ın mazbatasını iptal ettiklerinde, ceketi çıkarıp, kolları sıvayıp, 'Gençliğimiz var' dediği günün yıldönümünde, o gün yola çıktığı yolculuğun yıl dönümünde bu sefer Saraçhane'de toplanıyoruz. Beyazıt'a, İstanbul Üniversitesi'ne, o diplomayı iptal eden hadsizlere haddini bildiren İstanbul'un gençleriyle kucaklaşmaya gidiyoruz. Yarın Beyazıt'tayız, cumartesi Van'dayız, yan yanayız, omuz omuzayız, teslim olmuyoruz. Darbeye direniyor, iktidara yürüyoruz. Yolumuz açık olsun" ifadelerini kullandı.
En Çok Okunan Haberler